Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Veterinerlik Fakültesinde görevli bilim insanları, Türkiye’deki arıların hastalıklara karşı dirençlerini ortaya koymak için gen haritalarını çıkaracak.
Veterinerlik Fakültesi öğretim üyeleri Doç. Dr. Mustafa Necati Muz, Doç. Dr. Dilek Muz ve Doç. Dr. Nurullah Özdemir’in hazırladığı “MEDIBEES” projesi, Avrupa Birliği’nden 1 milyon 750 bin lira destek almaya hak kazandı.
Doç. Dr. Muz ve ekibi, yaklaşık 48 ay sürecek projede Türkiye’deki arıların gen haritasını çıkaracak, hastalıklara karşı direnç ve dayanıklılıklarını ortaya koyacak.
NKÜ Veterinerlik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nuri Altuğ, gazetecilere yaptığı açıklamada, salgın sürecinin, herkesin sağlığını korumasının önemini bir kez daha gösterdiğini söyledi.
Arı ve arı ürünlerinin sağlığın korunmasında büyük etkiye sahip olduğunu ifade eden Altuğ, “Proje ekibimiz yapacağı çalışmayla hem ülkemize katma değer kazandıracak hem de Trakya’daki arıcılığın gelişimine, yetiştiricilere, lisans ve lisansüstü öğrencilere katkı sunacaklar. Projenin tamamlanmasıyla ihracata önemli katkılar sunulacaktır.” dedi.
Doç. Dr. Muz da arı sağlığı ve arı çeşitleriyle ilgili proje çalışmaları yürüttüklerini dile getirdi.
Salgın sürecinde de çalışmalarına yoğun şekilde devam ettiklerini belirten Muz, “Bu projeyle Türk arılarının, Trakya arısının gen haritası çıkarılacak. Hastalıklara dirençleri ortaya konulacak. Türk arısının hastalıklara karşı direnç, dayanıklılık genleri patentlenecek. Özellikle ‘Rumeli Atamgen’, ‘Türkgen’, ‘Vetgen’, ‘Anadoluarıgen’, ‘Trakyaapigen’ gibi isimlerle patentlenerek bilim camiasına kabul ettirilecek.” diye konuştu.
Muz, Avrupa Birliği Gıda Kodeksi ve Avrupa Birliği Propolis Kodeksi’nin yakın zamanda güncelleneceğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
“Bizim 81 ilden toplayacağımız bal ve propolis numuneleri üniversitemizdeki araştırma merkezimizde incelenerek özellikleri ve standartları Avrupa Birliği’ne takdim edilecek. Onlar Türkiye’den arı ürünleri ithalatı yaparken bizim belirlediğimiz standartlardan faydalanacaklar. Yine proje kapsamında Anadolu ve Trakya’nın endemik bitkilerinden elde edeceğimiz yeni moleküllerle hastalıklara karşı koruma ve mücadelede kalıntısız çevreci çözüm önerileri oluşturacağız.”
