Gökdelenler Arasında
Singapur’daki asıl keşfiniz yeşil renkli doğu-batı hattı trenine binmenizle başlıyor. MRT’nin bu kısmı yer üstünde gittiğinden, yerel hayatın manzaralarını doyasıya içinize çekebiliyorsunuz. Gökkuşağı renklerine boyanmış trenler sizi raylarda taşırken Singapur’un yüksek binaları etrafınızı sarıyor. Kent nüfusunun yaklaşık yüzde 80’i bu apartmanlarda-kamu konutlarında yaşıyor. Singapur’un yüz ölçümü küçük olduğundan topraktan tasarruf etmek adına 1960’larda bu binalar inşa edilmeye başlamış ve bir zamanlar kampong adı verilen köylerde yaşayan nüfus bu yüksek apartmanlara yerleştirilmiş.
Şehirden uzakta bir Singapur manzarası için ilk durağınız Tanah Merah olsun. Singapur aslında tek bir adadan değil, ana kara etrafında toplanan ve genellikle Tanah Merah feribot terminalinden kalkan feribotlarla ulaşılan 60’tan fazla ufak adadan meydana geliyor. Pulau Ubin’e gitmek için buradan bir otobüse binerek Changi Point feribot terminalinde inin. En büyük ve popüler adalardan Pulau Ubin şehirden uzak bir açık hava deneyimi, ormanda bisiklet turu ve Chek Jawa doğal rezervinin sulak alanlarında yengeç avı için ideal.
Kalabalıktan sıkıldıysanız…
Tren yolculuğunuza devam ederken MRT istasyonlarının birçoğunun büyük alışveriş merkezlerinin yanında yer aldığını fark edeceksiniz. Bunlar Singapurluların en sevdiği perakende mağazalarıyla dolu klimalı binalar. Biz alışveriş merkezlerini çok seven bir milletiz çünkü hem bunaltıcı derecede sıcak günlerde harika birer vaha görevi görüyorlar hem de kalabalık şehir merkezine gitmek istemediğimiz hafta sonlarında iyi birer alternatif sunuyorlar.
Sonrasında Paya Lebar istasyonunda inebilir; diğer tüm MRT hatlarını yeni inşa edilmiş sarı renkli Circle hattına bağlayan noktada aktarma yapabilirsiniz. Kökleri Çinli göçmen topluluklarına ve komşu bölgelerdeki Malaylara dayanan Pereneka adlı etnik grubun yerleşim yeri olmasıyla ünlü Joo Chiat bölgesine yakınsınız. Eski Pereneka dükkânlarının birçoğu koruma altına alındığından bu yerel kültürün izlerini bölgede sürebilirsiniz.
Şehir merkezine yaklaştıkça MRT yer altına girmeye başlıyor ve manzara kesiliyor. Bir sonraki durağınız Bugis; dilerseniz yapılarını görmek için burada birkaç gün geçirebilirsiniz. Üstelik Bugis, Singapur’un etnik mahallelerinden (ve benim favorim) Kampong Glam’a, Malay ve Arap mirasının bulunduğu bölgelerine çok yakın. Göz alıcı Sultan Camii’nin yanı sıra, birçok bağımsız butiği ve kafeleri bu bölgede ziyaret edebilir; Orta Doğu mutfağından lezzetler sunan restoranlar ve kumaş dükkânları arasında Singapur’un en renkli sokak sanatı eserlerini görebilirsiniz.
Bir sonraki durağınız Belediye Binası ve Raffles Place; burası Singapur’un resmî şehir merkezi olduğundan diğer MRT hatlarına geçiş yapabiliyorsunuz. Singapur’daki zamanlarının büyük bir kısmını bu bölgede geçiren diğer turistlerle karşılaşabilirsiniz. Ticaret gemilerinin demir attığı ve ilk göçmenleri karşılayan bu bölge Singapur liman şehrinin köklerini oluşturan mirasın da izlerini görme fırsatı sunuyor. Arazi ıslahı sayesinde Singapur’un sınırları o günlerden bugüne genişlemiş olsa da şehir nüfusu katlanarak arttı ve şu an 5,6 milyonu aştı.
Belediye Binası durağı mimari meraklılarının incelemesi gereken bir yer. Singapur’un dokusunu oluşturan ve birbirlerine yürüme mesafesinde bulunan ilginç yapıları buradan seyredebilirsiniz. Esplanade Tiyatroları’nın sivri kubbeleri, çok sevilen yerel bir meyve olan durian’ın ağacını andırırken Marina Bay Sands Integrated Resort’un tepeden tekne şeklinde uzun bir geçişle bağlanan üç kulesi vakur bir edayla körfezde yükseliyor. Singapur’un ünlü yarı aslan, yarı balık sembolü Merlion’un etrafıysa şehre ziyaretlerini kalıcı kılmak için selfie çeken turistlerle çevrili.
Çok kültürlülüğün izleri
Ardından yakınlardaki Çin Mahallesi’ne geçebilirsiniz. Çin Mahallesi Singapur’un çok kültürlülüğünün minyatür bir evreni gibi; burada aynı sokakta farklı dinlere ait ibadet yerlerini, seyyar satıcılar bölgesinde satranç oynayan yaşlılarla şık giyimli girişimcileri ve modern görünümlü yüksek ofislerle bu ofislerin hemen yanı başındaki tarihî dükkânları bir arada görebilirsiniz. Batıya doğru devam edin; bir sonraki durağınız Tiong Bahru. Burası savaş öncesi dönemin mimarisini yansıtan, Singapur’un başka bir yerinde göremeyeceğiniz alçak binalarıyla tanınıyor, ayrıca hipster’lar arasında da oldukça ünlü. Benim en sevdiğim yerlerden biri Singapur’un en başarılı bağımsız kitapçılarından Books Actually. Kafeleri keşfederken Tiong Bahru’daki seyyar satıcılar bölgesine de zaman ayırmayı ihmal etmeyin; burada hesaplı ve leziz yerel tatları otantik bir atmosferde tadabilirsiniz.
Alışveriş turuna çıkın
Dilerseniz Queenstown’a uğrayabilirsiniz; Singapur’un en eski sosyal konutlarının ve diğer birçok yapının prototipinin bulunduğu bu mahalle keşfedilmeyi hak ediyor. Etrafta şöyle bir tura çıkarsanız bu konutların sırlarını keşfedebilirsiniz; kelebek şeklinde apartmanlar ve savaş döneminden kalmış gizli sığınaklar bunlara yalnızca birer örnek. Singapurlular hesaplı spor ekipmanı almak için eski Queensway Alışveriş Merkezi’ni, fabrika satış mağazası ürünleri içinse yakınlardaki Anchorpoint’i tercih ediyor. Geldik mesai saatlerinde son derece kalabalık olan Jurong East aktarma durağına… Burada kırmızı renkli kuzey-güney hattına geçiş yapılabiliyor. Jurong East ile Bishan durakları arasındaki kısımda ülkenin kuzeyindeki son orman bölgesi yer alıyor. Buranın da manzarası harikadır.
Bukit Gombak istasyonunu geçerken gözünüzü yoldan ayırmayın çünkü Çin’in Guilin bölgesindeki granit kaya oluşumlarını andıran bir manzara çıkacak karşınıza. Bukit Batok Kasaba Parkı adlı bu yer, eskiden yerel televizyon kanalları tarafından Çin dönem dizisi sahnelerini çekmek için kullanılıyordu ama bunu geçip rotanızı biraz yeşillik ve temiz hava için Çin Bahçesi’ne çevirin. Körfez Bahçesi’ndeki sıra dışı ağaç kuleler ve kapsüller ya da şehir merkezinde bulunan ve bir çiçek evrenini andıran Singapur Botanik Bahçesi kadar gösterişli olmasa da ortasındaki etkileyici pagodası ve eski Çin ordusunu tasvir eden heykelleriyle ailelerin gözde ziyaret yerlerinden.
Yolculuğun neredeyse sonuna geldiniz. Eskiden son durak olan Boon Lay, Nanyang Teknoloji Üniversitesi öğrencileri ve etraftaki fabrikalardan gelen işçilerle eklektik bir yapıya sahip. Artık tren yolu biraz daha uzatıldığından yeni son durak Joo Koon. Singapur’un en batısında sayılmazsınız; ileride Tuas sanayi bölgesi yer alıyor. Ama yine de tebrikler, Singapur’u neredeyse bir ucundan diğerine gezdiniz. Pasaportunuzu gösterip Tuas Second Link Köprüsü’nü kullanarak otobüsle Malezya’ya gidebilir ya da MRT’ye tekrar binerek başka bir hata geçip keşfinize devam edebilirsiniz. Bu şehri eksiksiz tecrübe edebilmek için Singapur’un canlı sosyal hayatıyla uyum içerisindeki parklarını ve tarihî mekânlarını da ziyaret etmelisiniz. Hem gece hem gündüz hareketli bir renk cümbüşü olan Singapur’da keşfedilecek birçok şey var. Bu etkileyici şehre ziyaretinizi daha da güzelleştirmeniz için size şehrin kalbi ve ruhuna dair birkaç ipucu vereyim.
Kaçırmayın
Kendinizi Singapur’da değil de egzotik bir adadaki bir otelde gibi hissetmek isterseniz Sentosa’ya mutlaka uğrayın. Singapur anakarasından birkaç dakika uzaklıktaki bu ada, Asya’nın en göz alıcı yapay adalarından biri. Burada şehrin keşmekeşi geride kalıyor ve sessizliği yalnızca suyla oynayan tekne sesleri bölüyor. Üstelik bu adada pek çok güzellik bulacaksınız. Mesela 37 metrelik Merlion heykelinin dev bir replikası, tüm adanın panoramik manzarasına bakabileceğiniz Tiger Sky Tower adlı müstakil bir gözlem kulesi, Singapur’un ilk eğlence parkı olan ve Asya’daki en uzun ve dik ziplining hattına sahip MegaZip Adventure Park ve 1880’lerdeki koloni döneminde adayı korumak için İngilizlerin inşa ettiği tarihî Fort Siloso, Sentosa’da bulunuyor.
Tadın
Gerçek anlamda bir gastronomi yolculuğu için Marina Bay Sands’in gözdesi Sky on 57’ye uğrayın. Şef Justin Quek’in Franko-Asya mutfağını modern bir şekilde yorumladığı restoran muhteşem bir iç tasarıma ve zarif bir ambiyansa sahip. Tamamı Asya dokunuşuyla hazırlanmış Amerikan ıstakozu ve misoyla pişirilmiş morina gibi geleneksel tatlardan Kanton çorbasına uzanan birçok enfes yemeği burada tadabilirsiniz.
Konaklayın
Orkide Yolu’nun arkasında bulunan şık tasarımlı ve ödüllü Quincy Hotel, Singapur’daki en popüler oteller arasında. 14 kata yayılmış 108 geniş odasıyla Quincy; hem renkleri, dokuları, motifleriyle hem de hayranlık uyandıran ilginç tasarım öğeleri ile gerçek bir görsel şölen sunuyor. Otel, konuklarına yemek servisi ve havaalanından limuzinle ücretsiz karşılama hizmeti de veriyor.
Ünlü Orkide Yolu’na yakın, Singapur’un ticaret ve eğlence bölgesinin tam kalbinde yer alan ve 677 geniş odası ve süitleriyle göz alıcı Grand Hyatt Singapore iş ve dinlence yolcuları için bir sessizlik vahası. Buradaki yedi restoran sofistike bir atmosfere sahip ve otelin çağdaş ama lüks tasarımını yansıtacak biçimde oluşturulmuş. Bu kadar alternatif arasında kendinizi şımartılmış hissedeceksiniz.
Nasıl gidilir?
Türk Hava Yolları, İstanbul – Singapur arasında haftanın her günü karşılıklı seferler düzenliyor.