Terör örgütü Pkk‘nın İmralı’daki başkanı Abdullah Öcalan‘ın kardeşi Osman Öcalan‘ın koronavirüs nedeniyle bugün sabaha hakikat saat 04:30’da öldü.
HAREKET KABİLİYETİNİ YİTİRMİŞTİ
Uzun vakittir Erbil’deki bir hastanede ağır bakımda tedavi gören Osman Öcalan, Temmuz 2021’de geçirdiği beyin felci nedeniyle hareket kabiliyetini ve konuşma yetisini büsbütün kaybetmişti.
BİRÇOK TERÖR SALDIRISININ BUYRUĞUNU VEREN İSİMDİ
Teröristbaşı Öcalan’ın küçük kardeşi olan Osman Öcalan, 1958 yılında Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesine bağlı Ömerli köyünde dünyaya geldi. Öcalan, 1978 yılında Libya’da eğitim gördükten sonra PKK’ya katıldı. 1986’da PKK’nın merkez komitesine, 1990’larda ise PKK’nın üst seviye komitesine katılarak PKK’nın kumandan muavini oldu. Lakin 1992’de iki ana Iraklı Kürt partisiyle (KDP ve KYB) ateşkes muahedesi imzaladıktan sonra PKK tarafından hapsedildi. 1994 yılında bir PKK’lıyla evlenmek için örgütten ayrıldı. Daha sonra tekrar PKK’ya katılan Öcalan, 2004 yılında tekrar terör örgütünden ayrıldı. Osman Öcalan, terör örgütü PKK’nın Güneydoğu’da gerçekleştirdiği akınlarda buyruk veren isimler ortasındaydı.
İMRALI TUTANAKLARI’NDA İSMİ GEÇTİ
Osman Öcalan’ın koronavirüs nedeniyle vefatı sonrası teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşiyle ilgili kelamları yine gündem oldu. HDP’nin İmralı Heyeti ve Abdullah Öcalan ortasında 2013 yılında İmralı’da gerçekleşen görüşmelerine ait notların yer aldığı “Demokratik Kurtuluş ve Özgür Ömrü İnşa” isimli kitapta Osman Öcalan’la ilgili kelamlar de yer alıyordu. Kitapta, PKK’nın kurucusu Abdullah Öcalan, kardeşi Osman Öcalan’ı sert sözlerle maksat almıştı.
“BEN ON YIL SAVAŞTIM, O BİR BAYAN İÇİN HALKINI SATTI”
Abdullah Öcalan, İmralı’daki görüşmeler sırasında, HDP heyetinde yer alan Pervin Buldan’a dönerek, “Sen özgürleşmelisin. Siyaset aşkla, halkı severek yapılır. Osman bir bayan için halkını sattı. Ben on yıl savaştım. Sürücüm, Kesire’yi kastederek, ‘Bunu dört cet bağlayıp dört modüle ayırmak lazım’ dedi. Kesire kaçtığı gün kurtuldum. Yine doğdum. Klasik Kürt erkeği ne yapardı? Öldürürdü” sözlerini kulandı.
“İKİ TANESİ DÜRÜST ÇIKSAYDI BU TÜRLÜ OLMAZDI”
Abdullah Öcalan, görüşmelerin bir öbür anında ise kardeşi Osman Öcalan’ı şu sözlerle maksat almıştı:
“Kadınlar özgürleşmelidir. Köleliğe göz diken bayanları hiç sevmem. Ortadoğu’da bayan yükselmek zorundadır. Sizin durumunuz çok sıkıntı. Nasıl özgürleşeceksiniz? Bayanların durumuna çok üzülüyorum. Kendinizi özgürleştirmelisiniz. Bayan konutun içinde olunca köleleşiyor. Kimi erkeklerde karılaşma var. Halil Ataç, Allah belasını versin, bir karı yüzünden ne hale geldi. Binlercesi bayan alıp kaçtı. Botan, Osman, hepsi tıpkı. İki tanesi dürüst çıksaydı bu türlü olmazdı.”
“OSMAN, ŞEMDİN BİR GÜNLÜK PAŞALIK YÜZÜNDEN DEVLETİNİ SATARLAR”
HDP heyetiyle yaptığı görüşmenin bir öbür kısmında “Şimdi benim durumum Başbakanın durumu üzeredir. Düşünün, birkaç gün ortadan kayboldu, haber alınamadı, herkesin aklına birinci olarak sıhhat durumu geldi…” diyen Öcalan kelamlarını şöyle sürdürmüştü:
“Kürtlerde birinci sefer bir önderlik çıkıyor. Benim daima şu kelamım vardı: Keşke biri çıksa da önderliği devretsem. Osman, Şemdin, Çürükkaya bir günlük paşalık yüzünden devletini satarlar. Bir bayan için Kürdistan’ı satarlar. Gelin, bir gün bunun altına girin, çatlarsınız, çok ağırdır. Devlet de beni on beş yıldır sınıyor. Artık diyoruz ki, sen Kürtleri bu türlü güdemezsin, biz de devleti bu türlü taşıyamayız. Barışmak, demokratikleşmek, olağanlaşmak. Son üç yüzyıllık öyküdür.”
“OSMAN-BOTAN ÇETESİNE KARŞI HALA DE ÖFKELİYİM”
“AKP’nin barış üslubuna, Kandil’in savaş şekline karşıyım” diyen Abdullah Öcalan, görüşmede HDP heyetine şunları söylemişti:
“Benim perspektiflerimi daha yaratıcı bir halde uygulayabilirler. Yaratıcı olup yeni kararlar alırlarsa, ben bunu bana karşı bir tavır olarak görmem. Örneğin hükümet devrildi, heyete darbe yapıldı, format yürümedi, kesildi diyelim. Bu durum savaş ilanıdır. Otuz yıllık savaş pratiğinde JİTEM’in denetiminden neden çıkamadılar? On gerilla Cudi’ye ulaşsa halk kurtulmuş sayılmalıdır. Lakin artık bin gerilla gidiyor, hepsi imha oluyor. Osman- Botan çetesine karşı hala de öfkeliyim işte.”
“OSMAN ALÇAĞININ BİR MEKTUBU VAR”
Kardeşi Osman Öcalan’dan “alçak” diye bahseden Abdullah Öcalan şunları söylemişti: “Osman alçağının bir mektubu var. Bunu öldürmeye gerek yok. Lakin Kandil’e çekmek gerekir mi sanki? Kandil herkese açık, bu türlü de olmalı esasen. Benim adıma söyleyin. Çağırsınlar, dinlesinler. Varsa sıkıntıları orada açarlar. Bu bütün küskünler ve kaçkınlar için geçerli. Osman’ı ve Botan’ı izlesinler. Tehlikeli işlere yönelebilirler. Sanmıyorum Cemil bunları öldürmek istesin, öldürmek için bir şeyler kurgulasın.”
“OSMAN ALÇAĞI DURAN VE CUMA İÇİN KONTRADIR DİYOR, ŞUURLU SÖYLÜYOR”
Abdullah Öcalan, HDP heyetiyle yaptığı görüşmede Osman Öcalan’ı PKK yöneticilerine söylediği kelamlar üzerinden de eleştirmişti:
“Duran’la ilgili bir anımı anlatayım. Suriye’ye yeni gittiğimiz devirde Cemil Esad aramıştı. Arapça konuşuyordu. Ben de bir şey anlamadım. Duran’a telefonu verip bir bak, ne diyor dedim. Duran da konuştuktan sonra bana görüşmenin içeriğini aktardı. O denli bir diklenmiş ki, ben Abbas bir yıllık emeğimizi neredeyse bitirecektin dedim. Osman alçağı Duran ve Cuma için kontradır diyor. Alçak şuurlu söylüyor. Lakin onların da yetersiz şekilleri bu türlü devam ederse ağır sonuçlar doğurabilir. Dürüstlüklerinden kuşkum yok, yetersizliklerini aşmaları lazım. Silahları makus kullanmamaları, asi avare pratiğinden sıyrılmaları lazım.”
Haberler.com – Son Dakika Haberleri
