Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, AA Editör Masası’nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Akar özetle şunları söyledi: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti uluslararası ortamda gerçekten bir özne haline gelmiştir. Hakkımızı koruma kararlılığımızı herkesin bilmesini istiyoruz.
YENİ NAVTEX İSKENDERUN İÇİN
Yaptığımız sismik çalışmalar, araştırmalar, bununla alakalı ne varsa gerektiği kadar sürdüreceğiz. Enerji Bakanlığımız çalışmalarını sürdürürken, biz de güvenliği sağlamak zorundayız. (Yeni Navtex ilanı) Bugünkü tamamen farklı, İskenderun bölgesinde atış eğitimi için yapılan bir Navtex bu.
HAKKIMIZI YEDİRMEYİZ
NATO Genel Sekreteri (Jens Stoltenberg) olaya objektif şekilde yaklaşıyor. Fakat buna karşılık, Fransız meslektaşımız hanımefendinin açıklamaları var, anlamak mümkün değil. Bir taraftan diyalog diyor, bir taraftan askeri tatbikatları başlatacağız diyor… Tatbikatlarla Türkiye’nin faaliyetlerini engellemek gibi bir şey düşünmek boş bir hayaldir. Kimsenin toprağında, denizinde, hakkında hukukunda gözümüz yok. Fakat diğer taraftan da bir damla suyumuzu da vermeyiz, hakkımızı da yedirmeyiz. Muhataplarımızın bunu anlamakta sıkıntısı var.
FRANSA BURAYA NİYE GELDİ
Güney Kıbrıs’ta Fransızların üç uçağı var. Bu neden geldi buraya? Hukuk diyorsunuz, anlaşmalar diyorsunuz. 1960 anlaşmalarında siz garantör müsünüz? Sizin böyle bir hakkınız var mı? Kabadayılık dönemi geçti.
16 ADAYI SİLAHLANDIRMIŞSINIZ
(Yunanistan’ın karasuları adımı) Ege Denizi’nde karasuları 6 mil. Açıklama yaptılar; Adriyatik’te 12 mile çıkarmak konusunda bir çalışmaları var. Bunun bizim tarafa herhangi bir yansıması söz konusu değil. Burada 6 mil karasuyu olan adaların aynı zamanda 10 mil hava sahası olması; akıl, mantık, fizik, kimya… Böyle bir şey mümkün değil. (Adaların silahsızlandırılması) Deniliyor ki kesinlikle gayri askeri statüde olacak bu adalar. Siz bu 23 adanın 16’sını silahlandırmışsınız. Nereye koyacağız bunu? Biz bunları herhangi bir şekilde oyunu kesen, oyunu durduran, oyunu bitiren bir olay olarak görmedik. Bütün bunlara rağmen büyük bir sabırla, özveriyle ‘Tamam bunlar böyle ama biz yine de konuşalım, diyalogdan yanayız’ dedik. Bizim hak, menfaatlerimize karşı herhangi bir engel, taciz ve tecavüz mutlaka bedelini öder. Biz kendi yolumuzda gidiyoruz, kimsenin de yolumuza çıkmamasını tavsiye ediyoruz.
bizden özür dilemelisiniz
Geçtiğimiz günlerde bir Fransız gemisi saatte 20 mil hızla konvoyumuzun arasına girdi. Sonra bir iddiada bulundular: ‘Bu gemiler bize silah doğrulttu’ dediler. Böyle bir şeyin olmadığını hem gemideki hem karadaki kayıtlarla NATO’da ispatladık. Ey Fransa! Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden özür dilemeniz lazım.
50 KERE ‘DİYALOG’ DEDİK
Tatbikatlar yapacağız diyorlar. Eğer bir ihlaliniz olursa bizim yapacaklarımız da belli. Biz bunu istemediğimizi, diyalogdan yana olduğumuzu 50 kere söyledik. Aksi halde istenmeyen olaylar olabilir. Angajman kuralları var. Bütün komutanlarımız, gemilerimiz, hava kuvvetlerimiz, deniz kuvvetlerimiz yetkilidir, bilgilidir.” m ANKARA
ANKARA’DAN İKİ YENİ NAVTEX
Türk Deniz Kuvvetleri Seyir, Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanlığı tarafından 1 ve 2 Eylül tarihleri için saat 08.00 ile 15.00 arasında Doğu Akdeniz’de birbirine yakın iki ayrı bölgeyi kapsayan iki farklı Navtex bildirimi yapıldı. Söz konusu tarihlerde koordinatları verilen bölgelerde atış eğitimi yapılacağı için bu bölgelere giriş yapılmaması istendi. Türkiye, ayrıca Oruç Reis sismik araştırma gemisi için yayınladığı Navtex’i 1 Eylül’e kadar uzattı.
PARİS’E SERT UYARI
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy ise bir açıklama yaparak Fransız askeri uçaklarının, Rum Kesimi, Yunanistan ve İtalya ile birlikte gerçekleştirilen bir tatbikat bahanesiyle Kıbrıs Rum Kesimi’ne inmesinin ve bu uçakların adaya konuşlandırılmasının, 1960 anlaşmalarına aykırı olduğunu vurguladı. Fransa’nın bu tutumuyla ‘Rum-Yunan ikilisini, tehlikeli bir biçimde gerginliği daha da tırmandırmaya teşvik ettiği’ belirtildi.