THY Havacılık Akademisi tarafından her ay düzenlenen ve 2 gün süren Uçuş Korkusunu Yenme Programına katılanların yüzde 95i uçuş korkusunu yenerek uçaklarla tanıştı. Uçuş korkusunu yenenlerin sayısı ise programın başladığı 13 yılda toplam 1200 kişi oldu. Cumartesi ve Pazar günü yapılan program süresince uzman psikiyatrist-psikolog, eğitmen, pilot, uçak bakım eğitmeni, kabin eğitmeni gibi uzman personel, katılımcılara ihtiyaç duydukları desteği sağlıyor. Programın ilk günü havacılık alanında pilot, teknik eğitmen ve kabin eğitmeni olan uzmanlar uçaklarla ilgili pilotaj ve teknik konularda katılımcılara bilgi veriyor. Katılımcıların uçuş korkuları üzerine de psikolog eşliğinde değerlendirmeler yapılıyor. Sonrasında da kabin simülatörü içinde, kabin eğitmeni, psikolog ve teknik eğitmen eşliğinde, gerçek uçuşun bütün şartlarının yaşatıldığı bir sanal uçuş gerçekleştiriliyor. Program sonunda ise belirlenen bir iç hat noktasına gerçek bir gidiş dönüş uçuşu yapılıyor.
YURT DIŞINDAN KATILIMCILAR ARTTI
Standart fiyatı 3 bin 300 TL, öğrenci, emekli, öğretmene ise 2 bin 310 TL olan programa son dönemde de yurt dışından gelen katılımcı sayısında da artış yaşanıyor. Özellikle Avrupa’da yaşayan gurbetçiler programa yoğun ilgi gösterirken, sanatçılar ve iş insanlarının da aralarında bulunduğu toplumun her kesiminden programa katılımlar oluyor. Dün de programa katılanlar sanal uçuş uygulamasında kabin simülatörü içerisinde, uçuşu tüm detayları ile deneyimlerken uzmanlar eşliğinde korkularını yendi. Eğitmen uzmanlar uçuş korkuları ile ilgili tüm sorularına yanıt buldu.
68 YAŞINDA İLK KEZ UÇAKLA TANIŞTI
Demirören Haber Ajansının (DHA) da katıldığı kabin simülatöründeki sanal uçuşta, korkusunu yenen ve Ankaraya uçuş da yapan 68 yaşındaki emlakçı Sabahattin Fırat, Uçuş korkusunu program sayesinde yendim. Düzeyli bir personel sayesinde bilgi sahibi oldum. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum dedi. İsmini vermek istemeyen 25 yaşındaki bir kadın katılımcı ise, Hiç uçağa binmedim. Beni yanlış algı korkutuyordu. Aslında izlediğimiz, gördüğümüz yanlış haberler, yanlış bilgiler açıkçası korkutuyordu. Şu an o kadar rahatım ki gelmeden önce simülatöre bile binemeyeceğimi düşündüm açıkçası ama bindiğim andan itibaren çok rahat oldum. Eşimle Moskovaya uçmayı istiyorum.Eşim sürekli uçtuğu için ona artık eşlik etmek adına bu eğitimi alma kararı aldık. diye konuştu.
EN ÇOK TÜRBÜLANSI SORUYORLAR
Katılımcılara sanal uçuşta bilgiler veren teknik eğitmen Deniz Turan ise şunları söyledi: Buradaki amacımız uçağın teknik açıdan güvenilir olduğunu somut bilgilerle programa katılanlara vermeye çalışıyoruz. Program 13 yıldır devam ediyor. THY olarak burada büyük başarı sağlamış durumdayız. Yüzde 95 oranında başarımız var. 1200 katılımcı bu programdan başarılı bir şekilde geçerek uçuşlarına şu an devam ediyorlar.Katılımcıların en çok sorduğu ise türbülans konusunda oluyor. Türbülans uçağı düşürür mü? Türbülans kesinlikle uçağı düşürmez. Çok net ben de kaptanımız da aynı şekilde söylüyoruz.Yalnızca konforumuzu bozuyor. Kalkış ve iniş anındaki durumlardan katılımcılar endişe ettiklerini belirtiyorlar. Biz de teknik açıdan bilgilendirmeler sağlıyoruz. Biz yaşananların çok hayati boyutta tehlikeli olmadığını katılımcılara anlatmaya çalışıyoruz
“GERÇEK BİR UÇUŞ DA YAPIYORUZ”
Katılımcılara psikolojik destek sağlayan klinik psikolog Şeyma Çetin, Program içeriğinde de insanların genel olarak psikolojik olarak yaşadığı zorluklara değiniyoruz. Gerekirse bu konularda da bire bir müdahalelerde bulunuyoruz. Kimi zaman insanlarda panik atak süreçleri gibi durumlar yaşanabiliyor. Genelde böyle durumlarda kişilerle belirli egzersizler veya bunlar üzerine düşünsel veya davranışsal boyutta da değişimler için maruz bırakmalar üzerinde çalışıyoruz. Simülasyonda da aynı şekilde maruz bırakmanın başlangıcını burada yapıyoruz. Daha sonra da gerçek bir uçuşla tamamlıyoruz.” diye konuştu.
EN ÇOK KİMLER KORKUYOR
Oto kontrol seviyesi çok yüksek olan insanların özellikle çok fazla korku yaşadığına dikkat çeken Çetin, “Çünkü uçakta hiçbir şeyi kontrol edemiyorlar. Bu yüzden kendilerini daha çaresiz hissedebiliyorlar. Bundan dolayı da kontrolü kaybetme endişesi çok yoğun olabiliyor. Tek başlarına yolculuk yaptıkları zaman sevdikleri insanları arkalarında bırakmanın endişesini yaşıyorlar. Bir şey olursa arkamda çocuklarım, ailem kalacak diye çok kaygılanıyorlar. Panik atak süreci yaşayan kişiler de her hangi bir durumda uçakta fenalaşır mıyım, paniklesem nasıl olacak, süreç nasıl işler, bu kadar uzun süre içeride kalabilir miyim endişeleri oluyor. Genelde bu tarz konularla ilgili bize geri dönüşler geliyor şeklinde konuştu.