Kebapları bir kenara bırakacak olursak Tokat mutfağının alametifarikası kesinlikle Erbaa’nın meşhur asma yaprağında ve Zile’nin üzümlerinde saklı. Tokat’ın lezzet duraklarına geçmeden önce bir küçük hatırlatma yapmak isterim. Tokat Havalimanı genişletme çalışmaları nedeniyle kapalı. Tokat’a havayoluyla gitmeyi tercih ederseniz Sivas ya da Merzifon havalimanlarını kullanabilirsiniz.
Pirhan Restoran
Tokat’ın yöresel yemeklerini tatmak istiyorsanız, şehir merkezinde yer alan en güzel yerlerden biri tarihi atmosferiyle hitap eden ‘Pirhan’. Ancak baklalı dolma ve keşkek tatmak isteyenlerdenseniz mutlaka hafta sonu gidin. Yapımı oldukça zahmetli olan bu yemekler hafta içi yapılmıyor. Hayalini kurduğum keşkek ve baklalı dolmayı tadamamak beni üzse de ortaya gelen ikramlıkların, bol sarımsaklı tandır çorbasının ve Tokat pehlisinin parmak ısırtan lezzeti beni kendime getirdi diyebilirim. Pirhan’a gittiğinizde yöresel yemekler hakkında detaylı bilgi almak isterseniz Özlem Hanım’a sorun derim. Hiç sıkılmadan güler yüzüyle her türlü sorunuza cevap veriyor.
Saklıbahçe
Tokat kebabı işlem görmeden yapılan nadir kebaplardan, et ve sebzeler marine edilmeden şişlere diziliyor ve ağır ateşte pişiriliyor. Bu da demek oluyor ki, lezzetinin sırrı Tokat yaylalarının kekik kokulu etlerinde saklı. Tokat kebabını tadabileceğiniz en keyifli yerlerden biri şırıl şırıl akan bir derenin kenarında ağaçların arasına gizlenmiş olan Saklıbahçe…
Tokat kebabının pişme süresi yaklaşık 20-25 dakika eğer çok açsanız Saklıbahçe’de kebabınızı beklerken asma yaprağı yatağında servis edilen bat, aslında Sivas’ın değil de Tokat’ın olan madımak otunun kavurması ya da çökelekli tuzlu katmer gibi diğer yöresel lezzetlerin tadına bakabilirsiniz. Servis çok şahane olmasa da kebabın lezzeti bu durumu görmezden gelmenize neden olabilir.
Peri Konağı
Kahvaltısının güzelliğini çok duymama rağmen bir türlü denk getiremedim ve öğlen yemeği için uğradım Peri Konağı’na. Muska şeklinde sardıkları minnacık etli yaprak sarması ve cevizli Tokat çöreği Peri Konağı’ndaki favorilerim. Peri Konağı’nın sahibi Nejla Hanım’ın tatlı sohbeti bu güzel yemeklerin cabası. Yolunuz Tokat’a düşerse kahvaltı ya da öğlen yemeği için Peri Konağı’na mutlaka uğrayın derim.
?
Almus Öğretmenevi
Gelelim beni en çok şaşırtan Tokat lezzetine: Almus Gölü’nde yetiştirilen somon balığı. Ama somon deyince aklınıza hemen bildiğimiz pembe etli Norveç ya da Karadeniz somonları gelmesin. Bu çiftlik somonları görünüş itibarıyla alabalığa benziyor. Dışı neredeyse yanık gibi duran ama içi yumuşacık ve hafif sulu kalacak şekilde pişirilmiş Almus somonunu ben sevdim. Almus Gölü’nü tepeden izleyebileceğiniz enfes bir manzara eşliğinde somon keyfi yapmak isterseniz tercihinizi Öğretmenevi’nden yana kullanabilirsiniz.
Özgül Fırını
Tokat’ın en meşhur hamur işlerinden biri de Turhal ilçesinin meşhur yoğurtmacı. Görünüş itibarıyla pideye benzese de kopardığınız anda içi bol malzemeli kat kat açılmış hamur olduğunu görüyorsunuz. Zaten adını da yoğurma ve katlama kelimelerinin birleşiminden alıyor. Cevizli, haşhaşlı ve fındıklı olmak üzere üç çeşidi var. Benim favorimse kesinlikle haşhaşlı olanı. Ben her şey yerinde güzeldir dedim ve yoğurtmaç tatmak için Turhal’daki Özgül Fırını’nı tercih ettim ama siz merkezden uzaklaşmak istemezseniz ‘Çökeliğinoğlu Yağlı Simit Fırını’nda da yoğurtmaç deneyebilirsiniz.
?
Çökeliğinoğlu Yağlı Simit Fırını
İzmir’in boyozu varsa Tokat’ın yağlısı var. Tokat’ta kahvaltıların vazgeçilmezlerinden olan yağlı, taş fırınlarda, odun ateşinde, özel tavalarda pişiriliyor. Özelliği sıcak sıcak yenmesi olan yağlının tadına bakmak için sabahın erken saatlerinde fırının yolunu tutmalısınız, aksi takdirde bulmanız biraz zor olacaktır. Adı gibi yağlı olan bu lezzet için ustalar, aslında hamurunda klasik bir poğaçaya göre daha az miktarda yağ olduğunu, sıcak yendiği için ilk kez tadanlara çok yağlı geldiğini söylüyorlar.
Taşhan
Tokat’ın en tarihi yerlerinden ve Anadolu’nun en büyük hanlarından biri olan Taşhan’ın avlusunda keyifli bir kahve molası verebilirsiniz. Ardından avlunun etrafındaki dükkânları gezerek yazma, sofra bezi, bakır gibi Tokat’a özgü geleneksel ürünlerden alabilirsiniz.
Almadan dönmeyin
Tokat’a yolunuz düşerse yeşil üzüm şırası ve yumurta beyazından yapılan kaşık kaşık yemek isteyeceğiniz meşhur zile pekmezinden, yine üzüm şırası ve cevizden yapılan Zile kömesinden, Erbaa’nın tadı dillere destan yaprağından, çemen tohumu, biber salçası, ceviz, sarımsak, zeytinyağı ve naneyle yapılan Tokat çemeninden, alıç, kızılcık ya da kuşburnu gibi doğal marmelatlardan, Tokat’a özgü mahlep şarabından almadan dönmeyin derim.
Görmeden dönmeyin
Hep yemek içmek olmaz, biraz da Tokat’ın tarihi güzelliklerine değinmek lazım. Tokat’a yolunuz düşerse Saat Kulesi’ni, Mevlevihane’yi, Tokat Müzesi’ni, güneybatı köşesinde bir kuş evi bulunan Ulu Cami’yi, tarihte ticaret merkezi olan Sulu Sokağı, Kazıklı Voyvoda’nın da bir dönem esir tutulduğu Tokat Kalesi’ni, 3 milyon yılın üzerinde bir geçmişe sahip Ballıca Mağrası’nı görmeden dönmemelisiniz.
Ayrıca Tokat’a kadar gitmişken ikisi de tarihi olan Ali Paşa ya da Pervane hamamlarından birinde hamam sefası yapabilir, doğa sporları ile aranız varsa ve denk gelirseniz Almus Doğa Sporları Derneği’nin belirli aralıklarla düzenlediği doğa yürüyüşlerine katılabilirsiniz. Her ne kadar seyahat rotaları arasında yer almasa da tarihi güzellikleri, zengin mutfağıyla Tokat lezzet ve kültür dolu bir tatil vaadiyle sizleri bekliyor.