Edebiyatımızın ilklerinden İntibah‘ı, Namık Kemal’in romana sunuş olarak yazdığı ama yayımlatmadığı Son Pişmanlık‘ın Mukaddimesi yazısıyla birlikte, orijinal metniyle ve günümüz Türkçesine uyarlanmış olarak Can Yayınları tarafından yayınlandı.
Tanzimat edebiyatının önemli yazarlarından olan, yazdığı yazılar ve romanlarla edebiyatımızda unutulmaz isimlerin başında gelen Namık Kemal’in İntibah romanı yazarın en çok bilinen ve okunan kitabıdır. Kitap yeni baskısı ve günümüz Türkçesiyle tekrar okuyuclarla buluştu.
PSİKOLOJİK VE SOSYAL İÇEREKLİ ROMAN
İntibah genel olarak aşk ve kıskançlık temaları etrafında kurgulanmış psikolojik ve kısmen sosyal muhtevalı bir eser olarak tanımlanır. Bu ve buna benzer konular Türk edebiyatında daha önceki dönemlerde mesneviler ile halk hikâyelerinde de işlenmiştir.
ESKİ KALIPLARDAN KURTULDU
Ancak Namık Kemal, savunduğu edebiyat-ı sahih adına, tahlil ve tasvirleriyle mümkün olduğunca eskilerden ayrılmaya gayret etmiş, söz konusu bir kısım duyguları eskilerin aksine hayali olarak değil beşeri ve gerçekçi planda ele almaya çalışmıştır.
Namık Kemal
HAKİKATİN PEŞİNDE
“Biz daima Avrupa lisanlarının edebiyatça gerek intihap ettikleri kavaid-i külliyeye gerek ihtiyar eyledikleri tarz-ı taklide tâbi olmak mecburiyetindeyiz. Çünkü gerek o kavaid-i külliye gerek o tarz-ı taklit Avrupa’nın evham-ı heveskâranesinden çıkma birtakım hayalât değil sırf hakikat ve tamamıyla sevk-i tabiattır.”
Namık Kemal
NAMIK KEMAL HAKKINDA
1840’ta Tekirdağ’da doğdu. Tanzimat döneminin en önemli fikir ve edebiyat insanlarındandır. Çocukken özel bir eğitim alan Namık Kemal, Kars ve Sofya yıllarından sonra 1857’de İstanbul’a geldi.
Bu yıllarda Şinasi’yle tanıştı ve Tasvir-i Efkâr’da yazmaya başladı. 1867’de Ziya Paşa’yla birlikte Paris’e gitti. Londra’da Hürriyet gazetesini çıkardı.
1870’te İstanbul’a döndü ve İbret gazetesini çıkardı. Memuriyetle Gelibolu’ya gönderildiyse de kısa süre içinde azledilerek İstanbul’a çağrıldı.
Vatan yahut Silistre’nin Gedikpaşa Tiyatrosu’nda temsil edilmesinden sonra toplumda oluşan heyecandan çekinen Osmanlı yönetimi, Namık Kemal’i Magosa’ya sürdü. Sultan Abdülaziz’in ölümünden sonra, 1876’da İstanbul’a döndü.
Edebiyatın birçok türünde eser veren ve kendinden sonraki kuşaklarda önemli etkiler bırakan, vatan şairi Namık Kemal, 1888’de Sakız Adası’nda öldü.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: