Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) bu yıl 2.5 milyon aday giriyor. Yıllara yayılan zorlu bir sürecin sonunda girecekleri bu sınav, adaylar açısından olduğu kadar aileleri ve hatta yakınları için de ciddi bir endişe kaynağı. Adaylar için sınavın kendisi kadar, sonrasında ailelerinden görecekleri karışılık da baskıya neden oluyor. Bu dönemde, ailenin sağlayacağı psikolojik destek çok önemli. Sınav sonrası ilk yaklaşımın, adayın başarısında ve hayatının şekillenmesinde hayli önemli bir yeri var.
Ama çoğu ailenin zihninde şu sorular var: Sınavdan çıkan çocuğumu nasıl karşılamalıyım? Ona nasıl yaklaşmalıyım ve davranmalıyım? İstanbul Şehir Üniversitesi Psikolojik Rehberlik ve Danışma Merkezi tarafından bu ve benzeri sorulara cevap oluşturacak 10 maddelik bir rehber hazırlandı. İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami Çelikcan, rehberde yer alan maddeleri şöyle açıkladı:
1- SORGULAMAYIN, İLGİLENİN: “Kaç doğrun var? Arkadaşın kaç puan aldı? Senden önde olan kaç kişi var?” soruları yerine, “Sınavın nasıl geçti?” “Kendini nasıl hissediyorsun?” “Geçmiş olsun, sonuç ne olursa olsun bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatman bizim için her şeyden değerli” deyin.
2- BAŞKASIYLA DEĞİL KENDİSİYLE KARŞILAŞTIRIN: Anne babalarda çok sık görülen bir davranış türü de çocuğunun başarısını yakın çevredeki diğer çocuklarla karşılaştırmak. Çocuğunuzu başka bir çocukla karşılaştırmak yerine, çocuğunuzun önceki başarısı ya da başarısızlığı, önceki davranış biçimleriyle şimdiki durumunu karşılaştırmak çok daha olumlu sonuç verecektir.
3- İMKÂNLARI FARKETTİRİN AMA BORÇLU HİSSETMESİNİ SAĞLAMAYIN: Anne baba olarak imkânlar dahilinde yapılan fedakarlıkları dillendirmenin olumlu hiçbir katkısı yok. “Biz hayatımızı sana adadık.” “Her istediğini yaptık.” “Seni okutmak için emekli bile olamadık.” gibi sözler, öğrencinin kendini ailesine ve çevresine karşı borçlu hissetmesini sağlar. Sahip olduğu imkânları maksimum farkındalık ve verimlilikle kullanmasını sağlayacak hatırlatmalar yapmak, her zaman daha iyidir.
4- GÜVENMEKLE BEKLENTİ İÇİNE GİRMEYİ BİRBİRİNDEN AYIRIN: Ailenin çocuklarını yüreklendirmek için kullandıkları “Sana güveniyorum” ifadesini öğrenciler genelde “Senden bunu bekliyorum” şeklinde algılayabiliyor. Bu da sıkça kullanılırsa, olumlu bir etki yaratmamakla birlikte kaygıyı arttırabiliyor. Bunun yerine “Bu sınava hazırlanırken ne kadar emek harcadığını ne çabalar gösterdiğini görüyorum. Hiçbir emek karşılıksız kalmaz” demek daha etkili olacaktır.
5- ALTERNATİFLİ OLUN: “Sınavda başarısız olursa ne olacak?” sorusunu birlikte yanıtlayın: ‘İyi bir üniversite olmazsa’, alternatifleri önceden belirleyin. Çoğu veli bunun öğrenciyi rahatlattığını savunsa da, alternatifsizlik var olan gerginlik ve kaygıyı, aşılması güç bir boyuta getirebilir. Sınavı yaşamın tek ve en önemli dönüm noktası gibi algılamak, bu şekilde ifade etmek var olan olağan kaygıyı daha da arttırır.
6- ŞARTLI SEVGİ SUNMAYIN: Birçok öğrenci, üniversiteye girememe durumunda ailesinin sevgisini ve güvenini kaybedeceğini düşünüyor. “Başarılı olursam beni daha çok severler” fikrinde olan birçok öğrenci var. Aile, her koşulda çocuklarının yanında olacağını hissettirmeli. Problemleri çözmeye değil anlamaya çalışın.
7- ÜSTÜN BEKLENTİLER OLUŞTURMAYIN: Her çocuk, ailesi için dünyanın en güzeli ve en zekisidir. Ancak her insanın yeteneklerinin bir sınırı ve ölçüsü var. Öğrenciyi sınırlarının üzerinde zorlamak, ulaşamayacağı hedefler konusunda ısrarcı olmak gerginliğe, kaygıya, başarısızlığa, güvensizliğe ve mutsuzluğa neden olur.
8- GENÇLİK DÖNEMİNDE OLDUĞUNU UNUTMAYIN: Sınava hazırlık sürecinde ergenlik döneminin en zorlu dönemleri atlatılmış olsa da unutmayın ki çocuğunuz bu dönemi henüz bitirmedi. Ondan tipik yetişkin davranışları sergilemesini beklemeyin.
9- BEKLENTİLERİNİZDE GERÇEKÇİ OLUN: Her anne baba kendi çocuğunun daha özel olduğunu düşünür. Oysa her insanın kuvvetli yönleri olduğu gibi zayıf yönleri de olabilir. Beklentileriniz ile çocuğunuzun yapabilecekleri birbiriyle uyumlu olursa onun daha az kaygı yaşamasını sağlarsınız.
10- GEÇMİŞİ BIRAKIP GELECEĞE BAKIN: Çocuğunuz sınav sonrasında başarısız olursa hazırlık süreci veya öncesiyle ilgili onu eleştirmeyin ve sık sık gündeme getirmeyin. Kişiliğini zedeleyecek sözler sarf etmeyin. Yeniden sınava hazırlanmak istiyor ve başarılı olacağına inanıyorsa çocuğunuzu destekleyin. Geçmiş dönemdeki eksiklikleri ve hatalarını birlikte tespit ederek neleri değiştirebileceğini konuşun. Eğer yeniden hazırlanmak istemiyorsa hayata atılmasını sağlayın.