Bu olaylardan biri geçtiğimiz günlerde Singapur’da yaşandı. Havalimanı yakınındaki drone trafiği, uçakların iniş kalkışlarını etkiledi ve Singapur Changi Havalimanı’nda aksamalara yol açtı. Havalimanı bir süre kapandı. Aynı durum daha önce İngiltere’de de yaşanmıştı. Oysa belirli mesafeler ve yüksekliklerde drone kullanımı pek çok ülkede yasak. Burada da görüldüğü gibi yasağı delmek çok da zor değil. Tabii para ve hapis cezasını göze alanlar için.
Drone olayı her gün yaşanmıyor olsa da her gün rastlayabileceğimiz bir yanıltıcı yönlendirme var. İngilizce “Dark pattern” olarak kullanılan bu terim internette bizi yanıltan yönlendirmeleri, e-ticaret sitelerinde satın alma kararlarımızı etkilemek için kullanılan, yanıltıcı, zorlayıcı uygulamaları tanımlıyor. Yıllardır bilinen bu konu Princeton Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bir araştırma ile yeniden gündeme taşındı.
Çalışmayı yürüten Princeton Üniversitesi araştırmacıları 11 bin alışveriş sitesinde 53 bin ürün sayfası analiz ettiklerini ve bunların incelerken 1841 yanıltıcı keşfettiklerini belirtiyorlar. Ayrıca bu 1.841 yöntemin, 11 bin alışveriş sitesinin 1.267’sinde kullanıldığı görülmüş. Bu yöntemlerin kullanım oranlarının, Alexa sıralamasına göre daha popüler olan alışveriş sitelerinde daha yüksek olması ise dikkat çekiyor. Bunların içerisinde bilinen markaların e-ticaret siteleri de yer alıyor.
İstenmeyen yönlendirme (Dark pattern) tüketiciyi nasıl etkiliyor?
Bu yönlendirmeler ile yapılmak istenilen tüketici farkında olmadan onu zorlamak, kısıtlı zaman algısı yaratmak, bilgi paylaşmaya mecbur bırakmak, fırsat kaçırdığını düşündürmek ve en nihayetinde alışveriş yapmaya yönlendirmek. Bu kapsamda en sık karşılaşılan durumlar ise şöyle;
*İnternette bir ürün satın almaya çalıştığınızı var sayalım, ancak ödeme noktasına gelinceye kadar görünmeyen masraflar olduğunu fark edemeyebilirsiniz. Meselâ, vergi, kargo ücreti gibi.
*Satıcı, bir ürünün fiyatını başka bir ürünle karşılaştırmanızı zorlaştırabilir. Bu nedenle bilinçli bir karar vermeniz zorlaşır.
*İnternetten bir uygulama indireceksiniz. Bu uygulama ücretsiz gibi görülebilir ancak işlemler bittiğinde bu uygulamaya para yatırmadan kullanamayacağınızı öğrenirsiniz.
*e-ticaret kampanya ya da ürün tasarımı, dikkatinizi bir diğerinden uzaklaştırarak sizi başka bir yere odaklayabilir.
*Bir serviste ücretsiz denemeniz sona erdiğinde, kredi kartınız herhangi bir uyarı olmadan sessizce ücret almaya başlayabilir. Bazı durumlarda üyeliğin iptalini zorlaştıranlar da oluyor.
*Sık karşılaşılan örneklerinden biri de “Bu fiyata son 3 ürün” ya da “son 2 gün” gibi zaman kısıtlamalarıdır. Bu, alıcının psikolojisi üzerinde “kaçırmamalıyım” tuşunu aktive eden bir yöntemdir ve sizi acele karar vermeye sevk eder.
Daha önce de yazmıştım, İngiltere, özellikle seyahat sitelerinden başlayarak bu tip yanıltıcı, kişiyi bilinçsiz satın almaya zorlayan uygulamalara durdurmak için yeni kurallar oluşturdu. Aynı konuda ABD de çalışmalar yürütüyor. E-ticaret ve dijital pazarlamanın kuralları değişim sinyalleri veriyor. Özellikle global satış yapan bir markaysanız alternatif satış taktikleri bulmak için çalışmak gerekebilir.
Serap TORUN
twitter.com/seraptorun73