Etrafındaki pazar sokağı, devasa giriş kapısı ve renkli mimarisiyle Sensoji Tapınağı… Gün içinde çok sayıda turist tarafından ziyaret ediliyor. İnşasının 645’te tamamlandığı bilinen tapınağın o dönemde yaşayan iki kardeş tarafından yapıldığı efsanelerde anlatılıyor.
Efsaneye göre iki kardeş, bölgedeki Sumida Nehri’nde balık tutarken merhamet tanrıçası Kannon’un heykelini yakalayıp nehre attı. Fakat heykel her defasında nehirden çıkarak yanlarına geldi. Bunun üzerine kardeşler, kutsallığına saygı göstermek istedikleri tanrıça Kannon adına Sensoji Tapınağı’nı inşa etti.
Dev fenerle renkli görüntüler ortaya çıkıyor
Tapınağı ziyaret edenleri ilk olarak “yıldırım kapısı” anlamına gelen “Kaminarimon” ismi verilen devasa kapı karşılıyor.
Zarif mimarisiyle görenleri büyüleyen kapının önünde tavana asılmış büyük kırmızı fener bulunuyor. Etrafındaki dört ayrı halat yardımıyla sallanabilen dev fener, akşam vakitlerinde renkli görüntülere sahne oluyor.
Geniş bir arazide yer alan Sensoji Tapınağı’nın hemen solunda, 1649’da inşa edilen Asakusa Tapınağı bulunuyor. Bu küçük tapınak da mimarisiyle dikkat çekiyor. Tapınağa giden yol üzerinde yer alan pazar sokağı Nakamise’de Japon kültürünü yansıtan hediyelik eşyalar bulunabiliyor.
İkinci Dünya Savaşı’nda hasar gördü
İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük kısmı tahrip olan Asakusa bölgesinde Sensoji Tapınağı ve çevresindeki cazibe merkezleri de hasar gördü. Savaşın ardından tapınak ve çevresinde zarar gören yapılar restore edilerek eski görünümüne kavuşturuldu. Sensoji Tapınağı ise titanyumla kaplanarak daha sağlam hale getirildi. Haftanın her günü saat 06.00’dan 17.00’ye kadar açık olan tapınak, yılda ortalama 30 milyon kişi tarafından ziyaret ediliyor.