Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Brexit sonucunda da Türk-İngiliz dostluğunun ve ekonomik ilişkilerin aynı hızla devam edeceğini belirterek, her iki tarafta, hem iş dünyasında hem de devletler arasında bu niyet ve isteğin mevcut olduğunu söyledi.
Pekcan, Anadolu Ajansı’nın Global İletişim Ortağı olduğu, Türk – İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası (TBCCI) tarafından bu yıl 10’uncusu düzenlenen İngiltere-Türkiye İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, etkinliğe katılmaktan dolayı memnuniyet duyduğunu dile getirdi.
Pekcan, söz konusu forumun 10 yıldır kesintisiz devam etmesinin, her iki ülke iş dünyasının ikili ilişkilere ne kadar önem verdiğinin canlı bir göstergesi olduğunu belirtti.
Bakanlık olarak iş dünyasıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, ihracatçı birliklerle, odalarla, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) ile Brexit’in etki analizlerini ölçmeye çalıştıklarını belirten Pekcan, bu kapsamda uluslararası danışmanlık firmalarına yaptırdıkları çalışmalar, uluslararası dokümanlar, raporlar ve strateji belgelerini de incelediklerini anlattı.
“BREXİT SONUCUNDA DA TÜRK-İNGİLİZ DOSTLUĞU DEVAM EDECEK”
Brexit sürecine değinen Pekcan, şöyle devam etti: “Anlaşmalı Brexit olursa bir sıkıntı yok ama anlaşmasız Brexit olusa iki ülkenin ticaret hacmini ekileyecek, iş dünyasını zor durumda bırakacak gelişmeler olacak gibi gözüküyor. Ancak unutmayalım ki İngiltere ve Türkiye gibi güçlü geçmişe sahip ülkeler, dünyadaki politik ve siyasi ekonomik şartlar nereye giderse gitsin zorlukları fırsata ve başarıya dönüştürebildikleri için büyük ülke olmuşlardır. Biz de sizden bunu bekliyoruz ve arkanızdayız.”
Brexit sonucunda da Türk-İngiliz dostluğunun ve ekonomik ilişkilerin aynı hızla devam edeceğini vurgulayan Pekcan, her iki tarafta hem iş dünyasında hem de devletler arasında bu niyet ve isteğin mevcut olduğuna işaret etti.
Pekcan, 2018 itibarıyla İngiltere’yle ticaret hacminin 18,5 milyar dolara ulaştığını, bunun 11 milyar dolarının ihracat ve 7,4 milyar dolarının da ithalat olarak gerçekleştiğini hatırlatarak, “Bu anlamda İngiltere bizim en çok ihracat yaptığımız 2’nci ülke. Dış ticaretimiz için çok önemli bir partnerimiz. Ayrıca iki ülke aralarındaki ilişkilerin bir de yatırım boyutu var. Şu anda karşılıklık yatırımların toplamı, üçüncü ülkelerden giden yatırımlar hariç, 10 milyar doları aşmış durumda. İngiltere’nin yurt dışındaki yatırımlarına baktığınız zaman, bu rakam çok az.” dedi.
“TEKNOLOJİDE DE İŞ BİRLİĞİ YAPMAMIZ LAZIM”
İhtisas Serbest Bölgeleri projesinden bahseden Pekcan, buraları teknoloji merkezine, teknoloji seralarına dönüştürmeyi planladıklarını aktardı. Pekcan, telefonda konuştuğu İngiltere Ticaret Bakanı Elizabeth Truss’ın “Brexit sonrası İngiltere’de 10 tane serbest bölge ve liman kuracağız” açıklamasının Türkiye’nin burada çalıştığı projeyle örtüştüğünü söyledi.
Türkiye’nin buralarda teknoloji alanında, bilişim teknolojisinde, yazılımda, yapay zekada, block chainde, big datada ve birçok konuda iş birliği yapma imkanın olduğuna dikkati çeken Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknolojide de iş birliği yapmamız lazım. Çünkü bizim de hedefimiz ihracatımızdaki yüksek teknoloji ürün payını yüzde 3-4 bandından yukarı taşımak. Burada da İngiliz firmalarla iş birliği yapmaktan son derece mutlu olacağız. Bildiğiniz gibi geçen hafta İhracat Master Planı’mızı açıkladık. Bu planda da hedef ülkeler, hedef sektörler koyduk. Burada İngiltere’yle en çok ticaret yaptığımız sektörler de var. Bu hedef ülkelerin arasında İngiltere de var. Biliyorum ki İngiltere’nin hedef ülkelerinin arasında da Türkiye var. Dolayısıyla niyetler karşılıklı. Bizler sizlere her türlü desteği vereceğiz.”
“BREXİT SONRASI YAŞANABİLECEK SIKINTILARA KARŞI ÇALIŞMA GRUBU KURDUK”
Pekcan, Brexit sonrası gerek gümrük vergileri gerek gümrükleme işlemleri yapılırken bazı sıkıntılar olabileğine işaret ederek, bununla ilgili bir çalışma grubu kurduklarını ifade etti.
İngiltere Ticaret Bakanı Truss’la dün gerçekleştirdikleri görüşmede de çalışma grubunun çalışmalarını hızlandırması yönünde hem fikir olduklarını aktaran Pekcan, şunları kaydetti: “Teknik heyetler en son sanırım haziran ayında bu görüşmeyi yapmıştı. Biraz daha hızlandırmamız konusunda kendisiyle hem fikir olduk. İkimiz de Brexit sürecinin Türkiye-İngiltere ilişkileri açısından bu teknik çalışmaların hazır olması ve her iki bakan olarak bizim de desteklerimizin arkasında olacağı yönünde kendileriyle de dün itibarıyla tekrar hemfikir olmuş bulunuyoruz.”
Pekcan, İngiltere’nin bazı ülkelerle Serbest Ticaret Anlaşması (STA) imzaladığına değinerek, “Onlarla ticareti kesintisiz olarak, hiç etkilenmeden devam edecek. Maalesef biz bugün Avrupa Birliği (AB) ile olan bağlarımız ve uluslararası taahhütlerimizden dolayı bu STA’yı imzalayamıyoruz. Aslında ikimiz de bunu imzalamak istiyoruz.” diye konuştu.
“EN ÇOK OTOMOTİV, TEKSTİL, HAZIR GİYİM, BEYAZ EŞYA VE ELEKTRONİK ETKİLENECEK”
Bakan Pekcan, anlaşmasız Brexit durumunda Türkiye’nin AB’den sonra en çok negatif etkilenen ülke olarak gözüktüğünü belirterek, “Birleşmiş Milletler’in yaptırdığı çalışmalar Türkiye ile İngiltere arasındaki ticaretin 2,4 milyar dolar Türkiye aleyhine etkileneceğini gösteriyor. Bizim kendi yaptığımız çalışmalar, etki analizleri, uluslararası danışman firmalarla yaptığımız çalışmalarda bunun 3 milyar dolara kadar çıkabileceğini de görüyoruz. Burada en çok etkilenen sektörler de otomotiv, tekstil, hazır giyim, beyaz eşya ve elektronik oluyor. Otomotiv sektöründe 2 milyar dolar, tekstilde 1,3 milyar dolar, elektronik ve beyaz eşyada da 500 milyon dolar kadar ticaretimizin etkileneceğini görüyoruz maalesef.” değerlendirmesinde bulundu.
Anlaşmasız Brexit sonrasında Türkiye’nin Gümrük Birliği’nden kaynaklanan avantajlı şartlardan faydalanamayacağını anımsatan Pekcan, şöyle devam etti: “Yani Çinli firmayla Türk firma ikisinde de sıfır gümrük ya da ikisinde de aynı gümrük vergisi olacak. Eşit şartlarda yarışacağız. Bugüne kadar eşit şartlarda yarışmıyorduk biz İngiltere’de AB’nin bize tanıdığı haklardan yararlanıyorduk. Gümrük Birliği anlaşmamızdan kaynaklanan haklardan yararlanıyorduk. Şimdi bütün dünya ile İngiltere pazarında yarışıyor olacağız.
Ben Türk firmalarımızın kalitesine güveniyorum, satış sonrası servisine, zamanında teslimatına güveniyorum ama fiyat açısından biraz tereddütlerim var. Uzak Doğu’ya, Çin’e ve Vietnam’a karşı hangi şartlarda çalışacağız bundan çekiniyoruz doğrusu. Burada da İngiltere’den, senelerdir iş birliği yaptığımız ortak firmalarımızdan ve İngiltere hükümetinden de destek bekliyoruz aynı kefeye konulmamak için. Bunu da bunca senelik bir ilişkiden sonra hak ettiğimizi düşünüyorum.”
Türkiye olarak firmaların bu durumdan etkilenmesini en aza indirmek için de bazı önlemler alındığını kaydeden Pekcan, “İhracat Master Planı’nda belirttiğimiz politika araçlarımız var, özellikle yüksek teknolojili ürün üretiminde ve ihracatında bunları devreye almaya çalışacağız. Ama asgari kayıpla sonlandırmak için teknik ekiplerimiz çalışma yapıyor.” dedi.
Pekcan ayrıca Türkiye’nin gümrüklerde dijitalleşme konusunda Avrupa’nın çok önünde olduğunun altını çizerek, “Dolayısıyla biz İngiltere ile gümrükler konusunda işbirliği yapabilecek durumdayız. Şu anda Finlandiya’ya, Rusya’ya, Güney Kore’ye gümrüklerde dijitalleşme ile ilgili biz eğitim veriyoruz bakanlık olarak. Biz kağıtsız ihracat başladık ama Avrupa henüz başlayamadı.” diye konuştu.
“TEKNOLOJİ YATIRIMLARINIZI BİZİM TEKNOLOJİ SERBEST BÖLGELERİNE BEKLİYORUZ”
Bakan Pekcan, Türkiye’nin yerinde gümrükleme hizmetlerine de sahip olduğunu ifade ederek, güvenilir firmaların yetkilendirilme sertifikası alabildiğini ve bu alandaki firmaların yüzde 30’unun yetkilendirme statüsü aldığını bildirdi.
Pekcan, gümrük konusundaki tecrübeleri ve dijitalleşmeyi paylaşmak için Almanya ile çalışma grubu kurduklarını belirterek, “Beraber iş birliği yapabiliriz, sizden de teknoloji yatırımlarınızı bizim teknoloji serbest bölgelerine bekliyoruz. İngiliz ve Türk firmalar, 3’üncü ülkelerden gelen firmalar ile iş birliği oluşturabilirler. Biz onlara istihdam, kira, vergi desteği vereceğiz. Çünkü buralarda bilişim sektöründe daha çok sermayesi kısıtlı ama fikri olan arkadaşlarımızın da gelmesini istiyoruz. Kadın ve genç girişimci ağımız var. Melek yatırımcı ağımız var. Bunların projelerini, fikirlerini faaliyete dönüştürmeyi planlıyoruz.” ifadelerini kullandı.
“DÜNYA TİCARETİNDE EKSEN KAYMASI VAR”
Bakanlık olarak Brexit konsunda bilgilendirme amacıyla eylül ayı itibarıyla il ziyaretlerine başlayacaklarını dile getiren Ruhsar Pekcan, İstanbul’da ve Anadolu’da Brexit’in getirdiği fırsatların farkında olmayan firmaların olduğunu ve bakanlık olarak firmaları bu sürece hazırlamak istediklerini vurguladı.
Dünyanın siyasi, ekonomik ve teknolojik olarak bir dönüşümden geçtiğine dikkati çeken Pekcan, sözlerini şöyle tamamladı:
“Son 10 yıl boyunca ABD’nin dünya ticaretinden aldığı pay yüzde 11,9’dan yüzde 8,6’ya düşmüş. Çin’in dünya ihracatından aldığı pay yüzde 4,3’ten yüzde 12,9’a çıkmış. Büyük bir eksen kayması var. ABD’nin yüksek teknolojili ürün ihracatı 74 milyar dolardan 110 milyar dolara çıkmış, Çin’in yüksek teknolojili ürün ihracatında 49 milyar dolardan 504 milyar dolara çıkmış. Bu savaş teknoloji savaşıdır. Teknolojik olarak hazır olanlar, ülkelerini çağı yakalayabilen, yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkaracaklar. Türkiye, yüksek gelirli ülkeler seviyesine çıkmak zorundadır. Artık bu dijitalleşme çağını yakalamak zorundayız. Bu değişime uyum göstereceğiz.”