Koronavirüs Türkiye Platformu tarafından yürütülen aşı çalışmalarıyla ilgili TÜBİTAK MAM Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü’nde açıklama yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve Gen Mühendisliği ve Biyoteknoloji Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Şaban Tekin, gelinen son durumu açıkladı. Prof. Dr. Hasan Mandal koronavirüs tedavisinde kullanılan ilaçla ilgili olarak, “Daha önce mayıs ayında bir araya gelindiğinde, inşallah yaz aylarında ülkemizde bu sürecin tedavisinde kullanılan ilacı ülkemizin kendi kaynaklarıyla ve sentezleyerek ithal maddesini de kendimiz üreterek bunu gerçekleştireceğimizi ifade etmiştik. Haziran aylarında ilacımız üretildi ve Sağlık Bakanlığımızdan ruhsatlandırıldı ve kullanıma geçti. 49 farklı kurumun 426 araştırmacının birlikte başardıkları bir iş dedi.
Koronavirüs aşının 2021 yılının başlarında çıkarmayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Mandal, 2 gün önce sayın Cumhurbaşkanımız kampüsümüzdeydi. 7 mükemmeliyet merkezimizin açılışını gerçekleştirdi. O esnada tüm kamuoyu ile paylaştığı 18 çalışmamızın 8i aşı çalışmasıydı. Bunların ikisinde hayvan deneylerinin başarılı bir şekilde gerçekleştirildiğini, bunlardan birisinin de etik kurulu izni alarak insanlar üzerinde çalışmaya gelindiğini ifade etmişti. Bu çalışmalarda zor günlerimizde pandemi günlerinde de dahil araştırmacılarımızın birlikte çalışarak neler yapabildiklerini gösterdiler. İkisinde önemli bir aşamaya gelindi. Bunlardan birisi şu an klinik aşamaya başlamak için başvurusunu yaptı. İnşallah Ekim aylarında tamamlanıp insanlar üzerinde deneylerin başlamasının ve inşallah gelecek yıl içerisinde erken aylarda bunun kullanılması için gece gündüz çalışıyoruz diye konuştu.
’8 AŞIDAN BİR TANESİ ÇOK ÖZGÜN BİR AŞI’
Prof. Dr. Mandal, 8 aşıdan bir tanesinin çok özgün bir aşı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
Bu sürecin aşı ve ilaç dediğimiz zaman teknik bir süreç. Biz her zaman söylediğimiz zamanın çok daha erken öncesinde ilaçta yaz ayı dedik haziran ayında halkımıza sunar hale getirdik. Bunu da inşallah 2021 yılının başları diyoruz ve bunu gerçekleştirmek için çaba içerisinde olacağız. Öncelikle hem aşı ve hem ilaçta dünyada var olan teknolojilerin aynısıyla beraberiz. Hem aşıda dünyanın kullanmadığı özgün bir aşı üzerine çalışıyoruz. 8 aşıdan bir tanesi çok özgün bir aşı. İlaçta da orijinal molekülden başlayarak dünyada geliştirilecek olan ilaçlardan birisini geliştiriyoruz. Bunlar bizim yapmaya çalıştığımız Covid 19 ile kalmayarak Türkiye ilaç ve aşı geliştirme konusunda takip eden değil, takip edilen ülke olacak. Aşı ve ilacı kullandıran üreten ülke olacak.”
’8 AŞIDAN 2SİNDE HAYVAN AŞAMALARINI BİTİRDİK’
8i aşı, 10u ilaç olmak üzere 18 çalışmalarının olduğunu açıklayan Prof. Dr. Şaban Tekin, “18 projemiz var, bunlardan 8i aşı, 10 tanesi de tedavi amaçlı ilaç projesi. Favipiravir ruhsatlandı. Bizim bütün çalışmalarımız takım çalışması aslında. İkinci bir ilaç daha yerli sentez olacak ilaçlar. Türkiye’de ilk defa geliştirilecek moleküllerimiz de var. Bunlar da çıkacak. Aşılara gelince, 8 aşıdan 2’sinde hayvan aşamalarını bitirdik ve gerekli başvuruları yaptık, bir tanesi için de bakanlıktan çıkacak onaylar ile üretime geçeceğiz inşallah. Daha sonra insanlara faz çalışmalarında uygulanacak. Teknik bir süreç aşı süreci. Dünyadaki araştırmacıların bazıları hızlandılar. Faz 3’e gelenler var. Biz de hızlı bir şekilde aşılarımızı tamamlamaya çalışıyoruz. Bizim avantajımız birlikte çalışma avantajı dedi.
’İNSAN DENEYLERİ EKİM AYINDA BAŞLAR DİYE PLANLADIK’
Ciddi bir yol aldıklarını belirten Prof. Dr. Tekin, şöyle konuştu:
Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyoruz. Ciddi bir yol aldık, inşallah diğer ürünler de gelecek. Biz birçok malzemede aşı ve ilaç geliştirirken yurt dışı bağımlısıyız. Bunlar bize zamanında ulaşırsa ve bürokratik engellerle karşılaşmazsak biz başaracağımıza inanıyoruz. Türkiye’de bize inansın. 2021 yılı başları bahar ayları biz bunları çıkartırız. Her şey yolunda giderse 2020 yılının sonunda da yetişir. Şartlar bizi nereye götürürse çıkacak. İnsan deneyleri en geç ekimde başlar diye planladık ilk aşı için. İkincisi akabinde başlayabilir ve inşallah bu şekilde de devam edecek. Dünyadaki benzer ve aşı çalışmalarından hemen hemen hepsi aynı teknolojiye dayanıyor. Hepsi dünya ile yarışır ölçekte. Onlardan hiçbir geri kalır tarafımız yok. Türkiye’de patentlenen ve geliştirilen bazı moleküllerle yapmış olduğumuz aşı çalışmaları var. Belki de dünyada bazı şeylerde ilk olacağız.”