BioNTech’in kurucu ortağı Prof. Dr. Uğur Şahi Almanya’da Yabancı Gazeteciler Cemiyetinin (VAP) çevrim içi düzenlediği basın toplantısında, Kovid-19 salgınına ve şirketin ürettiği aşıya ilişkin açıklamalarda bulundu.
UĞUR ŞAHİN’DEN HİNDİSTAN VARYANTI AÇIKLAMASI
Kovid-19’un varyantlarını araştırdıklarını aktaran Şahin, şimdiye kadar 30’ün üzerinde varyantı laboratuvarda incelediklerini ve aşının hemen hemen hepsine karşı etkili olduğunu gördüklerini ifade etti.
Şahin Hindistan’da ortaya çıkan varyantı da incelemeye aldıklarını belirterek, “Ancak Hindistan varyantında daha önce incelediğimiz ve aşımızın etkisini gösterdiği mutasyonlar var. Burada da ümitliyim” diye konuştu.
HİNDİSTAN VARYANTI NEDİR? HİNDİSTAN MUTASYONU NE DEMEK?
Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Türk Bilim İnsanı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özpolat, Hindistan varyantı ile ilgili şunları söyledi;
Hindistan’daki varyant iki mutasyon içeriyor. Mutasyonlardan bir tanesi Kaliforniya varyantındaki mutasyonla aynı. Bu nedenle, bunun da (hücre içinde) daha hızlı bölünebildiği ve insan hücresine daha sıkı bağlanabildiği düşünülüyor. Spike proteindeki bahsettiğim mutasyondan dolayı, ilk çıkan virüs formuna göre hücreye daha sıkı bağlandığı için, daha çok virüs insan hücresine girebiliyor, hücreye giren virüs daha hızlı bölünebiliyor. Dolayısıyla enfeksiyon riskini de artırıyor. Hindistan’da bulunan iki mutasyonlu ‘double mutant’ dediğimiz bu varyantın, Hindistan’ın özellikle çok fazla Korona vakası bulunan bölgelerinde yüzde 20 oranında bulunduğu tespit edildi.
Buradaki vaka artışlarının nedenlerinden birisi olarak düşünülüyor.””Birkaç hafta önce Stanford Üniversitesi, Hindistan’da bulunan bu varyantın Kaliforniya eyaletinde, San Francisco’da birkaç vakada görüldüğünü tespit etmişti. Kaliforniya varyantına benzediği için aşılar yönünden baktığımızda özellikle Pfizer-BioNTech ve Moderna gibi mRNA aşılarının bu varyantlara karşı da koruyucu olacağı düşünülüyor. Ama gerçek vakalar üzerindeki etkisinin de gösterilmesi lazım. Bunlar sadece ön çalışmalar. Aşılardan kaçabilen şu anki bilgilere göre Güney Afrika varyantı gibi görünüyor. Ama Güney Afrika varyantı (henüz) çok sık görülen bir versiyon değil. Amerika’da yüzde 1’in altında. İsrail’de de o civarda. İsrail’de toplumun büyük bir kısmı aşılandı zaten. Buradaki dataya göre mRNA aşıları Güney Afrika varyantına karşı etkili olmayabilir. Hindistan’daki varyantın en önemli özelliği, bu varyantta görülen mutasyonun hafıza hücresi olarak bilinen T hücrelerinin yarattığı bağışıklıktan kaçabilmesi. Ama bunlar henüz teori, ispat edilmesi de gerekiyor çalışmalarla”
ABD’DEKİ TÜRK UZMANDAN UYARI
Hem Türkiye’de hem de dünyada baskın hale gelen İngiltere varyantının ardından şimdi de Kaliforniya ve Hindistan varyantları bilim dünyası tarafından yakın takibe alındı. Kaliforniya varyantı, İngiltere varyantı ile yarışacak kadar hızlı yayılabilme özelliği nedeniyle endişe yaratırken, Hindistan dışında ABD ve İngiltere’de de görülen “çifte mutasyonlu” Hindistan varyantı ise, T hücresi adı verilen bağışıklığın hafıza hücrelerinden kaçabilmesi nedeniyle endişeyle izleniyor. Günlük vaka sayılarının 200 binlere ulaştığı Hindistan’da, özellikle ülkenin batısındaki Maharaştra eyaletinde tespit edilen ve koronavirüsün iki olağandışı mutasyonu “E484Qö ile “L425Röyi taşıdığı ifade edilen Hindistan varyantının, daha fazla ölüme ve vaka sayılarında daha hızlı artışa neden olup olmadığının belirlenmesi için çalışmalar sürdürülüyor. Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden Türk Bilim İnsanı ve İmmünoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Özpolat, dünyanın yakından izlediği yeni varyantlar hakkında Demirören Haber Ajansı’na önemli açıklamalarda bulundu.
Hindistan varyantının ABD’de de tespit edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Özpolat, sözlerini şöyle sürdürdü:
Bu mutasyonların ortaya çıkmasının en önemli nedeninin RNA virüslerinin (koronavirüs dışında AIDS virüsü HIV ve influenza virüsü gibi) hata yapma kapasitelerinin daha yüksek olması olduğunu belirten Prof. Dr. Özpolat, bu virüslerin ne kadar çok konağa yayılırsa, çoğalırken hata yaparak o kadar çok mutasyona uğradığını söyledi ve ekledi:
“RNA virüslerinde daha çok mutasyonlar görülüyor. Tabii mutasyonların görülebilmesi, virüsün bulaşıcı olduğu yerlerde, çok fazla kişiye bulaşmasıyla gerçekleşiyor. Çünkü virüs ne kadar çoğalırsa, bölünürse, kendini kopyalarsa, hata yapma riski daha yükseliyor. O nedenle mutasyonlar, vaka sayılarının çok yüksek olduğu bölgelerde daha çok ortaya çıkıyor. Hindistan varyantı da İngiliz varyantı da en çok bulaşın olduğu bölgelerde görüldü. Bu nedenle Türkiye’de de şu son günlerde günlük vaka saylarındaki artış bu sıklıkla devam ederse, Türkiye’ye özgü bir mutasyonun çıkmış olma ihtimali var. O yüzden gerekli tedbirlerin alınması lazım. İyi olan haber ise geçtiğimiz günlerde yayınlanan çalışmalara göre ki bunlar hasta çalışmaları değil, laboratuvar ortamında gerçekleştirilen in-vitro çalışmalar, özellikle mRNA aşılarının bu virüslere Kaliforniya varyantı da dahil olmak üzere etkili olduğu yönünde.”