Ağrı’ya nasıl gidilir?
Ağrı ulaşım konusunda oldukça şanslı. Her gün İstanbul, Ankara ve İzmir’den Ağrı’ya uçuşlar düzenleniyor. Üstelik hem Türk Hava Yolları hem de Pegasus alternatifleri var. İstanbul’dan uçuş 2 saat kadar sürüyor. Ayrıca komşu iller olan Kars, Van, Iğdır, Erzurum illerinden otobüs ile birkaç saatte ulaşmanız mümkün.
Ağrı’ya gitmek için en iyi zaman nedir?
Ağrı ülkemizin rakım açısından en yüksek ili, Türkiye’nin çatısı denmesinin sebebi bu. Yüksekliği ve iklimi nedeniyle kış oldukça sert geçiyor, hatta yollar kapanabiliyor. Ağrı’ya gitmek için en iyi zaman mayıs-haziran ayları. Hava ısınmış, ova ve yaylalarda çiçekler açmış, dereler, akarsular coşmuş, doğa uyanmış olduğundan en güzel manzaraları yakalama imkanınız var. Eğer Ağrı’ya gitme sebebiniz Ağrı Dağı tırmanışı ise, temmuz, ağustos, eylül daha kuru sezon olduğu için en uygun dönem.
Ağrı’da ne yenir?
Ağrı büyük ve küçükbaş hayvancılık açısından çok zengin bir şehir. Şehirde bir yerden bir yere giderken yol boyunca özgür dolaşan gürbüz inekler, tombul koyunlar görüyorsunuz. Hayvancılık bu kadar gelişmiş olunca Ağrı’da yemek kültürü et ve süt üzerine kurulmuş. Ağrı’da en meşhur yemek Abdigör Köftesi olsa da kavurma, tandır, Ağrı döneri gibi et yemekleri nefis. Ağrı ovalarında yetişen endemik bitkilerle yapılmış olan otlu peynir, yine o dağlarda dolaşan arıların balları Ağrı’ya gidince mutlaka tadına bakmanız gereken yiyecekler.
Ağrı’da mutlaka görmeniz gereken 10 yer
Ağrı’yı kısaca tanıdıktan sonra gelelim Ağrı’da mutlaka görmeniz gereken yerlere.
1 – Ağrı Dağı
Tabii ki Ağrı’ya gelince olmazsa olmaz Ağrı Dağı. Bu arada size bir sürprizim var, Ağrı şehir merkezinden Ağrı Dağı görünmüyor. Ağrı merkezden gördüğünüz dağ Kösedağ. Ağrı Dağı’nı görmek için Doğubeyazıt’a yaklaşmanız gerekiyor. Ağrı Dağı İshak Paşa Sarayı’ndan da görünmüyor. Onu ayrıca anlatacağım. Ağrı Dağı’nın en güzel manzaraları Iğdır yönünden gelirken, Nuh’un Gemisi İzi’nin olduğu yerden ve Ermenistan’ın başkenti Erivan’dan görünüyor. 5137 metre yüksekliği ile Türkiye ve Avrupa’nın en yüksek noktası olan Ağrı Dağı zirvesinde dört mevsim erimeyen bir takke buzulu yer alıyor. Buzul belki de binlerce yıldır orada. Ağrı Dağı’nın tepesinde hep bir bulut kümesi oluyor, sanki zirveye takılmış da ilerleyemiyormuş gibi.
2 – İshak Paşa Sarayı
Ağrı’nın kıymetlisi, güzeller güzeli İshak Paşa Sarayı, Ağrı’ya gittiğinizde mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında geliyor. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yapılmış olan saray, Anadolu’nun en büyük sarayı. 7600 metrekareye yayılmış olan saray 360 oda, 3 kat olarak yapılmış. Osmanlı, Selçuklu, Fars ve Türkmen mimarisinin en güzel örnekleri Ermeni taş ustaları tarafından uygulanmış ve ortaya sanat eseri gibi güzel bu saray çıkmış. Ayrıca bulunduğu coğrafyanın soğuk olması nedeniyle, ısınmaya çözüm bulunmuş ve Osmanlı’daki ilk kalorifer sistemine sahip saray olmuş İshak Paşa.
İshaka Paşa Sarayı’nın bulunduğu kayalık yamaçtan Ağrı Dağı kesinlikle görünmüyor. Yaşar Kemal’in Ağrı Dağı Efsanesi kitabına ilham veren bir efsane var: Paşanın kızı Gülbahar bir çobana aşık olur. Paşa kızının çobanla evlenmesini istemez, ama kızı çok ısrar edince, “çoban Ağrı Dağı’na çıkarsa kızımı veririm” der. Çoban dağa çıktığında bir ateş yakacak, böylece herkes oraya çıktığını anlayacaktır. Çoban ateşi yakar, ancak günler geçmesine rağmen geri dönmez. Meğer aşık çoban ateşi yaktıktan kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiş. Gülbahar babasına der ki, bana öyle bir zindan yap ki, hiçbir penceresinden Ağrı Dağı’nı görmeyeyim. Babası zindan değil saray inşa eder, ama babasının sarayı Gülbahar’ın zindanı olur. İshak Paşa Sarayı ile ilgili daha detaylı bilgi için Osmanlı’nın Son Büyük Sarayı İshak Paşa yazısına da göz atın.
3 – Urartu Kalesi ve Eski Beyazıt Camii
İshak Paşa Sarayı’ından tepelere doğru baktığınızda sarp kayaların üzerine kurulmuş bir kale göreceksiniz. Kalenin tam tarihi, ne zaman yapıldığı bilinmiyor ancak Urartular zamanında yapıldığı tahmin edildiği için Urartu Kalesi olarak anılıyor. Bazı kaynaklarda Beyazıt Kalesi olarak da görürsünüz. Kaleye çıkış çok güvenli olmasa da çıkıp İshak Paşa Sarayı’nın güzel manzaralarını görebilirsiniz. Kaleye çıkış noktasında Eski Beyazıt Camii yer alıyor. Bu cami İshak Paşa Sarayı’ndan daha önce yapılmış ve eski Doğubeyazıt yerleşiminin camisi imiş. Sadece namaz saatlerinde açılıyor camii.
4 – Ahmed-i Hani Müzesi ve Beyazıt Evi
Şeyh Ahmed-i Hani, bir islam bilimcisi, yazar ve eğitmen. Bu bölge için büyük önem taşıyan Ahmed-i Hani’nin türbesi de Urartu Kalesi’nin 500 metre ilerisinde yer alıyor. Ahmed-i Hani Müzesi, İshak Paşa Sarayı’ndan Doğubeyazıt’a inerken sağda küçük bir tepede yer alıyor. Müzenin içinde iki bina var. İlk binada Ahmed-i Hani’nin hayatından ve hikayelerinden kesitler yer alırken, ikinci bina etnoğrafya müzesi şeklinde tasarlanmış bir eski Beyazıt Evi. Bölgenin kültürü ve günlük hayatına dair kesitler yer alıyor. Ayrıca bahçede güzel bir kafeteryası var. Çay, kahve içip soluklanmak için harika.
5 – Nuh’un Gemisi’nin İzi
Nuh tufanının Ağrı’da son bulduğunu biliyor muydunuz? Tufanın sonunda Nuh’un Gemisi’nin karaya oturduğu yer olduğu varsayılan yer Türkiye-İran karayolundan 4 kilometre içeride Telçeker ve Üzengili köyleri arasında yer alıyor. Gemi izi bir silüet olarak görünüyor. Türk ve yabancı pek çok araştırmacı burada incelemeler yapmış. İlk yukarıdan fotoğraflarını ise Ara Güler çekmiş. Semavi dinler için kutsal sayılan Nuh’un Gemisi’nin karaya vurduğu yerin adı kitaplarda Cudi olarak geçiyor, Ağrı’daki bu bölge de halk arasında Cudi olarak geçiyor.
6 – Meteor Çukuru
Ağrı’da dünyanın ikinci büyük meteor çukuru olduğunu söylesem, ne dersiniz? Türkiye-İran Gürbuluk sınır kapısına sadece 2 kilometre mesafede yer alıyor meteor çukuru. Derinliği 60 metre, çağı 35 metre olan çukur Alaska’da bulunan bir meteor çukurundan sonra Dünya’nın ikinci büyük meteor çukuru. Bazı bilimsel araştırmalar ise buranın bir obruk olduğuna işaret ediyor. Bölgenin karstik yapısı da bunu destekler nitelikte.
7- Diyadin Kanyonu, Travertenleri ve Kaplıcaları
Ağrı’nın Diyadin ilçesinde yer alan Diyadin Kanyonu Murat Nehri’nin suları tarafından oyulmuş bir kanyon. Kanyon içinde ilçe merkezine yakın bir mesire alanı yer alıyor. Diyadin merkezine 5 kilometre mesafede yer alan kaplıcalar ise geniş bir alana yayılmış sıcak su kaynaklarından oluşuyor, sıcak suyun oluşturduğu traverten ve köprü görüntüleri ilgi çeken yerler arasında.
8 – Diyadin Meya (Günbuldu) Mağaraları
Meya Mağaraları, Diyadin ilçe merkezine 12 kilometre uzaklıkta bulunan Günbuldu Köyü’nde yer alıyor. Mağaraların içine oyulmuş tapınak, barınak gibi pek çok yerleşim ve farklı inançlara ait izler bulunuyor. Mağaralar ilginç olsa da asıl güzel kısmı mağaralara doğru ilerlerken karşınıza çıkacak olan manzaralar. Uçsuz bucaksız yaylalar, menderesler, serbest dolaşan hayvanlarla pastoral bir tablo gibi.
9 – Balık Gölü
Ağrı’da yaylalar ve gölleri unutmamak gerek. Balık Gölü, Ağrı’nın en meşhur gölü. Doğubeyazıt ve Taşlıçay ilçe sınırlarında yer alan göl, 2241 metre rakımda yer alıyor. Türkiye’nin yüksek rakımlı göllerinden biri. Göl kırmızı benekli alabalık türü ve pek çok vahşi hayvana ev sahipliği yapıyor, ayrıca kuz gözlemi de yapılabilir. Göl kıyısında piknik yapabileceğiniz yerler de var.
10 – Hamur Kümbeti
Hamur, Ağrı’nın en küçük ilçesi ve il merkezine oldukça yakın. Hamur Kümbeti, ilçe mezarlığı içinde yer alıyor. Kümbetin ne zaman yapıldığı tam olarak bilinmiyor. Hamur Kümbeti 11.5 metreye 4.70 metre boyutları, dikdörtgen yapısı ve İlginç çatısı ile Osmanlı mimarisinde pek rastlanmayan bir mimari tarzda yapılmış.
Ağrı’ya bir gezi planlarsanız yukarıda saydığım yerleri görmek için en az iki güne ihtiyacınız olacak.
Ağrı, doğal güzellikleri ve farklı kültürlere ait taşıdığı izler ile Türkiye’de görülmesi gereken yerler arasında bulunmayı sonuna kadar hak ediyor! Sadece İshak Paşa Sarayı’nı görmek için dahi gidilir.