Kişisel verilere nasıl yaklaşılacağı konusundaki etik çerçeve, resmi düzenlemelerle netlik kazanıyor. Bu konuda ilk adımı atanların başında Avrupa Birliği geliyor. 25 Mayıs 2018’de yürürlüğe giren Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR), ikinci yılını kutlarken, birçok ülkedeki yaklaşıma da öncülük etti.
Reklam teknolojileri de kişisel veriler konusunda çok kez eleştirildi, ancak GDPR ile belirlenen gizlilik çerçevesi, IAB gibi sektör birliklerinin de çabalarıyla reklam dünyasında karşılığını buluyor.
Dünyada GDPR adaptasyonunda öncü kuruluşlardan olan Adform, tüzüğün ikinci yılında, veri konusundaki düzenlemelerin önemini vurguladı.
Kişisel veriler hakkında konuşan Adform Türkiye Genel Müdürü ve MEA, APAC Bölgeleri Satış Direktörü Cem Eroğlu, “İki yıl önce GDPR’nin gerekliliklerini yerine getirdik. Bunu bir yıl önce ICO’nun reklam teknolojileri ve gerçek zamanlı teklif (RTB) raporu, beş ay önce de CCPA (Kaliforniya Tüketici Gizliliği Yasası) kararnamesi izledi. Gizlilik, üçüncü taraf çerezlerin de kullanımdan çıktığı bir zamanda, günümüzde, her zamankinden daha çok önem taşıyor. Ancak bu değişiklikler, bugüne kadarki biçimiyle programatik reklamcılığın sonu anlamına gelmiyor” dedi.
Eroğlu, sözlerine “Sektör olarak, veri bütünlüğünü ilk sıraya koyarak, verilerinin nasıl toplandığı, saklandığı ve işlendiği bilgisiyle tüketicilere güç veriyoruz. Bu ortak ve çapraz çalışma, çok sayıda üçüncü taraf tedarikçiyle çalışmadan, kapsamlı rıza yönetimi çözümlerini bir standart olarak uygulayan, daha sofistike ve entegre reklam platformlarına geçişimizi de hızlandıracak” şeklinde devam etti.
Türkiye’nin de Avrupa ile benzer bir dönemde kişisel verilerle ilgili adım attığını ve aynı yıllarda düzenlemelerin hazırlandığını ve yasalaştığını söyleyen Eroğlu, “Türkiye, dünyanın tartıştığı bir noktada kişisel verilerin korunması için kanun hazırlayarak öncü ülkelerden birisi oldu. Bugün, KVKK da tüketicilerin bilgilerinin ve dolayısıyla haklarının korunabilmesi için ülkemizde bir mihenk taşı niteliğini taşıyor” dedi.