Ülkemizin en doğusunda yer alsa da İstanbul’dan direkt uçuş ile yaklaşık bir buçuk saatte Iğdır’a ulaşmak mümkün. Ermenistan ve İran ile sınır komşusu olan Iğdır’da gezilmesi gereken birçok tarihi ve doğal güzellik bulunuyor.
İsminden dolayı yanıltsa da Türkiye’nin en yüksek dağı Ağrı’nın büyük bir bölümü Iğdır’da bulunmakta. Baharda dağın eteklerinde yürüyüşler yapıp çiçeklerin, manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. Ayrıca Ağrı Dağı’nın bir süre önce resmi tırmanışa açılacağı haberleri dağcılık sporu ile ilgilenenler için büyük bir müjde oldu. Yerli ve yabancı birçok dağcı önümüzdeki dönemde Ağrı Dağı’na tırmanarak bu bölgenin tanıtımında büyük bir rol oynayacak görünüyor.
Iğdır’ın Tuzluca ilçesinde 55 dönümlük bir alanı kapladığı paylaşılan tuz mağaraları yer alıyor. Mağaraların içine araçla girip belli bir yere kadar ilerlemek de mümkün. Ermenistan sınırına kadar uzandığı paylaşılan tuz mağaraları merak uyandırsa da içerisinin yeterince aydınlık olmaması, gezmek için uygun koşulların sağlanmamış olması hayal kırıklığı yaratabiliyor. Biraz bakım ve düzenleme yapılırsa çok daha fazla ziyaretçi çekecektir.
Buradaki tuzun astım, bronşit ve nefes darlığı gibi rahatsızlıklara iyi geldiği paylaşılıyor. Tarihte bu bölgede hakimiyet kurmuş birçok medeniyetin tuz ihtiyacını bu mağaralardan karşıladığı tahmin ediliyor. İspanyol Elçi Ruy González de Clavijo, 1400’lü yıllarda bölgeye yaptığı ziyaretinde civar köylerden gelenlerin bu mağaralardan tuz alıp yemeklerinde kullandıklarını seyahatnamesinde yazmıştır.
Tuzluca’dan ayrılmadan görmeniz gereken yerlerden biri de Gökkuşağı Tepeleri. Renkli toprak yapısı ile Peru’daki Rainbow Mountain’ı anımsatan bu tepeler önümüzdeki yıllarda ilgili odağı haline gelecek görünüyor. Kahverengi, kızıl ve sarı tonlarının hakim olduğu tepeler fotoğraf tutkunları için de görsel bir şölen sunuyor. Kalsiyum, magnezyum ve demir yönünden zengin olan toprak, içerdiği farklı demir oranları nedeniyle rengarenk. Bu renkli tepelerde yürüyüş yapıp eşsiz manzarayı fotoğraflayabilirsiniz.
Dünya’daki ikinci büyük meteor çukuru da Iğdır’da yer almakta. Gitmeden önce bu bilgileri öğrenince, Korhan Yaylası’nda yer alan meteor çukuru görmek için sabırsızlandığımız bir yer haline geldi. İnternette konuyla ilgili birçok fotoğraf ve video olmasına rağmen biz gittiğimizde askeri bölge olması nedeniyle ziyaretçi alınamadığını paylaştılar. Bunu öğrenmemiz bizi büyük bir hayal kırıklığına uğratsa da çok uğraşıp dil döktük ancak izin alamadık ve göremeden ayrıldık. Gerçekten söylendiği gibi Dünya’nın 2. büyük meteor çukuru mu, ziyaret ile ilgili son durum nedir bilmiyorum ama yolum Iğdır’a düştüğünde gitmeyi kesinlikle tekrar deneyeceğim bir yer.
Iğdır’da ziyaret edilmesi gereken yerlerden biri de Şehit Türkler Anıtı. Burası bölgede yaşanan Ermeni saldırılarını sembolize eden bir anıt olması dışında, 1915-1920 yılları arasında Erzurum, Kars ve Iğdır’da öldürülen Müslümanlara ait toplu mezar fotoğraflarının ve belgelerin sergilendiği bir müze aynı zamanda. Müzeyi gezerken keşke herkes barış içinde yaşayabilse diye düşünmeden edemiyor insan.
Geçmişte yaşamış medeniyetlerin izlerini günümüzde hala ayakta görmek çok heyecan verici. Anadolu Selçuklu Devleti tarafından 13. yüzyılın sonlarında Harmandöven Köyü yakınında yaptırılan Iğdır Kervansarayı da görmek için sabırsızlandığımız bir yerdi. Kapalı olması, hiçbir görevlinin bulunmaması ve içini göremememiz yine bir hayal kırıklığı yarattı bizde. Yapıyı dışarıdan gezip birkaç fotoğraf çekerek ayrılmak zorunda kaldık.
Urartular döneminde saldırılardan korunmak için inşa edilen Karakale Harabesi, Ahura Harabeleri ve Karakoyunlular döneminden kalan genç yaşta hayatını kaybeden kahraman kişilerin mezarlarına dikilen Koç Başlı Mezarlar Iğdır’da gezilebilecek diğer tarihi eserlerden.