Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu ve Nielsen Türkiye Genel Müdürü ve Doğu Avrupa, Rusya, Orta Doğu ve Afrika Perakende Grup Başkan Yardımcısı Didem Şekerel Erdoğan’ın katıldığı CEO Club Online Summit’te “Yeni Dünyada İş Yapış Şekillerimiz: Yeni Tüketicinin DNA”sı temalı online sohbet gerçekleştirildi.
Online CEO Club toplantılarının üçüncüsünde, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde perakende sektöründe yaşanan değişim ve dönüşüm, değişen tüketici alışkanlıkları çerçevesinde ele alınırken yeni dönemin tüketici profili konuşuldu.
Meltem Bakiler Şahin, online toplantıda yaptığı konuşmada, Kovid-19 salgınının ekonomiden siyasete, eğitimden tüketime tüm alanlarda köklü değişimlere neden olduğunu dile getirdi.
Hem işletmelerin hem de tüketicilerin dijitalleşmenin önemini net bir şekilde gördüğünü vurgulayan Şahin, “Hayatımızda artık ‘yeni normal’ diye bir kavram var. İçinde bulunduğumuz yeni dönemde tüketim alışkanlarımız da değişti. Hem kullandığımız ürünlerde hem de satın aldığımız kanallarda değişim gözlemliyoruz. Süreç içerisinde son tüketiciye dönen, ev içi tüketime odaklanan, daha büyük hacimli ürünleri hızlı ve hijyenik şekilde teslim eden firmalar pozitif bir şekilde ayrıştı.” diye konuştu.
Tüketici alışkanlıklarındaki değişimin telekom sektörüne de yansıdığına dikkati çeken Şahin, “Ticaret ve alışveriş online kanala kaydı. Evine ilk kez internet alanların sayısında yukarı yönlü bir ivme devam ediyor. Evden/uzaktan çalışan kişi sayısının artışı donanım, yazılım, VPN ve telekonferans sistemlerine olan talebi artırdı. Evden çalışma, uzaktan eğitim gibi etkenler tüketicilerin data kullanım alışkanlıklarını da değiştirdi. Salgın öncesinde akşam saatleri gibi belli zaman dilimlerine yığılan kullanım artık gün içine yayıldı. Dolayısıyla sektörde mobil ve sabit data kullanımı arttı.” ifadelerini kullandı.
Şahin, Vodafone’un mobil data trafiği özelinde ise şunları kaydetti:
“Vodafone özelinde mobil trafikte yüzde 10, sabitte yüzde 60’a varan artışlar gözlemliyoruz. Salgın sonrası süreçte ise uzaktan çalışmanın rafa kalkmayacağı, hibrit bir çalışma sistemine geçeceğimiz görüşündeyiz. Yani ekibin bir kısmının evden çalıştığı, bir kısmının sahada, hareket halinde olduğu, iki tarafında da birbirini beslediği bir düzen söz konusu olabilir. Vodafone Business olarak her zaman olduğu gibi bu süreçlerde de işletmelerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.”
“Alışverişte artık erkekler de karar verici olmaya başladı”
Tankut Turnaoğlu da Türkiye’de Kovid-19 salgınının tehlikeli olduğu düşüncesinin çok hızlı yerleştiğini belirterek, “Burada tabii hükumetin de çok hızlı hareket etmesi ve bu iletişimin güçlü bir şekilde yapılması kamu tarafından çok etkili oldu. İkinci olarak da koruyucu önlemlere Türk halkı çok hızlı adapte oldu.” dedi.
Bu süreçte evden çalışma ve online alışveriş yapma oranlarının da arttığını anımsatan Turnaoğlu, “Bu gibi yeni dünyanın getirdiği davranış değişikliklerinde 20-30 puan sıçramalar gördük. Evden çalışma ilk hafta yüzde 15 iken şimdi beşinci haftada yüzde 46’ya geldi. Altıncı haftayı görmedim henüz ama yüzde 50’leri geçecek belki de.” şeklinde konuştu.
Online alışveriş de görülen tüketici trendlerini de paylaşan Turnaoğlu, şunları söyledi:
“Tüketim alanında daha çok sağlık ve hijyene kayış oldu. Biliyorsunuz kolonya bir numara, 8 kata varan artışlar oldu. Bizim ürünlerimizde de özellikle deterjanda bulaşık deterjanı başta olmak üzere ki evden tüketim çok hızlı arttığı için evde yemek yeme alışkanlıkları arttı ve tüketim de arttı bununla beraber. Aynı zamanda alışverişte erkekler de evde olduğu için karar verici olmaya başladı. Erkekler hem ev alışverişinde hem diğer alışverişlerde alınacak listesinin yapımını üstleniyor, hatta markalarla ilgili daha fazla fikir söyler oldular. Bunları da görüyoruz.”
“Türk kahvesi ve çay satışlarının da e-ticarette hızlı büyüdüğünü görüyoruz”
Didem Şekerel Erdoğan ise Türkiye’nin salgın öncesinde de perakende sektöründe ciddi bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu ancak salgınla birlikte gelen sosyal izolasyon ve karantina uygulamalarının bu süreci hızlandırdığını söyledi.
Pandemi döneminde özellikle son 5 haftanın ortalamasında e-ticaret büyümesinin yüzde 71’lere çıktığını dile getiren Erdoğan, “Her iki kanalda da pandemi öncesine göre özellikle e-ticarette ciddi bir artış olduğunu görüyoruz. Ama şunu da unutmamak lazım tüketiciler belirli ürün guruplarında belirli ürünleri elle hissederek seçerek almak istiyorlar. Dolayısıyla fiziksel mağazaları ziyaret hala daha çok önemli. Ve de baktığımız yaptığımız alışveriş alıştırmalarında tüketicinin mağaza içindeki deneyimden de keyif aldığını görüyoruz. Dolayısıyla beklentimiz tüketimde çoklu kanal kullanımının devam edeceği yönünde.” ifadelerin kullandı.
Erdoğan, e-ticaret kanalında özellikle kişisel bakım ve ev kategorilerinin öne çıktığını belirterek, “Burada biraz kuaföre gidememenin etkisi, kişisel bakım ve hijyenin ön plana çıkmasının etkileri de var. Bunlara ilave olarak Türk kahvesi ve çay satışlarının da e-ticarette hızlı büyüdüğünü görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Tüketicilerin yüzde 26’sı bu Ramazan’da online iftar yapacak”
Ramazan ayı dönemindeki alışkanlıkların nasıl değişeceğine de değinen Erdoğan, bu konuda düzenli alıştırmalar yaptıklarını belirterek, şunları kaydetti:
“Türkiye’de oruç tutma oranının pandemi öncesine göre farklılık göstermediğini görüyoruz. Yani aynı seviyelerde olduğunu görüyoruz. Özellikle 18 Nisan haftasında her iki kişiden biri her yıl olduğu gibi Ramazan’a özel bir alışveriş yaptığını görüyoruz. Ramazan alışverişlerinde özellikle artış gördüğümüz kategoriler hangileri diye bakacak olursak atıştırmalık, şarküteri, kahvaltılık ürünler, su, soda ve ev temizlik ürünleri olarak karşımıza çıkıyor. Diğer yandan özellikle sosyal mesafe kurallarını da dikkate alarak tüketicilerin beyanı bu yıl ev ziyaretlerini kalabalık iftar davetlerini kabul etmeyecekleri yönünde ama tüketicilerin yüzde 26’sı bu Ramazan’da görüntülü konuşma uygulamaları aracılığıyla iftar yemeklerine katılarak sosyalleşeceklerini belirtiyorlar. Yani biraz daha dijitalleşme yaşıyor olacağız iftarlarımızda diye görüyoruz.”