“Başkan, yönetici ve hocalar kişisel bir kavga veriyor. Ama bu kavgayı sanki kulübün âli menfaatleri için veriyormuş gibi yapıyorlar. Hakemler dahil futbolun tüm aktörlerini, arkalarına aldıkları taraftarlarıyla baskı altına alıp, sonuca gitmeye çalışıyorlar.”
1- Fenerbahçe kazanırken manşetleri Mesut Özil süsledi. Bugünkü Mesut, Fenerbahçe’nin şampiyonluk şansını artıracak ve dengeleri tek başına değiştirebilecek düzeyde bir oyuncu mu?
2- Sergen Yalçın’ın, “VAR’daki arkadaşlar çay, kahve içerken biz elenelim mi!” sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Genel anlamda VAR’ın gelmesi iyi mi oldu, kötü mü?
3- MHK Danışmanı Jaap Uilenberg’in hakemlere “Büyük takım-küçük takım ayrımı yapıyorsunuz” dediği ortaya çıktı. Hakemlerimizin durumu bu kadar vahim mi?
4- G.Saray, balçık zeminde Kasımpaşa’yı son dakikalarda geçti. Sahada genç bir takım vardı. Bu genç takım tercihi doğru mudur? Tecrübelilere dönülür mü?
5-?Beşiktaş, Ankara’da kar altında farklı kazandı. İki golle dönen Cenk’i nasıl buldunuz? “Beşiktaş’ı şampiyon yapmaya geldim” diyen Cenk bunu başarabilir mi?
6- Bakasetas, Trabzon’da 3’te 3 yaptı. Ara transferler içinde Bakasetas’ı nereye koyarsınız? Mohamed, Mesut, Cenk ve Bakasetas’ın katkı sıralaması nasıl olur?
MEHMET ARSLAN
İYİ OYUN İÇİN ZAMANA İHTİYAÇ VAR
1- F.Bahçe’nin iyi oynaması için zamana ihtiyacı var. Futbol, 11 oyuncunun aynı duyguları hissetme, aynı anda hareket etme ve
aynı şeyi düşünme oyunudur. Sadece güçlü olmak için değil, bunun için de idman yapıyorlar. Ama yıllardır camianın ihtiyacı olan, Ali Koç ile geleceği beklenen ve gelmeyen başarının yokluğu F.Bahçe’yi kemiren bir virüse döndü. Hem rakiple hem bu duyguyla baş etmeye çalıyorlar. Mesut tam da böyle bir anda geldi. Ve F.Bahçe’nin geleceğe bakışını, umudunu artırdı. Açıkçası ilaç gibi geldi.
BİZLERE ‘KUŞA BAK’ DİYORLAR!
2- Sergen Yalçın’ın sözleri teknik bir tartışma konusu. Ama bizim sorunumuz daha derin. Şu gerçeği kabul edelim; Türkiye’de bir hakem sorunundan daha çok iki yüzlü başkan-yönetici-teknik adam-futbolcu-taraftar ve medya sorunu var. Kendi takımı lehine yapılacak her hatayı kabullenen, hatta illegal bile olsa şampiyonluğu içine sindiren bir anlayışa sahip bu aktörler. Başkan, yönetici ve teknik adamlar kişisel bir kavga veriyor. Ama bu kavgayı sanki kulübün âli menfaatleri öyle gerektirdiği için veriyormuş gibi yapıyorlar. Bunun için de sosyal medyayı örgütlüyorlar, gazetecileri baskı altına alıyorlar, haberi bir rüşvet gibi sunuyorlar. Kendilerine ve hedeflerine biat edilmesini istiyorlar. Ve bunun için de sadece hakemleri değil, futbolun tüm aktörlerini arkalarına aldıkları taraftarlarıyla baskı altına alıp sonuca ulaşmaya çalışıyorlar. Bize de “Kuşa bak” diyorlar ve hakemleri hedef gösteriyorlar.
FUTBOLUMUZUN NESİ İYİ?
3- Uilenberg haklı, hakemler büyük takımları koruyor. Ama çelişkiye bakar mısınız, hakemden en çok da büyük takımlar şikayet ediyor. Kendilerine gazeteci diyen insanlar bile kulüplerin sözcülüğüne soyunmuşken, hakemleri niye garipsiyorsunuz ki. Sen gazeteci olarak kariyer planını aşığı (!) olduğun kulüp ve başkanına bağlayacaksın ve bu garip olmayacak ama hakem sizin yarattığınız terör ortamında linçten kurtulmak için sizin yaptığınızın bir benzerini yapınca tu-kaka diyeceksiniz. Hadi oradan! Hakemler kötü mü? Kötü, çok kötü. Ama söyler misiniz, futbolun nesi iyi? Sahası mı, kulüp yönetimi mi, başarısı mı? Ama konuştuğumuz sadece hakem hatası. Yine “Kuşa bak” diyorlar bize.
G.SARAY ÇOK KIRILGAN
4- Soruyu okuyunca güldüm. Balçık zemin… Bir zemini bile maça hazır edemeyenlerin hakemden şikayet etmeye ne kadar hakkı var? Neyse… Galatasaray bana çok kırılgan bir takım görüntüsü veriyor. Bu kırılganlığı yok edecek tek isim de Fatih Terim.
CENK TAM İSABET
5- Tam kalkışa başlamış bir uçağı göz önüne getirin. Burnu havada, kuyruk kısmı henüz yerdedir ya. İşte o burun kısmı Beşiktaş’ın forvet hattı. Tek kelime ile mükemmel. Larin’in mücadelesi, Aboubakar’ın gücü ve orta alan ile kanatların desteği ile ligin en iyisi. Bu mükemmel yapıya geldi Cenk. Bence Hulk, mulk diyerek boşa zaman geçirdi Beşiktaş. Cenk tam isabet bir transfer.
BAKASETAS VE MOSTAFA
6- Ara transfer dönemi için sıralama yapmam gerekirse; ilk sıra kesinlikle Mesut Özil olurdu. Ama bu hafta itibarıyla birinci Bakasetas ve Mohamed Mostafa, ikinci Mesut-Cenk olur.
UĞUR MELEKE
TAM BİR TAKIM OYUNCUSU GİBİYDİ
1- Didier Drogba öyle bir oyuncuydu. Alex de Souza öyleydi. Mario Gomez dengeleri değiştirdi, Bafetimbi Gomis değiştirdi, Alexander Sörloth da değiştirdi. Mesut Özil de bugün 5 büyük lig dışında her ligin ayarlarına direkt tesir edecek kalibrede. Karagümrük maçında da çok etkili bir 55 dakika oynadı. Aldığı her topa anlam kazandırdı. Alışık olduğu rolün dışına çıktı, çok daha derine gelip top aldı. Elini taşın altına soktu. Takım oyuncusu hüviyetinde oynadı. Fenerbahçe’ye galibiyeti getiren iki golün de içinde vardı zaten. Ancak 55’inci dakikada Erol Bulut’un kontak kapatmasıyla o da sahadaki diğer tüm Fenerbahçeliler gibi ortadan kayboldu. İyi bir takımda, topa sahip olan bir takımda çok daha büyük fark yaratır Mesut Özil.
‘VAR’I TARTIŞMAK ÇOK SAÇMA
2- VAR’ın tartışılması, gol çizgisi teknolojisinin tartışılması kadar absürt. Geri pas kuralının öncesine dönmek nasıl imkansızsa, VAR öncesine de dönülmeyecek. Hatta yakın gelecekte futbolcuların kramponlarındaki ve toptaki çip sayesinde ofsayt da yapay zeka yoluyla tespit edilecek. Dünya 4. sanayi devriminin nimetlerinden her sektörde sonuna kadar faydalanırken, sporun bundan faydalanmaması söz konusu olamaz. Ara teknoloji döneminde elbette hatalar yaşanacak ama zamanla minimize olacak bunlar.
‘BURASI TÜRKİYE’ DEMİŞTİ
3- Sezon başı yine aynı hakemlere “Burası Türkiye, burada VAR standardını aşağı çekebiliriz” diyen de aynı Uilenberg değil miydi? Maalesef ilk 10 haftada VAR’a son derece lüzumsuz pozisyonlarda gidilerek global ölçüden uzaklaşıldı, kamuoyunun da kafası karıştırıldı. 10’uncu haftadan sonra global ölçüye dönüldü, sadece ‘net ve bariz’ kriterine uyulmaya başlandı ama bu kez de ister istemez geçmişe dönüp kıyas yapıyor kamuoyu. Çözümün bir parçası olmanız için önce sorunun kendisi olmamanız gerek bence.
ENERJİYE İHTİYAÇ VAR
4- G.Saray bir ara Falcao, Babel, Belhanda, Arda, Feghouli’nin hemen hepsinin sahada olduğu bir generaller takımı hüviyetindeydi. Evet, bunlar çok değerli oyuncular. Ancak hepsi birden sahada olduğunda çok hareketsiz bir oyun çıkıyor ortaya. Oysa Kerem’li, Gedson’lu, Mohamed’li oyun daha canlı. Ve Süper Lig gibi fiziksel oyun seviyesinin oldukça yukarıda olduğu bir ligde; enerjiye, çarpışmaya, kavgaya ihtiyaç var. Ben bu genç takımın büyük ölçüde korunacağını düşünüyorum.
CENK, EVERTON’DA GERİLEDİ
5- Cenk Tosun, Premier Lig kararı aldığında tüm gücümle itiraz ettim Everton tercihine. Allardyce’ın yönettiği bir takımda asla ihtiyacı olan topları alamayacağını, bir devre daha sabredip başka bir EPL ekibine gitmesi gerektiğini anlatmaya çalıştım. Maalesef geriledi İngiltere’de. Özgüven kaybetti. Ve o kaybettiği özgüveni toparlayabileceği yer yine burası. 4 ayda Beşiktaş’a çok büyük katkı yapacağına ve EuRO 2021’e de moralli gideceğine eminim Cenk’in.
BAKASETAS BİR BAŞKA
6- Son yılların en iyi ocak transfer dönemlerinden birini yaşadık. Cenk iyi başladı, Mohamed 4’te 4 yaptı. Mesut, Karagümrük maçında sazı eline aldı. Ama sanırım Bakasetas’ın Trabzon’daki payı farklı: Son 3 maçta skoru 1-0’a getiren gollerin hepsi ondan geldi. Abdülkadir Ömür sakatlandıktan sonra o pozisyon sahipsizdi ve Trabzonspor oraya getirebileceği en iyi adamı getirdi adeta.
GÜNTEKİN ONAY
TECRÜBESİ VE ZEKASIYLA BÜYÜK FARK YARATIYOR
1- Mesut Özil henüz hazır değil. Ancak şu haliyle dahi teknik kalitesi, tecrübesi ve oyun zekasıyla fark yaratıyor. Zamanla yeteneklerini daha fazla izleyeceğiz. Karagümrük maçının özellikle ilk yarısındaki pas oyununda başrol oyuncusuydu. Ama şunu da belirtmekte yarar var; savunma yönü güçlü olmayan Mesut Özil’in varlığının takım savunmasında zafiyet yaratmaması için Luiz Gustavo’nun dönüşü şart. Fenerbahçe’nin sorunu istikrarlı bir santrfor performansı ve stoperlerin güvenirliği.
SERGEN YALÇIN SON DERECE HAKLI
2- Sergen Yalçın kendi penceresinden bakınca son derece haklı. Cumartesi ve pazar günleri oynanan rakiplerinin maçlarındaki VAR hakemlerinin sessizliğini görüyor ve kendi maçlarındaki kararlar ile kıyaslıyor. Maalesef VAR hakemleri işleri hiç de zor değilken bir standart tutturamadı ve beraberinde tartışmalar geldi. Beşiktaş 8 günde 3 farklı şehirde 3 maç oynamasına rağmen sayısız gol pozisyonu buldu ve iyi futboluyla 3-0 kazandı.
CESARET SORUNU YAŞIYORLAR
3- Ne yazık ki hakemlerimiz, üzerlerindeki baskıyı kaldırmakta zorlanıyor. Abartılı bir baskı var, bu bir gerçek. Lakin VAR sistemi mevcut iken işlerinin çok daha kolay olduğunu düşünüyorum. Cesaret konusunda sorun yaşıyorlar. Hakemlerin her takıma eşit yaklaşmadıkları gerçeği ortada.
GALATASARAY’IN KADROSU ZENGİN VE KALİTELİ
4- Fatih Terim Kasımpaşa karşılaşmasında ağır zemine özel olarak farklı ve fizik gücü yüksek bir kadro sahaya sürdü. Özellikle ilk yarıda gerçekten etkileyici bir futbol oynadılar. Rakiplere ve form durumlarına göre kadrolar değişiklik gösterecektir. Galatasaray’ın zengin ve kaliteli bir kadrosu var. Önümüzdeki haftalarda Radamel Falcao ve Sofiane Feghouli de takıma katılınca seçenekler daha da artacak.
LARİN YAPARSA CENK DE YAPAR
5- Cenk Tosun gerçekten iyi bir golcü ve İngiltere Premier Ligi’nden geldi. Beşiktaş’ta harika bir başlangıç yaptı. Cyle Larin’in yapıp da Cenk Tosun’un yapamayacağı bir şey yok. Beşiktaş’ın şu anda 3 bitirici, iyi golcüsü var ve bu Süper Lig’deki başka hiçbir takımda yok.
BAKASETAS, TRABZONSPOR’UN TAM İHTİYACI OLAN OYUNCUYDU
6- Bakasetas her yönüyle tam bir nokta atışı transfer. Trabzonspor’un acilen ihtiyacı olan, gole yakın, yaratıcı oyuncu özelliklerine sahip bir forvet arkası. Gerçekten çok isabetli bir transfer. Takım savunmasını zaten iyi yapan Abdullah Avcı’nın ekibi, kolay kaybetmediği gibi ön taraftaki dört yetenekli oyuncusuyla sonuca da kolay gidiyor. Artık şunu net olarak söyleyebiliriz; Trabzonspor, Süper Lig’deki şampiyonluk yarışının içindedir.