Korona kâbusu tüm dünyada sürerken, tüm dünyada kayıtlı vakalar 150 milyonu, ölümler ise 3.1 milyonu geçti. Hindistan ise tarihe geçecek bir sağlık kriziyle karşı karşıya. Aralık 2019’da, koronavirüsün ilk kez ortaya çıktığı Çin’de, daha sonra sırasıyla İtalya ve İspanya’da, en son da ABD ve Brezilya başta olmak üzere birçok Güney Amerika ülkesinde pandemi büyük felaketlere yol açtı. Ancak daha önce hiçbir ülke, 1.3 milyar nüfuslu Hindistan kadar vahim bir tabloyla karşı karşıya kalmadı. Hindistan’daki krizin boyutu öylesine büyük ki, geleneksel olarak ölülerin yakıldığı ülkede, hayatını kaybedenler için odun dahi bulunamıyor.
ÖLÜ YAKMA KUYRUĞU
Amerikan CNN televizyonuna konuşan Yeni Delhi’deki Seemapuri krematoryumunun başındaki Jitender Singh Shunty, “Pandemiden önce günde 8 ila 10 ölü yakıyorduk. Şimdilerde bu sayı, günlük 100 ila 120 arasında değişiyor” diyor. Krematoryumda o kadar uzun kuyruklar var ki, vatandaşlar ölüleri için bilet alıp sıra bekliyorlar” diyor. Yeni Delhi’den yayın yapan CNN muhabiri Clarissa Ward, “Daha önce hiç böyle bir şey görmedim. Şehirdeki her aile en az bir yakınını kaybetmiş ve herkes yasta” diye konuşuyor.
Hindu inancında ölenler naaşları yakılarak öteki dünyaya yolcu ediliyor. Salgın krizinin ardından krematoryumlar gece gündüz çalışmaya başladı.
CESETLER ÜST ÜSTE
Halk çaresizlikten, koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden yakınlarını belediyenin gösterdiği bazı alanlarda gece kendisi yakıyor. Bir ölünün yakılması için 300 ila 400 kilogram odun gerekirken, halk odun bulmakta dahi zorlanıyor. Vatandaşlar, konuyla ilgili orman bakanlığından yardım istiyor. Cenaze arabaları ve ambulanslar ölülere yetişemezken, ambulanslarda üst üste yığılan cesetler ile yakınlarını motosikletin üzerinde taşıyanların görüntüsü yürek burkuyor.
HASTANELERDE YER YOK
Ülkedeki günlük vaka sayıları, son 10 gündür her gün kendi rekorunu kırıyor ve küresel rekorlara imza atıyor. Hindistan’da dün 386 bin 452 yeni vaka kaydedilerek dünyada bir gündeki en yüksek günlük vaka görülmüş oldu. Bir gündeki ölü sayısı ise 3600’ü geçti. Birçok kişi oksijen tüpü bulunmadığı gerekçesiyle hastanelerden geri çevriliyor. Yeni Delhi’de karaborsada bir tüp oksijenin 11 bin 500 TL’ye kadar çıktığı söyleniyor. Sadece küçük şehirlerde değil, başkent Yeni Delhi’deki birçok hastanede yataklar dolmak üzere. Bazı yataklarda iki, hatta üç hasta yatmak zorunda kalabiliyor.
TABLO KÖTÜLEŞEBİLİR
Sağlık çalışanları ve uzmanlar, yetersiz altyapı, düşük test sayısı ve insan faktörü nedeniyle, koronaya bağlı birçok vaka ve ölümün kayda geçmediği görüşünde. İşin daha da kötüsü, ülkedeki uzmanlar, gerçek rakamların tespit edilenden 30 kat fazla olabileceğini belirtiyor. Bu da yarım milyardan fazla vaka anlamına geliyor. Ülkedeki toplam vakalar 19 milyona yaklaşırken, Washington Üniversitesi’nin yakın tarihli bir modellemesine göre, vaka ve ölümler mayıs ayının ortasına kadar tırmanabilir. Ve hatta günlük ölü sayısı, 13 binlere kadar çıkabilir. Aşı üreticisi ülkelerden Hindistan aşı ihracatı durdurdu, ancak kendi nüfusunu aşılayacak yeterli stoğa da sahip değil.
İNGİLTERE’DE HİNT VARYANTI İKİ HAFTADA 8 KATINA ÇIKTI
İngiltere’de, B.1.617’nin genetik olarak farklı yapılarda 3 farklı alt türü tespit edildi. Üstelik ülkedeki tüm korona vakalarında bu varyantın oranı iki haftada sekiz kat arttı. Şubat ayından bu yana 400 hastada B.1.617 varyantı tespit edilirken, şimdi toplam vakaların yüzde 1.7’si bu gruptan. Rakamlar, bu varyantın ülke içinde Güney Afrika ve Brezilya mutasyonlarından daha hızlı yayıldığına işaret etse de bunu artan test-tarama oranlarına da bağlayan uzmanlar, B.1.617’nin daha bulaşıcı olduğunu öne sürmek için henüz kanıt bulunmadığını ifade ediyor.
5 SORU 5 CEVAP
1- SALGIN NASIL PATLADI?
Birkaç ay öncesine kadar Hindistan, nüfusuna rağmen koronavirüs salgınına karşı görece iyi bir sınav veriyordu. Pandeminin başlangıcında uygulanan katı sokağa çıkma kısıtlamaları sonrası vaka ve ölü sayıları, küçük nüfuslu Avrupa ülkelerinin bile altında kalmıştı. Ancak kısıtlamaların kaldırılmasının ardından seçim kampanyaları ve dini toplanmalar milyonlarca insanı bir araya getirdi. Bahar aylarıyla birlikte de vakalarda patlama yaşandı.
2- HİNDİSTAN MUTANTI NEDİR?
Pek çok Hintli gelinen noktadan “çifte mutant” da denilen koronavirüsün B.1.617 adlı mutasyonunu sorumlu tutuyor. Kontrol altına alınması güç iki farklı genetik değişimi içerdiği için “çifte mutant” olarak adlandırılan B.1.617 gerçekte 13 farklı mutasyondan oluşuyor. COVID-19’ın bu versiyonu şu ana dek 17 ülkede görüldü.
3- ARTIŞ MUTANT VİRÜSTEN Mİ?
Ülkedeki vaka patlamasına bu mutasyonun sebep olduğunu söylemek için henüz erken ancak laboratuvar çalışmaları ile bu varyantın daha bulaşıcı olabileceği tespit edildi. Ülke genelinde, özellikle başkent Yeni Delhi’de oldukça bulaşıcı olduğu bilinen İngiltere versiyonu da görülüyor. Son değerlendirmeler, vakaların yüzde 90’ının Hint mutasyonu olmadığına işaret ediyor.
4- AŞILAR İŞE YARIYOR MU?
Şu aşamada Hindistan varyantının aşıları etkisiz bıraktığına ya da hastalığın daha ağır geçmesine neden olduğuna dair kanıt bulunmuyor. Bu yönde hem ABD’li hem de İngiliz yetkililer açıklamalarda bulunarak aşıların etkinliğini teyit ettiler.
5- NİYE KONTROL EDİLEMİYOR?
1.36 milyar nüfuslu ülkede sağlık sistemi çökmüş durumda. Hastaneler yatak, ilaç ve oksijen talebine karşılık veremiyor. Bu da ölümlerin her geçen gün artmasına neden oluyor. Ayrıca ülkenin büyük bir coğrafyaya yayılmış olması ve bölgeler arası gelişmişlik farklılıkları da lojistik zorluklara neden oluyor. Dünyanın en büyük aşı üreticisi Hindistan, 1.3 milyarlık nüfusunun neden olduğu devasa iç talebi de karşılayamıyor. Ülkede ilk doz aşılarını olanların oranı sadece yüzde 9.