TÜRKİYE enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için yenilenebilir enerji yatırımlarına büyük önem veriyor. Bu konuyu stratejik bir alan olarak kabul ederken planlarını hem güneşte hem de rüzgarda sahip olduğu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirmek üzerine kuruyor. Öyle ki Türkiye, bugün ürettiği elektriğin yaklaşık yüzde 10’unu güneş ve rüzgardan elde ediyor. Bu dev santrallar için yapılan yatırımlar aynı zamanda rüzgar ve güneş enerjisi endüstrisinin de Anadolu’ya gelmesine neden oldu. Anadolu’nun farklı noktalarında rüzgar türbini ve güneş paneli üretimi yapan fabrikalar kuruldu. Beraberinde yan sanayi de büyük bir atılım yaptı.
KRİTİK PARÇA ÜRETİMİ
Yenilenebilir enerji endüstrisinin Anadolu’da uzun süredir devam eden üretim sorununa büyük bir çare olduğunu söyleyen Borusan EnBW Enerji Genel Müdürü Mehmet Acarla, “Türkiye otomotivde yaşadığı üretim atağının bir benzerini bu alanda yaşıyor. Özellikle rüzgar türbinlerinin üretim aşaması da tıpkı otobüslerin üretimi gibi. Son dönemde dünya devlerinin kurduğu üretim tesislerde çok kritik parçalar üretiliyor. Türkiye, rüzgarda kule, kanat, dişli parçaları ve jeneratörü güneşte ise panel ve hücreleri başarı ile üretiyor. Buradaki başarı beraberinde ihracatı getirdi. Bugün İzmir gibi liman şehirlerimizde hem elektrik üretimi yapılıyor hem de buradaki fabrikalarda üretilen parçalar Avrupa, Balkanlar ve Afrika’ya ihraç ediliyor” şeklinde konuştu.
GÖÇÜ ENGELLİYOR
Yenilenebilir enerji için parça ve ekipman üretimi yapan tesislerin Anadolu’da büyük bir istihdam yarattığını ifade eden Acarla, “Bu fabrikalarda üretim ve Ar-Ge bölümlerinde çalışan mühendislerin çoğu o bölgede yetişmiş kişiler. Bu da şehirlerimizden dışarıya olan göçü engelliyor. Fabrikalar yakın bölgelerde yan sanayilerin gelişmesine neden oldu. Yenilenebilir enerji genellikle dağınık yapıda olduğu için yerel olarak çok yüksek fayda sağlıyor. Bu sadece üretimde değil santralları kurduğumuz en ücra köylerde bile büyük bir kalkınma oluyor. Bölge ekonomisi canlanıyor” dedi.
KİMSE ŞİKÂYET EDEMEZ
TÜRKİYE’NİN yenilenebilir enerji alanındaki potansiyelini 2000’li yıllarının başında fark ettiğini belirten Acarla, şunları söyledi: “Son 5 yıldır bu alanı stratejik görüp daha fazla odaklanmaya başladık. Rekabet gücünün yanında Türkiye’nin bu alandaki doğal kaynak zenginliği çok yüksek. Güneşlenme süresi ve aldığı rüzgarın kalitesi santralların çok verimli çalışmasını sağlıyor. Özellikle sahip olduğumuz rüzgar koridorları Avrupa’nın hayal edemeyeceği seviyede kaliteye sahip. Bugünün şartlarında Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmış yatırımcıların şikayet edecek noktası yok. Şu anda enerji talebini kesintisiz karşılamak için doğalgaz ve nükleer gibi seçeneklere mecburuz ama depolama teknolojisi ile şebekenin sadece yeşil enerjiden besleneceği günler tahminimizden daha yakın.”
10 YENİ SANTRAL GELİYOR
ACARLA, Borusan EnBW Enerji olarak Türkiye’de 11 enerji santrallarının bulunduğunu ve 495 megavat kurulu güce sahip olduğunu aktardı. Türkiye’de sadece yenilenebilir enerjiye yatırım yapacaklarını belirten Acarla, “Sivas, Malatya, Hatay, Mersin, Edirne, Afyon ve Manisa’da 10 yeni RES santralı kuracağız ve toplam kurulu gücümüz 1.100 megavat’a ulaşacak” dedi.