Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Danny Annan, Danimarka olarak, yeni ürün ve teknolojiler geliştirmek için bölgesel ve uluslararası iş birliğine hazır olduklarını belirterek, “İsrail ve Türkiye, Danimarka yaşam bilimleri ve teknoloji şirketleriyle iş birliği alanında mükemmel adaylar. Bölgede hem teknolojik yatırım hem dijital dönüşümde önemli gelişmeler var.” dedi.
Danimarka İstanbul Başkonsolosluğu Ticaret Ataşeliği “Nordic Talks” webinar serisinin üçüncüsünü gerçekleştirdi. “Digital Denmark: Life Science and Technology in the Era of Post-Kovid-19” başlıklı webinarda pandemiyle birlikte önemi artan sağlıkta dijital devrim ve insan odaklı inovatif çözümler ele alındı.
Daha hızlı ve etkili teşhis ve tedavi yöntemleriyle daha güçlü ve sürdürülebilir global sağlık sistemleri geliştirmek için atılması gereken adımlar ve bu alandaki bölgesel iş birliği fırsatlarının tartışıldığı webinarda, birçok hastalıkla birlikte yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadeleye odaklanan Danimarka yaşam bilimleri şirketlerinin geliştirdikleri inovatif çözümler de masaya yatırıldı.
Danimarka’da geliştirilen teknolojik çözümlerle ameliyathane ve yoğun bakım ünitelerinde tespit edilen bakterilerde yüzde 83 azalma sağlandığına dikkatin çekildiği etkinlikte, bu çözümlerin Kovid-19 ile mücadelede de kullanabileceği anlatıldı.
Etkinlikte ayrıca günümüzde sadece Avrupa’da yılda 30 bin, dünya genelinde ise 700 bin kişinin antimikrobiyal dirence bağlı enfeksiyonlar nedeniyle yaşamını yitirdiği, 2050 yılına gelindiğinde antibiyotik direncinden 10 milyon kişinin hayatını kaybedeceği ve bunun global ekonomiye maliyetinin ise 88 trilyon dolar olacağı belirtildi.
Webinarın açılışında konuşan Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Danny Annan, webinarı düzenleyen Danimarka Ticaret Ataşeliği ve İnovasyon Merkezi’nin Türkiye, Azerbaycan, Bulgaristan, Hırvatistan, Arnavutluk, Kosova, Slovenya, Yunanistan, Romanya, Moldova, Sırbistan, Bosna Hersek, Karadağ, Makedonya ve İsrail’de çalışmalar yürüttüğünü söyledi.
Annan, Danimarka Ticaret Ataşeliği ve İnovasyon Merkezi’nin bölgede daha yakın ekonomik iş birliği ve çevreye duyarlı büyümeyi tesis edecek yatırımlar gerçekleştirdiğini belirtti.
Danimarka’nın sağlık endüstrisindeki ürün ve hizmetleriyle uluslararası üne sahip olduğunu dile getiren Annan, ilaç geliştirme, biyoteknoloji ve tıbbi teknoloji araştırmalarının merkezi konumundaki Danimarka aynı zamanda şirketler, halk sağlığı otoriteleri ve üniversiteler arası güçlü ortaklıklarıyla büyümeyi, araştırmayı ve inovasyonu teşvik ediyor.” ifadelerini kullandı.
“Dünyanın yeni ve inovatif çözümlere ve ilaçlara ihtiyacı var”
Annan, günümüzde Danimarkalı şirketlerin pek çok hastalığın tedavisinde dünyaya öncülük ettiğine işaret ederek, Danimarkalı şirketlerin ayrıca medikal teknoloji ve tıbbi ekipman alanında da pazar liderleri arasında olduğunu ifade etti.
Geçen yıl 140 milyar Danimarka kronunu aşan ihracat değeriyle medikal teknoloji ve tıbbi ekipman endüstrisinin ülke ekonomisinde önemli bir yer edindiğini anımsatan Annan, “Sağlıkta dijitalleşmenin öncülerinden olan Danimarka bu alanda önemli bir deneyim ve bilgi birikimine sahip.” değerlendirmesinde bulundu.
Annan, Kovid-19 salgının yaşam bilimleri endüstrisinin ne kadar önemli olduğunu gösterdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Danimarka, Kovid-19 kontrol altına alma ve hastalığa çare bulma çalışmalarında ön saflarda yer alıyor. Dünyanın yeni ve inovatif çözümlere ve ilaçlara ihtiyacı var. Danimarka olarak, yeni ürün ve teknolojiler geliştirmek için bölgesel ve uluslararası iş birliğine hazırız. İsrail ve Türkiye, Danimarka yaşam bilimleri ve teknoloji şirketleriyle iş birliği alanında mükemmel adaylar. Bölgede hem teknolojik yatırım hem dijital dönüşümde önemli gelişmeler var. Danimarkalı paydaşlar da özellikle yerel inovasyon ekosisteminin eksikliklerini giderme konusunda fark yaratabilir.”