NATO’nun 70’inci yaş kutlamaları çerçevesinde İngiltere’nin başkenti Londra yakınlarındaki Watford’da bir otelde düzenlenen zirve, ‘görüş ayrılıklarına rağmen güçlüyüz’ mesajıyla bitti. Özellikle ABD, Türkiye ve Fransa’nın öne çıktığı zirve sonunda yayımlanan Londra Deklarasyonu, tüm müttefiklerin hassasiyetlerini mümkün olduğu kadar yansıtan bir içeriğe sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Toplantı öncesinde önemli gündem maddelerinden biri haline gelen Türkiye’nin Polonya ve Baltık ülkelerine ilişkin savunma planına yönelik itirazının aşılması için yoğun diplomasi trafiği yürütüldü. Yapılan temaslar sonrasında Ankara’nın çekincelerini gideren bir formül devreye sokulunca, Türkiye itirazını kaldırdı. Üye ülkeler arasında terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’ye yönelik görüş ayrılıkları aşılamadı. Ancak NATO, terörle mücadelenin daha da hızlandırılmasına yönelik bir eylem planını kabul etti.
TEKNİK FORMÜLLE AŞILDI
Savunma planlarına ilişkin sorunun temelinde, terör örgütü PKK’nın uzantısı YPG’nin tehdit olarak nitelendirilmesine ABD’nin itirazı üzerine, Ankara’nın da Polonya ve Baltık ülkelerine yönelik savunma planının güncellenmesine onay vermemesi yatıyordu. Teknik heyetler ve liderler düzeyinde yapılan görüşmeler sonucunda Türkiye için güncellenmiş plan yerine 2017’de devreye sokulan Kademeli Mukabele Planı’nın korunmasına yeşil ışık yakıldı. Bu planda YPG’nin PKK’nın Suriye uzantısı olduğu vurgusu yer alıyor. Türkiye’yi rahatlatan bir tablo oluşunca, Ankara da vetodan vazgeçti. Litvanya Cumhurbaşkanı Gitanas Nauseda, Türkiye’nin itirazını kaldırmasıyla ilgili, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gösterdiği dayanışma nedeniyle teşekkür ettik” dedi. Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda da Türkiye’nin görüşlerinin dikkate alınması gerektiğini söyledi.
YENİ EYLEM PLANI
Zirve sonrasında yaptığı açıklamada, liderlerin terörle mücadele çabalarını arttırma konusunda yeni bir eylem planı üzerinde anlaştığını belirten NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, YPG’nin terör örgütü olarak kabul edilmesi konusunda farklı görüşler bulunduğunu, konunun bu toplantıda spesifik olarak ele alınmadığını ancak müttefikler arasında tartışılan bir sorun olduğunu söyledi.
