Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu’nun (TÜRKONFED) 14. Olağan Genel Kurulu’nda Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine yeniden Orhan Turan seçildi. Toplantıda, TÜRKONFED Yönetim Kurulu, Yüksek Danışma Kurulu, Denetleme Kurulu ve Haysiyet Divanı üyeleri belirlendi. TÜRKONFED’in “Yeni Dönem, Yeni Ufuklar” adlı yeni vizyon belgesini tanıtan Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan, konuşmasında ekonomiye dair mesajlar verdi.
Yeşil Mutabakat çerçevesinde yeni bir ekonomik programa ihtiyaç olduğunun altını çizen Turan, Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasını, İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden ele alınmasını, gençleri tersine beyin göçüne ikna edecek bir ortam hazırlanması gerektiğini vurguladı.
Yapısal sıkıntı sürüyor
Ekonomide önümüzdeki süreçte yaşanacakları, yalnızca salgına bağlamanın hatalı olacağını söyleyen Turan, şöyle konuştu:
“Çift hanelerde gezen enflasyon-faiz-kur sarmalı ile işsizlik ve özellikle genç işsizlik rakamları, yapısal sıkıntılarımızın devam ettiğini gösteriyor. Ülkemiz son 40 yılda risklerini düşürmeye değil faizi düşürmeye odaklandığı için enflasyon dahil pek çok sorununu çözemedi. Yüzde 7’lik büyümenin sürdürülebilir olması için yapılması gereken ev ödevleri ise hala askıda duruyor. Bölgesel farklılıkların ayrılmaz bir bütün oluşturduğu ülkemiz için; bütünleşik, bölgesel ve yerel kalkınma stratejileri düşünülmüş, küresel ekonomiye daha güçlü ve etkin bir biçimde entegre olmayı hedefleyen, kurumları, kuralları ve hukuku da kapsayan yeni bir ekonomik programın acil ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.”
‘Daha radikal hedefler şart’
Ekonomik dinamizmi teşvik etmek için gençlere, kadınlara yatırım yapılmasının zorunlu olduğunu vurgulayan Orhan Turan, “Analitik düşünebilen, dünyaya, bilime ve bilgiye açık nesiller yetiştirmek; çocuklar ve gençlerin önüne yeni hedefler, yeni fırsatlar, yeni ufuklar ve yeni umutlar inşa etmek zorundayız. Kısacası çok daha radikal düşünmeye ve radikal hedefler koymaya ihtiyacımız var. En önemli sermayemiz olan gençlerimizi, tersine beyin göçüne ikna edeceğimiz bir ortamı sadece ekonomik değil aynı zamanda demokratik standartlar ile kurabiliriz. Yeni ve kapsamlı bir eğitim reformu, yeni ekonomik dönüşümün de öncüsü ve kaldıracı olmalıdır. Yani ‘Orta Gelir’ ve ‘Orta Demokrasi’ gibi ‘Orta Eğitim Tuzağı’ndan da kurtulmaya ihtiyacımız var” diye konuştu.
‘Yeşil dönüşüm’ vurgusu
Yeni ekonomik dönüşüm stratejisinin Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Yeşil Mutabakat ile uyumlu olmasının zorunlu olduğunu ifade eden Turan, “Gerekli mevzuatların tamamlanması ve dönüşüm sürecini fırsata çevirecek stratejilerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Bununla birlikte ülkemizin Paris İklim Anlaşması’nı onaylayarak uygulaması, yeşil dönüşümün yaratacağı verimlilik artışı ile rekabetçilikte oyunun içinde kalmamızı sağlayacaktır. Çünkü Türkiye’nin esas beka sorunu iklim değişikliğinin yarattığı sorunlardır” dedi.
‘Hukuk baştan aşağı yenilenmeli’
Konuşmasında hukuk reformuna da değinen Turan, “Yeniden ‘biz olmak’ ve ‘ortak bir ufka bakma’ hayalini canlandırmak için yeni ve sivil bir anayasa dahil olmak üzere hukuku baştan aşağı yenilemeliyiz. Anayasanın, siyasiler arasında bir mutabakat metni değil toplumsal bir sözleşme olduğu akıllardan çıkarılmadan katılımcı ve kapsayıcı, şeffaf bir sürecin yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi. Parti kapatma ve siyasi yasakla bir yere varılamadığını vurgulayan Turan, “Siyasi partiler yasasını, kısıtlayıcı ve yasaklayıcı her ayrıntıdan kurtarmalı, seçim barajını bir an önce kaldırmalıyız ” diye konuştu.
TÜRKONFED’in ‘Hayalindeki Türkiye’
Orhan Turan, genel kurul toplantısında TÜRKONFED’in ‘Hayalindeki Türkiye’yi açıkladı:
- “Yerküreyle ve yeşil dönüşüm ile uyumlu bir ekonomik atılımı başlatmış;
- Sosyal, laik ve demokratik hukuk devletini yeniden inşa etmiş;
- Güçler ayrılığını, denge ve denetleme mekanizmalarını yerli yerine oturtmuş;
- Yargının tam bağımsızlığını tesis etmiş;
- Toplumsal ve siyasal uzlaşmalar ile yeni dönemin, yeni ve sivil anayasasını yapmış; Avrupa Birliği’ne tam üye olmuş;
- Hukukun üstünlüğüne inancı artırmış, ortak yaşama iradesini ve toplumsal esenlik ile güçlü bir toplumsal dönüşümü başarmış,
- Toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı politikalar geliştirmiş, ayrımcılığın, ötekileştirmenin, kutuplaşmanın olmadığı, toplumun refah ve huzurunun esas olduğu, bir toplumsal mutabakatı ve toplum – devlet mutabakatını sağlamış;
- Onurlu yaşam hakkını kurumsallaştırmış ve garanti altına almış;
- Adaletsizlik ve yoksullukla mücadele politikalarının küresel öncülerinden olmuş bir Türkiye.”
Dünya