Sözleşme gereği her sezon öncesi transfer sezonu başında kulüplere yapacağı ödemenin yüzde 25’ini peşin ödemek zorunda olan yayıncının, 2020- 21 için şu ana kadar ödeme yapmaması, kulüpleri ayaklanlandırdı. Kulüpler, yayıncının sözleşme şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle TFF’ye başvurarak sözleşmenin feshini talep etti ve işlemleri başlatmasını istedi. TFF de bunun üzerine prosüdür gereği ilk hamle olan ihtarneme işlemini hayata geçirdi. TFF Hukuk Departmanı dün noter aracılığı ile yayıncı kuruluşa ihtarname göndererek ödemenin yapılmamasını, aksi halde sözleşmenin tek taraflı feshedileceğini bildirdi. TFF ve kulüpler böylece; yayıncıya “Ya gerekliliklerini yerine getir ya da sana yayın izni yok” ültimatomunu verdi.
İBRA VAR, İDRAK YOK!
Türk futbolu “tarihi” bir genel kurulu geride bıraktı… “Tarihi” diyoruz çünkü belki de tarihte ilk defa genel kurulun yapılması için şart olan delege salt çoğunluğu “kıl payı sağlanarak!” yaşanacak muhtemel bir fiyasko direkten dönmüş oldu… Pandemi hesapta vardı ama… Hesapta olmayan başka şeyler de vardı önceki gün Ankara’da… Örneğin Sayın Spor Bakanımız başta olmak üzere bürokrat kesiminden tek bir temsilci dahi yoktu… Hemen hemen her TFF Genel Kurulu’nda görmeye alışık olduğumuz yüzler, Saffet Sancaklı, Alpay Özalan gibi içimizden gelen siyasileri… Futbolumuzun baş tacı Spor Toto Teşkilat Başkanımız’ı… Kimseyi göremedik o salonda. Peki, genel kurul salonumuzun ön sırasının değişmez isimleri olan 4 Büyük kulübümüzün başkanlarının yokluklarına ne diyeceğiz? Sorarım size, onca yıldır Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor başkanlarının dördünün birden yer almadığı bir TFF Genel Kurulu hatırlıyor musunuz? Büyüklerin “Katılmıyoruz” diyerek protesto ettikleri bir genel kurul?..
KONGRE ÖNCESİ SON 10 DAKİKA
Veya genel kurulun başlamasına dakikalar kala yeterli sayı (salt çoğunluk) bulunamaması telaşından lobide yaşanan o telefon trafiği, dökülen ecel terleri… Onlara ne diyeceğiz? Belki de bu yüzden son dakikada bazı kulüplerin “delege” değişimine gitmesi veya iddiaya göre zorlanması!.. Ve ilk defa divan kurulunun, kayıtlı delege sayısı ve katılım sayısını ver(e)meden başlattığı bir genel kurul… Hiç hatırlıyor musunuz? Ve bugüne kadar aynı gün resmi siteden duyurulan o “delege sayıları” bu defa neden pas geçilmiş olabilir? Bu yeterli sayının kıl payı kotarıldığının ve yaşanan sıkıntının bir göstergesi değil midir?
TFF’YE NET MESAJ DEĞİL Mİ?
VE bir gün önce o “büyük kulüplerimizin” katılım sağlamayacaklarına yönelik ortak kararları üzerine TFF’nin üst düzey profesyonelleri tarafından aranarak katılım sağlamaları konusunda ricada bulunması!.. “Salt çoğunluğun” adeta kıl payı sağlandığı genel kurul sonrası ortada 15 imzanın sahte olduğu iddialarının dolaşması… Ve bu tablo bugünkü Futbol Federasyonu’na açık ve net bir mesaj değildir de nedir acaba? Ne dersiniz, ibra edilenler bu tabloyu idrak edebilmişler midir acaba?
MAHKEME TEHLİKESİ KAPIDA
Ve belki de uzun zaman sonra ilk defa bir Federasyon Genel Kurulu usule ve esasa uygun yapılmadığı gerekçesiyle mahkeme tehlikesiyle karşı karşıya… Fenerbahçe ve Kasımpaşa başvuru hazırlığında… Önlerinde 30 günü var. “İptal olmalı” iddiasındalar. Gözlerini karartmışlar. Görünen o ki, artık kulüplerin bu futbol federasyonuna pek fazla güveni kalmamış. Bu tablo ve bu yaşananlar bunun göstergesi. Başka bir şey değil.
STATÜ FİYASKOSU!
Peki, geçtim bunları… Öyle veya böyle Nihat Özdemir Federasyonu 8 kişi de olsa bu kıl payı farkla salt çoğunluğu sağlayarak Mali Genel Kurul’u geride bıraktı ve ibra da edildi. Peki ya genel kurulun en kritik gündem maddelerinden biri olan statü değişikliğinin yeterli çoğunluk sağlanamamasından dolayı son dakikada geri çekilmesi skandalına ne diyeceğiz? Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Adalet Bakanlığı’na senin en üst yargı organın olan Tahkim Kurulu ile ilgili bir nevi muhtıra göndermiş. “İvedi olarak değiştir” demiş. Bakanlık da sizlerden gereğinin yapılmasını istemiş. Siz de haftalarca üzerinde çalışarak gerekli düzenlemeyi yapmışsınız. Yaptığınız da tartışılır da!.. Her neyse… Siz de gündem maddesine koyarak bunu ilan etmişsiniz. Ve bunun için kayıtlı delege sayısının üçte ikilik oyunun şart olduğu bir noktada, hele hele ortada bir pandemi gerçeği varken bunun tedbirleri alınmaz mı? Hele hele delegelerin yarısını toplayabildiğiniz bir dönemde… Bu statü değişikliğinin geri çekilmesi bir fiyasko değil midir?
‘YEMİN ETTİRİN’ BİTSİN!
Ha bu arada yapılacak değişikliği de gördük. Bunun sadece şekli bir değişiklik olacağını, aslında özünde bir değişimin olmayacağını da…. Diyelim önceki gün üçte ikilik çoğunluk olsaydı, Tahkim Kurulu’nun bağımsızlığı ve tarafsızlığı için atılacak adım da; başkan tarafından teklif edilen kurulların artık yönetim kurulu teklifiyle göreve gelmeleri ve bir de bu yargı organlarında görev alacakların bağımsız ve tarafsız olacaklarına dair yemin ederek göreve başlayacak olmaları olacaktı. Evet sırf bu!… Bizce bunun için bir statü değişikliğine veya genel kurulun huzuruna çıkmaya filan gerek yok. Konu sadece yeminden ibaretse!.. “Yemin ettik” derler, yola devam ederler. Zaten atayan da bugüne kadar TFF yönetimi değil miydi? Biz de bir “değişim var” sanmıştık! Peki şimdi soru şu. AiHM bu işe ne diyecek? Acaba Türkiye’yi konseye mi şikâyet edecek? Veya bunun için yeniden genel kurulu mu toplayacağız? Kocaman bir soru işareti. Ve zor. Peki, “tartışmalı hale gelen” mevcut yargı organlarıyla yola devam etmek ne kadar sağlıklı olacak? Kısacası perşembenin gelişi çarşambadan belliydi arkadaşlar…