DHA’nın konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Doğan, Sevgililer günü ve benzeri günlerde birçok firma, günlerce sürdürdükleri büyük reklam kampanyaları ile bu özel günlere özgü indirimler yaptıklarını açıklayarak, tüketicileri psikolojik olarak etkilemeye ve alışveriş yapmaya zorlamakta, ikna etmeye çalışıyor” dedi ve ekledi:
“Oysa, indirim yapılacaksa, bu indirimlerin belirli günlere sığdırılması bile indirimin gerçek olmadığını göstermektedir. Aslında bu yöntem tipik bir yanıltma yöntemidir. Bu reklam bombardımanı günlerce sürmekte ve mahalle baskısı altında güç kazanmaktadır. Yapılan araştırmalara göre bu özel günlerde tüketicilerin kredi kartı harcamalarında yüzde 50 yi aşan artışlar olmaktadır. Kartla ödeme elbette ki başlangıçta insanların bütçelerini zorlamaz ve kolaylık sağlar. Ancak taksitlere bölünmüş olsa bile kredi kartları ile yapılan alışverişlerin etkisi ödeme günü gelince anlaşılıyor. Çünkü kartla alışveriş yapıp, yemek içmek bedava değildir ve ekstrenizin son ödeme gününde karşınıza bir bedel olarak çıkacaktır. Genç işsizlik oranının yüksek olduğu günümüzde özellikle gençlerin yapacakları harcamalara dikkatli olmaları gerekir.
Sözlerini, Sevgiyi ifade etmenin yolu, sevdiklerinize, sevgilinize çok pahalı armağanlar almaktan geçmez” diye sürdüren Doğan, “Pahalı armağanlar alarak, şatafatlı kutlamalar düzenleyerek sevginizi kanıtlamak isterseniz, bütçenizi de çılgınca harcama yapmaya hazırlamanız gerekir. Çünkü böyle bir günde fırsatçılar sevgiliye ve sevdiklerinize alacağınız armağan ve çiçek fiyatlarına aşırı zam yapmaktadırlar. Sevgililer Gününde hediyenin bedelini değil, sevginizin ölçüsünü ifade etmelisiniz dedi ve şöyle devam etti:
Unutulmamalıdır ki, sevgi emektir, sevgi paylaşmaktır, sevgi özverili olmaktır. Bu nedenle sevgiden yoksun bir ilişkide pahada yüksek bir armağanın hiçbir anlamı yoktur. Sevgililer ya da sevgi günü pahalı yerlere gitme, pahalı armağan alma ve pahalı restoranlarda yemek yeme tüm bunları da gösteriş ve yarış haline getirme günü değildir.