İngiltere Suffolk Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Luiz Moutinho, AA muhabirine yaptığı açıklamada, beyinin dokusunda mikroskobik ilgi alanlarının bulunduğunu ve bu ilgi alanlarının markaların aslında neyi temsil ettiğinin farkında olduğunu kaydetti.
Moutinho, tüketici davranışlarının sosyal medyadan etkilenmeleriyle, deneyimleriyle herhangi bir işi veya bir markayı oluşturup, bozabileceğine değinerek, tüketici davranışlarının gizlilik ve kişisel bilgilerin açıklanmasından etkilendiğinden bahsetti.
Şirketlerin, tüketicilerin ve pazarın kontrol edilmesine yol açan eğilimleri tahmin edebilmesi ve gereken çalışmaları yapması gerektiğine dikkati çeken Moutinho, “Birçok şirket yeni teknolojik cihazlar kullanarak işlerini halletmeye çalışıyor. İnsanların ihtiyaçlarına gerçekten önem vermeden, borsanın ve hissedarların mutlu edildiği bir düzende teknoloji kullanılıyor.” dedi.
Moutinho, bugün yapay zekâ ve sinirsel ağlarla elde edilen verilerin tüketici alışkanlıkları hakkında birçok çıktının elde edilmesinde etkin olduğunu anımsattı.
Tüketici alışkanlıklarında tahminlerin öneminin fazla olduğuna işaret eden Moutinho, müşteriyi memnun etmek ve gerçek sonuçlar elde edinilmek isteniyorsa iyi bir tahminin önemli olduğunun altını çizerken alışverişte toplanan vergi kayıtlarının bile tahminleri ve şirket zekasını artırdığını, müşterinin ne seçeceğinin büyük oranda tahmin edildiğini dile getirerek, ticari konuşmalar, sohbet kutuları ve yapay zeka ile tahminlerin kolaylaştığı bilgisini verdi.
“Ülkeler ve bölgeler arasındaki tüketici davranışlarında farklılıklar mevcut”
Zihinde oluşturulan tavsiye bilgi tabanının tüketiciyi belirli markalara yönelttiğini söyleyen Moutinho, “Her şeyden önce çevrenizi, hedeflerinizi ve amaçlarınızı belli bir çerçevede kullanabilmek adına yapa zeka önemli. İnsanlar için potansiyelin kişiselleştirilmesi açısından yapay zekanın kullanımı önemli” yorumunu yaptı.
Moutinho, ülkeler ve bölgeler arasındaki tüketici davranışlarında farklılıklar olduğunu belirterek, kültürün bir ulusun dokusunu, ekonomik ve sosyal kalkınmadaki durumunu inşa ettiğini hatırlattı.
Dünyanın birçok bölgesinde çeşitli kültürler olmasına rağmen, o bölgelerdeki giyim ve elbise tarzının batıda önceden kullanılmış veya kullanılan stillere çok benzediğini vurgulayan Moutinho, “Tüketici üzerinden para kazanılmak istendiğinde ahlak ve sosyal sorumluluktan bahsetmenin çok da mantıklı olduğunu söylemek doğru olmaz.” yorumunda bulundu.
“Türkiye’deki tüketici davranışlarında grup referansı önemli”
Moutinho, kültür ve dinin insanların tüketim tarzını şekillendirdiğine vurgu yaparak “Belli bir bölgede kullanılan, tüketilen yaşam ve giyim tarzının diğer bölge ve ülkelerde sahipleniliyor veya bu yaşam veya tüketim tarzının yeni bir boyuta kazandırıldığını görüyoruz. Zihinsel yapı, ekonomik kalkınma, sosyal kalkınma, sosyal yapı, din gibi etmenlerin ulusun dokusunda ve tüketim tarzında etkisinin olduğunu söyleyebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de tüketici davranışlarında grup referansının önemli olduğu söyleyen Moutinho, “Yani bir grubun üyeleri birbirinin tecrübe veya referansını önemsiyor. Türk tüketicilerde Batı dünyasının ticarileşmesine maruz kalmaktadır. Türk tüketiciler batının yaşam tarzını benimsemekte bazen çok tereddütlü bazen de çok istekli davranabiliyor. Bunun da aslında kültürel bir davranışta zararlı etkisi görülebilir.” şeklinde konuştu.