TÜRK bandıralı Roseline- A gemisi taşıdığı insani yardım malzemeleriyle İstanbul’dan demir alarak Libya’ya hareket etti. Gemi, önceki gece Yunanistan Deniz Kuvvetleri’nden bir komutanın yönetiminde yapılan Irini Harekâtı’nda görevli ‘Hamburg’ isimli Alman fırtakeyni tarafından Mora yarımadasının güneybatısında uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durduruldu.
MAVİ MARMARA BASKINI GİBİ
Deniz hukukuna göre, gemilerde arama yapabilmek üzere gemiye personelin çıkması için bayrak devletinin rızasının alınması gerekiyor. Ancak Türkiye’den böyle bir izin almadan Hamburg firkateyni personeli gemiye helikopterden iniş yaptı. Personelin gemiye helikopterden inişi ve Hamburg firkateyninin Roseline -A gemisi çevresindeki hareketleri de gemi personeli tarafından cep telefonuyla kaydedildi. Geminin süratini düşürterek yolundan engelleyen askerler Türkiye’den izin alınmadığı, yapılanın hukuki olmadığı yönündeki ikazlara rağmen gemideki tüm konteynerleri açarak aradı. Alman askerlerin Türk gemisine inişi, İsrail’in Mavi Marmara baskınını hatırlattı.
‘BİR ŞEY BULAMADIK’
Sabahın ilk ışıklarına kadar süren aramanın ardından insani yardım malzemesi, bisküvi gibi gıda maddeleri, boya gibi maddeler dışında bir şey olmadığını anlayan askerler gemiden ayrıldı. Almanya Savunma Bakanlığı Sözcüsü Christian Thiels, askerlerin gemide şüpheli bulguya rastlamadığını söyledi. 4 saat içinde aramaya itiraz edilmemesi durumunda bunun aramaya onay verildiği anlamına geldiğini ifade eden Thiels, “Bildiğimiz kadarıyla dün de böyle oldu” dedi.
‘IRİNİ’ DARBECİ HAFTER’E YARIYOR
BM’nin Libya’ya yönelik silah ambargosunun denetlenmesi için AB tarafından Akdeniz’de başlatılan Irini Harekâtı, özellikle darbeci Hafter güçlerine silah taşıyan gemileri durdurmaması nedeniyle eleştiriliyor. 2292 No’lu BM Güvenlik Konseyi kararında Libya’daki Ulusal Mutabakat Hükümeti ile istişare zorunlu kılınmasına rağmen başlatılan Irini Harekâtı, taraflı ve yasadışı operasyon olarak tepki çekiyor. Bazı Avrupa ülkeleri AB fonları uğruna ses çıkarmazken, Malta gibi bazı ülkeler ise tepki gösterip operasyondan çekiliyor.
ANKARA’DAN ÜÇ AYRI NOTA
TÜRKİYE diplomatik yollardan da olaya sert tepki gösterdi. Irini Harekatı’nın AB şemsiyesi altında yürütülmesi nedeniyle Ankara’daki AB Daimi Temsilcisi Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, İrini Harekatı’nın ana komutanlığını İtalya yürüttüğü için, İtalya’nın Ankara Büyükelçisi Massimo Gaiani ile büyükelçinin Ankara dışında olması nedeniyle Almanya’nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı
Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı. Türkiye Dışişleri’nden yapılan açıklamaya göre, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Sedat Önal, görüştüğü her üç diplomat nezdinde Roseline-A ‘ya Türkiye’nin açık izni olmadan çıkılması ve denetlenmesini protesto ederek, üç ülkeye nota verdi. Türkiye’nin notasında olayın uluslararası hukuka aykırı olduğu ve tazminat haklarının muhafaza edildiğinin kayıt altına alındığı vurgulandı. Uğur ERGAN
DIŞİŞLERİ: KAPTANA SİLAH DAYAYIP ZORLA ARAMA YAPTILAR
DIŞİŞLERİ Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, olayla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, işbirliği göstermesine rağmen gemi kaptanı ve personelinin zorla üstlerinin arandığını vurguladı: “Kaptan geminin yükü ve seferi hakkında ayrıntılı bilgi paylaşmıştır. Buna rağmen saat 17:45’te Irini Harekâtı silahlı unsurları tarafından gemiye çıkılarak uzun saatler süren bir ‘denetleme’ yapılmıştır. Tüm personelin, kaptan dâhil, zorla üstleri aranmış, alıkonulmuş, kaptanın başına silahlı asker dikilerek, zor kullanmak suretiyle konteynerler aranmıştır. Müdahale, ne bayrak devleti olarak ülkemizin, ne de gemi kaptanının rızası alınarak gerçekleştirilmiştir. Muğlak bir şüphe üzerine başlatılan ve geceyarısı sonrasına kadar devam eden bu müdahale, ancak ülkemizin ısrarlı itirazları üzerine sonlandırılmıştır. Silahlı personel sabah 09.38’de gemiyi terk etmiştir.
Silah ambargosunu ihlal etmediği görülen gemimizin ağır hava şartları altında saatlerce güzergâhından alıkonulmasını, personele adeta suçlu muamelesi yapılmış olmasını esefle karşılıyoruz. Yetkisiz ve güç kullanılarak yapılan bu eylemi protesto ediyoruz. Irini operasyonu taraflı bir operasyondur. Darbeci Hafter’e gelen silah desteklerini denetlemeyen, keyfi uygulamalarda bulunulan, meşru Libya hükümetini cezalandırmaya yönelik bir harekâttır.”
İZİN ŞART
AVRUPA Birliği’nin İrini Operasyonu farklı durumlara ve gemi ile bayrak devletinin yaklaşımına göre şekillendirilmiş angajman kuralları çerçevesinde yürütülüyor. Operasyona bağlı unsurların, bir gemide arama yapabilmesi için izin talebinde bulunulması şart. Bayrak ülkesi izin talebine onay verirse gemide inceleme yapılabiliyor. İlke olarak hem kaptandan hem bayrak devletinden izin alınması gerekiyor. Bayrak devletinin olumsuz cevap vermesi halinde, genel uygulama gemiye çıkılmaması yönünde. Bu durumda, gemide arama yapılamadığı Birleşmiş Milletler’e rapor ediliyor. Gemiye çıkma talebine cevabın gecikmesi halinde ise dört saat bekleniyor, olumsuz cevap gelmemiş ise gemiye çıkılıyor. 20 Ekim’de de aynı operasyon çerçevesinde Fransız fırkateyni Latouche Treville, bir Türk gemisinde inceleme talebinde bulunmuş. Verilen izin çerçevesinde yapılan incelemelerde ise belge ve kargo sorununa rastlanmamıştı.
4 ÜLKEDEN LİBYA UYARISI
Bu arada İngiltere, Almanya, Fransa ve İtalya, Libya’daki barış sürecini engelleyici şekilde hareket edecek yerel ve uluslararası taraflara yaptırım uyarısında bulundu. Dört ülke tarafından yapılan ortak açıklamada, gerek Libya’daki gerekse uluslararası alandaki taraflardan BM önderliğindeki çabalara zarar verme riski taşıyan inisiyatiflerden kaçınmaları istendi. (Güven ÖZALP / BRÜKSEL)
GEMİDE 16 SAAT
Akdeniz’de Almanya ve Yunanistan askerlerince uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durdurulan Türk bandıralı ‘M/V Roseline A’ konteyner yük gemisinin bağlı olduğu Arkas, personelin silah gölgesinde geçirdiği 16 saati anlattı.
LİBYA’ya insani amaçlı yardım götürürken, Yunanistan ve Almanya’nın emir-komuta zincirinde uluslararası hukuka aykırı bir şekilde durdurulan Türk bandıralı ‘M/V Roseline A’ konteyner yük gemisinin bağlı bulunduğu Arkas Konteyner Taşımacılık A.Ş.’den de açıklama yapıldı. Açıklama özetle şöyle: “22 Kasım 2020 günü sabah yerel saat ile saat 10.30 civarında şirketimizin sahibi olduğu Türk bayraklı M/V Roseline A konteyner yük gemisi, Libya’nın Misurata limanına gerçekleştirdiği ticari seferi sırasında, kendisini EU WARSHIP olarak tanıtan ve bir Alman gemisi olduğu anlaşılan firkateynden telsiz aracılığı ile bir kısım sorgulamaya maruz kalmış ve aynı gemiden kaldırılan helikopterden gemimize askeri personel gemi kaptanının muhalefetine rağmen indirilmiştir. Askeri personel gemi içinde ve taşınan bir kısım konteynerlerde silahlı bir şekilde arama yapmıştır. Aynı ekip yaklaşık 16 saat sonra yine helikopterle gemimizden ayrılmışlardır.
Şirketimiz tüm faaliyetlerde ulusal ve uluslararası kurallara uymuş olup, olumsuz bir durum ile karşılaşmamıştır. Tüm taşımalar insani ve ticari maksatlıdır. Bu şekilde bir uygulama mürettebatımızı endişeye sevk etmiş ve şirketimizi de üzmüştür. Gemimize askerlerin çıkmasına karşılık, açık deniz tecrübesi olan mürettebatımız herhangi bir mukavemet göstermemiş, işbirlikçi ve uyumlu davranarak üzücü bir olayın meydana gelmesi engellenmiştir. ”
ŞENTOP: KORSANLIKTIR
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Akdeniz’de Türk gemisine baskını kınarken “Bu modern bir korsanlık, eşkiyalık ve barbarlıktır. Türkiye, bu uluslararası hukuksuzluğun ve edepsizliğin hesabını ivedi bir şekilde soracaktır” dedi.
OKTAY: TARAFLILIK TESCİLİ
CUMHURBAŞKANI Yardımcısı Fuat Oktay’dan da baskına kınama geldi: “AB’nin, meşru Libya hükümeti, NATO ve ülkemizle istişare etmeden başlattığı Irini Harekâtı, son operasyonuyla taraflı olduğunu bir kez daha tescil etmiştir. Bu hukuksuz müdahaleyi şiddetle kınıyorum.”
CHP: ÖZÜR DİLESİNLER
CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, baskınla ilgili “Almanya ve AB’nin yaptığı uluslararası hukuka aykırıdır. Türkiye’den derhal özür dilenmelidir” dedi. ANKARA