Kuzey Arizona Üniversitesi Öğretim Üyesi Atmosfer Bilimcisi Prof. Dr. Kevin Gurney ve Breakthrough Enstitüsü İklim ve Enerji Bölümü Direktörü Zeke Hausfather, Kovid-19 salgınının küresel ısınmaya ve ekosisteme etkilerini AA muhabirine değerlendirdi.
Kevin Gurney, insanların vahşi yaşam alanlarına her geçen gün daha fazla yaklaştığını, bunun da daha önce karşılaşılmamış virüs türlerinin bulaşma olasılığını artırdığını belirtti. Gurney, “Henüz kanıtlanmış olmasa da yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) yarasadan insana geçtiği olasılığı şu an için ağır basan görüş.” ifadesini kullandı.
Gurney, salgın nedeniyle endüstriyel faaliyetlerin durma noktasına gelmesi ve insanların evden çıkmaması sayesinde hava kalitesinin arttığını ve sera gazı emisyonunun azaldığını söyledi. Bu durumun sürdürülebilir olmadığına dikkati çeken Gurney, “Ekonomi düzeldikçe emisyon seviyeleri de buna paralel olarak artacak ve yavaş yavaş salgın öncesi seviyeye gelecektir. Bu düşüşün küresel ısınmaya büyük bir etkisi olacağını düşünmüyorum, hala sera gazı emisyon seviyeleri gerekenden çok fazla.” değerlendirmesinde bulundu.
“Aynı gayret küresel ısınma tehdidi için de gösterilmeli”
Salgın sırasında insan hareketliliğinin kısıtlanması sayesinde vahşi yaşamın gelişmeye başladığını belirten Gurney, “Ayrıca salgın sürecinde uzaktan çalışmanın avantajları ortaya çıktı, bu da gelecekte daha az aracın kullanılması ve daha az sera gazı emisyonu demek.” diye konuştu.
Gurney, “Öte yandan, salgın sırasında insanların ciddi bir krizle karşı karşıya kalınca cevap verebildiklerini gördük. İklim krizi için de benzer bir cevap gerekli. Salgın karşısında dışarı çıkmayışımız ve gereken olağanüstü durumlara ayak uydurabilmemiz bunu iklim krizi karşısında da yapabileceğimizin bir kanıtıdır. Aynı gayret küresel ısınma tehdidi için de gösterilmeli, o zaman önemli bir etki yapabilir ve gidişatı değiştirebiliriz.” dedi.
Tarihteki en büyük karbondioksit düşüşü
Zeke Hausfather de salgın sayesinde 2020 senesinde küresel çapta karbondioksit emisyonunda yüzde 5 ila 8 düşüş beklendiğini ve bunun tarihte görülmüş en büyük yıllık düşüş olacağını ifade etti. Ancak küresel ısınmanın önünü alabilmek için bir yıldan çok daha fazlasının gerektiğini vurgulayan Hausfather, bu sene bile atmosferdeki karbondioksit yoğunluğunun artacağını kaydetti. Hausfather, emisyon uzun soluklu azaltılmazsa küresel sıcaklıklarda önemli değişiklik olmayacağını belirtti.
Hausfather, Çin’de ilk karantina uygulamasından sonra karbondioksit emisyonunun önemli oranda düştüğünü ancak karantinanın yumuşatılmasıyla kısa sürede değerlerin salgın öncesi seviyelere ulaştığını vurguladı.
En fazla düşüşün endüstri başta olmak üzere, kara yolu ve hava yolu taşımacılığı ile enerji üretimi sektörlerinde görüldüğünü belirten Hausfather, “En fazla düşüş görülen ülkeler olarak Çin’i, Avrupa ve ABD takip ediyor.” dedi.