Girişimci İşadamları Vakfı (GİV) tarafından Eyüp Bahariye Mevlevihanesi’nde düzenlenen “Girişimci Buluşmaları”nın bu ay ki konuğu Bilal Ekşi oldu.
Ekşi, burada yaptığı sunumda, THY’nin özellikle 2003 yılından bu yana gösterdiği yükselişe dikkati çekerken, 2006 yılındaki borsaya açılma yoluyla özelleştirmeye gitmesinin de THY’nin başarısını artırdığını dile getirdi.
Dünyanın en çok ülkesine uçan hava yolu şirketi THY’nin şu anda 126 ülkeye, 316 şehre ve 319 havalimanına uçtuğunu anımsatan Ekşi, bilinirlik araştırmalarında dünyada en çok bilinen birinci hava yolu şirketinin Emirates, ikincisinin ise THY olduğunu vurguladı.
THY’nin filo bilgisini paylaşan Ekşi, “2003’te 65 uçağımız varken şimdi 347 uçağımız var. Bu 2003’ten sonra 5 kat büyüme anlamına geliyor. Önümüzde de 201 uçak siparişimiz var. 2023 geldiğinde bizim uçak sayımızın 450’nin üzerine çıkacağını düşünüyoruz. Filodan çıkacaklar da var, net olarak elimizde 450 uçak kalacak.” diye konuştu.
“2003’TEN BERİ SADECE 2016’DA ZARAR ETTİK”
Bilal Ekşi, THY’nin mali hedeflerine de değinerek, bu yılı karla kapatacaklarını söyledi. Ekşi, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Biz 2018’de 1 milyar 191 milyon dolar kar ettik (esas faaliyet karı). 2017’de 1 milyar 22 milyon dolar kar ettik. Zaman zaman medyada ‘THY zarar
ediyor.’ şeklinde yazılıp çiziliyor. Sosyal medya bir bilgi kaynağı değildir. Bilgileri sosyal medyadan öğrenme gibi bir akım oluşmaya başladı. Bütün hava
yolları ocak, şubat ve mart aylarında zarar eder. Dolayısıyla siz bu ayları baz alıp da THY’yi karalamak isterseniz bilmeyenler açısından karalayabilirsiniz. Biz bu yıl da kar edeceğiz. Borsaya açık olduğumuz için beklediğimiz rakamı şu anda söyleyemem ama birçok kimsenin imreneceği kadar yine kar edeceğiz.”
THY’nin, 2003’ten itibaren 1 yıl haricinde sürekli kar eden bir hava yolu şirketi olduğunu anlatan Ekşi, “Sadece 2016’da zarar ettik. O yıl da Türkiye çok zorlu bir dönemden geçti. Sokaklarda bombaların patladığı, havalimanına canlı bomba saldırısının yapıldığı, darbe girişimin olduğu bir yıldı. Diğer yılların hepsinde esas faaliyet karı var. Küçük veya büyük inşallah bu yıl da yine pozitif de olacak.” ifadelerini kullandı.
“TÜRKİYE’NİN İSTANBUL HAVALİMANI’NA TARTIŞMASIZ İHTİYACI VARDI”
İstanbul Havalimanı’na ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Bilal Ekşi, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin İstanbul Havalimanı’na tartışmasız ihtiyacı vardı. Çünkü Atatürk Havalimanı 1,5 pistiyle artık kapasiteyi son 5 yıldır kaldıramaz durumdaydı. THY yeteri kadar büyüyemiyordu. Türk sivil havacılığı yeteri kadar büyüyemiyordu ve kapasite yetersizliğinden dolayı kuyruklanma oluyordu. Bu havada tur atma şeklinde oluyordu. Çünkü uçak geliyordu, inişte yeteri kadar kapasite olmadığı için aynen köprüdeki trafik kuyruğu gibi havada da kuyruklar oluyordu. Bu son 5 sene böyleydi durum. Dolayısıyla eğer sivil havacılığı büyütecekseniz, THY’yi büyütecekseniz muhakkak yeni bir havalimanı yapılması gerekliydi. İstanbul’a da bir havalimanı yapacaksanız şu anda yapıldığı yerden başka bu büyüklükte bir yer de yoktu.”
“PİLOTLAR 20 BİN LİRAYLA İŞE BAŞLIYOR”
THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, Türkiye ve dünyada büyük bir pilot açığı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Sadece Türkiye’de değil dünyada da büyük bir pilot açığı var. Biz her sene 700-800 civarında pilot almak zorundayız. Bunun 200’ünü kendi okulumuzda yetiştiriyoruz. 200-300’ünü Türkiye’deki diğer uçuş okullarında yetiştiriyoruz. 200’e yakın da yabancı pilot alıyoruz. Şu anda pilot olarak işe başladığınızda 20-25 bin lirayla başlıyorsunuz, sonra en kıdemli olduğunuzda 100 bin liraya kadar çıkıyor. İkincisi uçak teknisyenliği alanında ihtiyaç var. Şu an özellikle Orta Doğu ülkelerinden gelip Türkiye’deki iyi teknisyenleri kendi ülkelerine alıyorlar. Orada da çocuklar 3-5 bin avro arasında maaşlar alabiliyorlar.”
GENDEKS PROJESİ HAKKINDA BİLGİ VERDİ
GİV Genel Sekreteri ve GENDEKS Proje Koordinatörü Aziz Battal ise sunumunda GENDEKS Projesi hakkında bilgiler verdi. Battal, “Ölçerek Geliştir! Ölçerek Yönet! Ölçerek Üret!” sloganıyla çıktıkları yolda firmalarının içinde bulunduğu küresel rekabet piyasasındaki konumunun farkındalığını göstermek istediklerini belirterek, “Çünkü biliyoruz ki rekabetin gücü girişimciliğin kalitesinden doğar. Küresel rekabette ve iktisadi karın elde edilmesinde en önemli unsur inovasyon ve kaynakların etkin kullanımını sağlayan süreçlerin geliştirilmesidir.” dedi.Battal, GENDEKS Projesi’nin sektörel bazda ve mukayeseli olarak yapılan ölçüm ve analiz yöntemleriyle oluşturulan tarihsel data setiyle Türkiye’de önemli bir boşluğu doldurmayı ve ayrıca şirketlerdeki girişimcilik dinamiklerini harekete geçirecek vizyonu destekleyerek sürdürülebilir büyümeyi hedeflediğini dile getirdi.GENDEKS’in firmaların iç organizasyonlarında girişimciliğe ne kadar yer verdiklerini ve oluşturdukları katma değeri ölçebilen, girişimciliğe yol gösteren bir endeks olduğunu ifade eden Battal, GENDEKS’in yapacağı analiz ve üreteceği anlamlı verilerle çevreye ve topluma da faydalı olduğunu kaydetti.