Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumunun (TÜBİTAK) 56. kuruluş yıl dönümü etkinliği, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın katılımıyla TÜBİTAK Başkanlık Binası’nda gerçekleşti.
Varank, burada yaptığı konuşmada, TÜBİTAK’ın destekleri kapsamında 2002’den bu yana 236 bin 447 bilim insanının desteklendiğini, yeni bilim insanlarının yetiştirilmesi için yoğun çaba gösterdiklerini söyledi.
TÜBİTAK’ın genç yetenekleri keşfetmek için 25 yıldır olimpiyatlar düzenlediğini, bölgesel ve uluslararası düzeyde organizasyonlarda yer aldığını anımsatan Varank, “Ülkemizi temsil eden öğrencilerimiz şimdiye kadar 114 altın, 308 gümüş ve 393 bronz madalya alarak üstün bir başarı gösterdiler. Bu başarı düzeyinin her geçen yıl artarak devam etmesi bizleri ayrıca memnun ediyor. Gençlerimiz, bu yıl düzenlenen matematik, biyoloji, fizik olimpiyatlarında 5 altın, 7 gümüş ve 10 bronz madalya kazanarak bizleri bir kez daha gururlandırdı.” diye konuştu.
Varank, TÜBİTAK’ın itibarını çeşitli yalan haberler ve iftiralarla zedelemeye çalışan çevrelerin bu başarıları görmezden geldiğini dile getirerek, gençlere her koşulda sahip çıkmaya devam edeceklerini bildirdi.
“Hiçbir genci imkansızlıklara terk etmeyeceğiz”
Çocukların bilimsel düşünmeyi alışkanlık haline getirmesi ve yenilikçi yönlerinin öne çıkması amacıyla bilim merkezleri ve deneyap teknoloji atölyeleri kurduklarını belirten Varank, bilim merkezlerini ziyaret edenlerin sayısının 3 milyonu aştığını, 12 pilot ilde 2 bine yakın öğrencinin de deneyap teknoloji atölyelerinde eğitim almaya başladığını anlattı.
Varank, 2020 sonuna kadar 81 ilin tamamında deneyap teknoloji atölyelerinin faaliyete geçmesini amaçladıklarını ifade ederek, “2023’e kadar 50 bin teknoloji yıldızı yetiştirmeyi hedefliyoruz.” dedi.
Dünyanın vicdanlı ve etik değerlere sahip çıkan bilim insanlarına ihtiyacı olduğunu vurgulayan Varank, “Nerede doğduğu, hangi şartlar altında büyüdüğü hiç önemli değil, bu ülkenin hiçbir gencini imkansızlıklara terk etmeyeceğiz. Gerekirse 780 bin kilometrekareyi tarayarak, o cevherleri tek tek bulacağız. Desteklerle, teşviklerle, sağlanan burs ve kredi imkanlarıyla onların yanında olmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“TÜBİTAK, Türkiye’de bilim üretiminin mutfağı”
TÜBİTAK’ı ülkede bilim üretiminin mutfağı olarak gördüklerini dile getiren Varank, kurumu “Milli Teknoloji Hamlesi”nin ana sütunlarından biri olarak tanımladı. Varank, TÜBİTAK ve bağlı enstitülerin geliştirdiği milli teknolojiler ve önayak olduğu projelere ilişkin bilgi verdi.
TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsünde (SAGE) geliştirilen milli mühimmatların Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterine girdiğini hatırlatan Varank, bu enstitünün geliştirip ürettiği yalnızca Hava Kuvvetlerinin envanterine girmiş ürün sayısının 8’e ulaştığına dikkati çekti.
Bakan Varank, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezinde (MAM) de birçok kritik teknolojinin yerli imkanlarla geliştirildiğini ve daha önce ithal edilen ürünlerin millileştirildiğini belirterek, yazılım teknolojileri alanında faaliyet gösteren TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezinin (BİLGEM) öncülüğünde de ilk milli mikroişlemci tasarımına başlandığını söyledi.
Milli tasarım işlemcinin 2021’de silah sistemlerinde test edilebilir bir noktaya geleceğini öngördüklerini bildiren Varank, SİHA’larda kullanılan bombaların arayıcı başlıklarının içindeki dedektör çiplerinin TÜBİTAK’ın Yarı İletken Teknolojileri Araştırma Laboratuvarında üretildiğini aktardı.
Varank, bilgi arzı güvenliği için açık kaynak kod anlayışını önemsediklerini belirterek, Pardus’dan edinilen tecrübeler doğrultusunda Türkiye Açık Kaynak Platformunu kurdukları, platformla yazılımcı sayısını ve niteliğini yükseltmeyi, kullanılan yazılımlarda güvenliği artırmayı, lisans maliyetlerini azaltarak dışa bağımlılığı düşürmeyi hedeflediklerini ifade etti.
Yazılım alanında güçlü bir küresel oyuncu olmayı ve yıkıcı teknolojilere karşı etkin çözümler getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Varank, TÜBİTAK Ulusal Akademik Ağ ve Bilgi Merkezi (ULAKBİM) tarafından açık kaynak ofis eğitimleri düzenlediklerini, TÜBİTAK Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsünün (TÜSSİDE) de kurumların ve sektörlerin daha etkin yönetilmelerine dönük danışmanlık ve eğitim hizmetleri verdiğini anlattı.
“Özel sektöre 16 yılda 12 milyar liralık Ar-Ge hacmi oluşturduk”
Varank, TÜBİTAK’ın mevcut destek ve teşvik programlarını Türkiye’nin hedef ve ihtiyaçları doğrultusunda revize ederek yeni programlar geliştirdiklerine işaret ederek şöyle konuştu:
“Bu kapsamda, özel sektöre yönelik destekleri, son yıllarda hem çok çeşitlendirdik hem de finansman boyutunu iyileştirdik. Özel sektöre 16 yılda 16 bin proje için 12 milyar liralık Ar-Ge hacmi oluşturduk. Her yıl ortalama bin projeye 500 milyon liranın üzerinde geri ödemesiz destek sağlıyoruz. 20 bin 155 akademik projeye ise 10 milyar liranın üzerinde katkı sağladık. Bu yıl itibarıyla da bu projelere verdiğimiz destekleri yüzde 100’e yakın oranda artırdık.”
Türkiye’yi dünyadaki tüm bilim insanları için bir cazibe merkezi yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Varank, bu hedef doğrultusunda Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’nı geçen yıl başvuruya açtıklarını, geçen hafta ise değerlendirme sonuçlarını açıkladıklarını hatırlattı.
En çok başvuru ABD, İngiltere ve Almanya’dan
Varank, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı için 243 başvuru aldıklarını belirterek şunları kaydetti:
“Başvurular, alanında ilk 100 üniversiteden, en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 2 bin 500 özel sektör kuruluşundan, ilk 250 kamu kurum ve enstitülerinden olmak üzere ağırlıklı olarak ABD, İngiltere ve Almanya’dan yapıldı. Başvuruları, teknik bilimler, sağlık bilimleri, sosyal ve beşeri bilimler, yaşam ve tarım bilimleri ile temel bilimler olmak üzere 5 alanda, alanında uzman panelistler değerlendirdi. Teknik bilimler alanında 74, yaşam bilimleri alanında 18, temel bilimler alanında 16, sosyal ve beşeri bilimler alanında 12 ve sağlık bilimleri alanında 7 başvuru belirlenen eşik değerin üzerinde puan aldı. Bu değerlendirmeler sonucunda 21 farklı ülkeden, 98’i Türk 29’u yabancı olmak üzere, alanında lider 127 bilim insanı ve araştırmacı, Türkiye’nin yazacağı yeni başarı hikayesinin bir parçası olmaya hak kazandı.”
Programa olan ilgi ve başvuruların Türkiye’ye duyulan güveni gösterdiğine işaret eden Varank, destek kazanan araştırmacılardan 58’inin ABD’den 16’sının İngiltere’den, 9’unun Almanya’dan ve 8’inin de Hollanda’dan başvuru yaptığını bildirdi.
Araştırmacıların yüzde 66’ı devlet üniversitelerinde çalışacak
Varank, başvuru yapanlar arasında dünyanın en iyi ilk 10 üniversitesinden araştırmacıların da olduğuna dikkati çekerek, “Yine destek kazanan araştırmacılar arasında Amazon, Apple, Bosch, GE, Intel, Siemens, Volvo gibi global şirketlerde görev yapmakta olan isimler söz konusu. Benzer şekilde, CERN, CNRS, Max Planck Institute gibi öncü araştırma kuruluşlarında çalışan araştırmacılar da yine bu programla Türkiye’ye dönecekler. Desteklenecek adayların 84’ü yurt dışındaki araştırma üniversitelerinde, 21’i enstitülerde, 21’i de özel sektör kuruluşlarında deneyim kazanmış isimler.” dedi.
Bakan Varank, araştırmacıların çalışacakları kurumlara ilişkin de şu bilgileri verdi:
“Araştırmacıların 66’sı ülkemizde bulunan devlet üniversitelerinde, 42’si vakıf üniversitelerinde, 11’i özel sektör kuruluşlarında, 7’si araştırma altyapılarında ve biri de bir kamu kuruluşumuzda çalışacak. En çok desteklenen üniversiteler arasında Boğaziçi Üniversitesi 15 projeyle ilk sırada, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ve Koç Üniversitesi 14’er projeyle ikinci sırada ve İstanbul Teknik Üniversitesi de 9 projeyle üçüncü sırada yer alıyor. Özel sektör kuruluşları içinde Arçelik birinci sıradayken, araştırma altyapılarında nano-teknoloji merkezleri Sabancı SUNUM ve Bilkent UNAM birinciliği paylaşıyorlar. Ayrıca belirtmek isterim ki ülkemize kazandırdığımız lider araştırmacıların her birinin 5 doktora öğrencisi yetiştirmesini de hedefliyoruz.”
Varank, bilim insanları ve girişimcileri Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerini yürütmek üzere Türkiye’ye davet etmeyi sürdüreceklerini dile getirdi.
41 yıllık TÜBİTAK çalışanına özel davet
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ilk kalkınma planı olan 11. Kalkınma Planı’nı çok önemsediklerini söyleyen Varank, planda TÜBİTAK’ı ilgilendiren 39 politika tedbirinin yer aldığını, planda belirtilen öncelikli sektörlerin tamamının orta-yüksek ve yüksek teknolojili alanlar arasında bulunduğunu ve bu sektörlerin geliştirilmesinin Ar-Ge talebini artıracağını dile getirdi.
Varank, önümüzdeki dönemde öncelikli sektörlerdeki firmalarla iş birliği içinde yeni teknolojiler geliştirilmesi için TÜBİTAK’ın araştırma merkezlerinin kapasitelerini artırmayı hedeflediklerini ifade etti.
Konuşmaların ardından Bakan Varank ve TÜBİTAK Başkanı Mandal, TÜBİTAK’ta 25, 30 ve 35 yılını dolduran çalışanlara plaket verdi. Varank, kurumda 41. yılını dolduran Cemal Tan’a plaketini takdim ederken, “41. yıl böyle kuru kuru plaketle olmaz. Ulusal Gözlem Şenliğine birlikte gidelim.” dedi.