Türkiye genelinde hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesiyle birçok bölgeye bahar geldi, ağaçlar ve kırlar çiçek açtı. Batıda Ege Bölgesi’nde badem çiçekleri çoktan çiçeklerini döktü ama çayır çimen anemonlar, papatyalar, zambaklarla doğayı bir tablo gibi renklendiriyor. Doğudaysa bademler yeni yeni açıyor. Van’ın Akdamar Adası’nda çiçek açan badem ağaçlarının görüntüsüne arkadaki karlı dağların zirveleri eşlik ediyor. Turizmin başkenti Antalya ise yazın hiç göremeyeceğiniz kadar renkli bugünlerde. ‘Toros Dağları’nın ardı’ olarak adlandırılan yaylalarda meyve bahçelerinde çiçek şöleni başladı. Genelde ağaç ve ormanlık alanlar olmadığı için seyir zevkinin düşük olduğu söylenen Orta Anadolu bozkırlarını bir de bugünlerde ziyaret edin. Renk denizine dönüşen çiçeklerden ve kırların kokusundan baş döndürücü bir güzelliğe büründüğüne şahit olacaksınız. Karadeniz’de de yeşillikler içindeki çiçek deniziyle dağların karlı zirvelerini bir arada görebileceğiniz günlerdeyiz. Coşkun akan derelere eşlik eden kuşların cıvıltısı da cabası.
TRABZON
İKİ HAFTALIK ŞÖLEN BAŞLADI
Bugünlerde kentin hangi yaylasına doğru rotayı kırarsanız kırın sizi yemyeşil kırlar ve onu süsleyen rengârenk bir bahar karşılayacaktır. Ancak bir yayla var ki özellikle onu ziyaret etmenin tam zamanı. Tonya ilçesinde ‘Mor Yayla’ olarak da bilinen Kadıralak Yaylası’nda ince uzun yapraklı ‘mavi yıldız’ çiçeklerinin açtığı günlerdeyiz. Uluslararası Bern Sözleşmesi’yle de korunan çiçeklerin bezediği yayla iki hafta süreyle konuklarını mor rengiyle karşılayacak.
MANİSA
İSTİKAMET SPİL DAĞI
Şehir sınırlarında Akdeniz iklimiyle beraber İç Anadolu’nun karasal iklim özellikleri hâkim. Bu özellik de her iki iklim kuşağının bitki örtüsünün birbirine karışarak zengin bir bitki çeşitliliğinin ortaya çıkmasını sağlıyor. Manisa’da baharı tam anlamıyla yaşamak istiyorsanız rotanızı Spil Dağı’na çevirin. Dağ üzerindeki milli parkta 600 civarında bitki çeşidi var ve çiçekler bugünlerde dağı süslemiş durumda.
ANTALYA
TURİZMİN DE ÇİÇEKLERİN DE BAŞKENTİ
Akdeniz ikliminin tüm güzelliğini, hâkim olduğu coğrafyaya cömertçe serptiği günlerdeyiz. Bugünlerde yolunuzu Antalya’ya ve özellikle kırsalına düşürdüğünüzde turizmin başkentinin sadece deniz, kum ve güneşten ibaret olmadığını, göreceksiniz. Sadece Antalya ve çevresinde 300’ün üzerinde endemik bitki türü var; çiçekler bunun çok önemli bir kısmını oluşturuyor. Çıralı’nın sahilinden Tahtalı Dağı’nın karlı eteklerine, Beydağları Milli Parkı’nın yalçın kanyonlarından Akseki’nin yaylalarına, Gidengelmez Dağları’nın kayalık yamaçlarından antik kentlerin içlerine kadar binbir renkte çiçek kırları süslüyor bugünlerde. Burada görebileceğiniz endemik bitkiler arasında Likya lalesi, Likya orkidesi, Antalya orkidesi, Antalya çançiçeği, Alanya kayagülü gibi türler var.
ARDAHAN
YÜKSEKLERİN GÜZELLİĞİ
Plato ve yüksek dağlar gibi farklı yükseklikteki alanlara sahip kent, dünyada eşi olmayan ormanlar, alpin (yüksek dağlık alanlarda ağaç yetişme sınırının üstünde görülen çayırlıklar) ve subalpin (dağlarda ağaç sınırının hemen altındaki çoğunlukla iğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman kuşağı) çayırlar, taşlık açık alanlar, turbalıklar (ölü bitkilerden oluşmuş sulak alanlar) ve sulak alanlarla çok farklı özellikte ve olağanüstü zenginlikte yabani bitki çeşitliliğine ev sahipliği yapıyor. İlin florasının bir diğer önemi de ülkemizde Kafkas bitkilerinin yetiştiği bölge olması. Havza zengin florasını oluşturan 25’i endemik 2 bin türü barındırıyor. Aktaş Gölü, Okçuoğlu, Bülbülan ve Yalnızçam yaylaları, Cemal Tural Tabiat Parkı renk cümbüşüne dahil olunabilecek yerlerden sadece birkaçı.
AFYONKARAHİSAR
GEÇİŞ NOKTASINDA OLMANIN BEREKETİ
Asırlardır büyük medeniyetler tarafından gördüğü ilgiyi, muhteşem doğasına borçlu biraz da… Göller, nehirler, şelaleler, yaylalar ve dağlarla donanmış Afyon, iklimler arasındaki geçiş noktasında olmanın avantajını baharda çiçeklerle sergiliyor. Üzerinde, 100’den fazla yüzer ada olan Eber Gölü, Sandıklı ilçesinde Akdağ’ın eteklerindeki Kocayayla, 26 Ağustos Tabiat Parkı, Acıgöl Kuş Cenneti ve etrafı Afyon’daki bahar güzelliğinin içine girebileceğiniz birkaç nokta.
ÇANAKKALE
DOĞANIN AÇIK HAVA SERGİ ALANI
Sırtını efsanelerle yüklü Kazdağları’na yaslayan şehir, deniz ve dağ ekosisteminin tüm nimetlerini baharda cömertçe sergiliyor. Çanakkale Boğazı, Gökçeada
kuzey kıyıları, Gökçeada Dalyanı, Saros Körfezi, Gelibolu Kemikli Burnu, Kazdağı, Biga Dağları, Babakale-Assos kıyıları gibi sekiz önemli doğa alanında bu sergiyi tüm renkleriyle görmeniz mümkün.
AYDIN
EGE’NİN RENKLERİ KIRLARDA SERİLİ
Tarihi bakımdan çok zengin bir geçmişe sahip olan Aydın adeta bir antik kentler diyarı. Ama bunların dışında bir de kentin kendine özgü fiziki şartlarından, ikliminden beslenen pek çok doğal güzelliği var ve 60’ı endemik olmak üzere birçok çiçek türü de o güzelliklerden biri. Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı, Bafa Gölü Tabiat Parkı, Paşa Yaylası, Karacasu Yaylası, Beşparmak Dağları ve etekleri kentin baharı yaşayabileceğiniz en güzel noktaları.
HAKKARİ
NADİR TÜRLER, MASALSI GÖRÜNTÜLER
Son derece dağlık ve engebeli bir coğrafi yapıya sahip kentin sınırları içinde Zap Suyu Vadisi, İkiyaka Dağları, Yüksekova, Mordağlar, Şemdinli Vadisi gibi canlı yaşamı için hayati öneme sahip beş önemli doğa alanı var. Bu alanlar şehre has endemik bitki türlerinin yanı sıra ters lale ve şah burçak gibi nadir bazı bitki ve çiçek türlerinin yaşam alanı bulmasına olanak sağlıyor.
İZMİR
DAĞLARINDA ÇİÇEKLERİN AÇTIĞI GÜNLER GELDİ
Ege’nin incisi yılın en renkli günlerini tam da bugünlerde yaşıyor. Bahar İzmir’de kendini Karaburun ve Mordoğan’da açan nergisle hissettirir önce. Nergisi kayısı çiçekleri, bahar dalları ve sümbüller, anemonlar takip eder ve rengârenk onlarca tür süsler kentin kırsalını. Ödemiş ilçe merkezine 18 kilometre uzaklıktaki Gölcük, Ege’nin Uludağ’ı olarak bilinen Bozdağ, Homeros Vadisi, Buca’ya bağlı Kaynaklar, Dikili ilçe merkezine yaklaşık 16 kilometre uzaklıktaki Nebiler Vadisi, Karagöl Tabiat Parkı, Gediz Deltası, İnciraltı Kent Ormanı hem yürüyüş, bisiklet gibi doğa aktivitelerinin yapılabileceği hem de baharın doyasıya yaşanabileceği noktalar.
ADANA
NARENCİYE KOKULU ÇUKUROVA
Etrafı Toros ve Amanos Dağları’yla çevrili Adana’nın doğasının bereketi bu dağlardan inen nehirlerin taşıdığı topraklarla oluşan Çukurova’dan geliyor. Ovayı bugünlerde açan narenciye çiçeklerinin kokusu sarmış durumda. Karataş ilçesindeki Akyatan Gölü ve Milli Parkı, Kozan ile Osmaniye ilçeleri arasındaki Göller Yaylası, şehir merkezine 80 kilometre uzaklıktaki Yumurtalık Lagünü Milli Parkı, Pozantı sınırları içindeki Belemedik Yaylası kentin çiçekleri içinde yürüyebileceğiniz birkaç yer.
TUNCELİ
DOĞANIN CÖMERT DAVRANDIĞI TOPRAKLAR
Dünya üzerinde çok ender görülebilecek doğal güzelliklere sahip kentte Munzur Dağları’ndan Mercan Dağları’na, Peri Suyu’ndan Pülümür Çayı’na, Munzur Gözeleri’nden Halvori Gözeleri’ne kadar birçok alan Tunceli’yi özellikli bir yere oturtuyor. Munzur Dağları’nda 43’ü sadece bölgede yetişen sayısız bitkiye ev sahipiği yapan şehrin kırsalını ziyaret ettiğinizde çançiçeği, Erzincan kirazı, Munzur kekiği, Munzur düğünçiçeği ve menekşe gibi nadir türleri görebilirsiniz.
VAN
KATMAN KATMAN RENK
Etrafı dağlarla çevrili, denizi andıran devasa bir göle sahip kent, baharda yükseklerinde karlı zirvelerin göründüğü, düzlüklerindeyse envai çeşit çiçeğin açtığı günler yaşıyor. Kentin en güzel bahar manzarasınıysa hiç kuşku yok ki Akdamar Adası’nda görebiliriz. Badem çiçeklerinin açtığı bugünlerde özgün yapısıyla adadaki kiliseyi, gölün mavi sularını ve dağların bembeyaz doruklarını aynı karede seyretmenin tadına doyum olmuyor.