İngiliz Parlamentosunun alt kanadı Avam Kamarası, hükümetin Avrupa Birliği (AB) ile bir Brexit anlaşmasına varamaması durumunda, Brexit tarihini ertelemesini zorunlu kılan yasa tasarısını onayladı.
Avam Kamarasında bu akşam yapılan oylamada anlaşmasız Brexit’i engellemek için muhalefetin gündeme taşıdığı yasa tasarısı 299’a karşı 327 oyla kabul edildi. Kararın ardından İngiltere Başbakanı Johnson ’15 Ekim’de erken seçim’ istedi. İngiliz parlamentosu, hükümetin erken seçim teklifini kabul etmedi
3 AYLIK ERTELEME
Tasarıya göre İngiliz hükümeti 19 Ekim’e kadar AB ile Brexit anlaşması sağlayamazsa veya anlaşmasız ayrılık için parlamentonun onayını alamazsa, AB’den Brexit için 3 aylık erteleme talep etmek zorunda olacak.
Tasarı, AB’nin farklı tarih teklif etmesi durumunda da bunu kabul veya ret yetkisinin İngiliz hükümetinde değil parlamentoda olmasını öngörüyor.
Tasarıda son anda yapılan değişikliğe göre, Theresa May’in AB ile vardığı Brexit anlaşmasının güncellenmiş şeklinin de parlamento tarafından oylanması gerekecek.
Muhalefet partileri anlaşmasız Brexit’i önlemeye dönük tasarıyı bugün parlamentoya sunmuştu.
Tasarı, Avam Kamarasındaki bütün aşamaları tamamlayıp kabul edilerek parlamentonun üst kanadı Lordlar Kamarasına sevk edildi.
Lordlar Kamarasının da tasarıyı yarın hızla gündemine alıp onaylamasının ardından, tasarının cuma günü yasalaşması bekleniyor.
ERKEN SEÇİM OYLAMASI
Parlamento bu akşam hükümetin verdiği erken seçim teklifini de görüşüp oylayacak. Ancak erken seçim kararı parlamentonun 3’te 2’lik çoğunluğunun onayıyla alınabiliyor. Ana muhalefetteki İşçi Partisi ise anlaşmasız Brexit’i önleyen tasarı yasalaşmadan önce erken seçime destek vermeyeceğini ilan etti.
Başbakan Johnson erken seçim tarihi olarak 15 Ekim’i önermişti.
Johnson, 31 Ekim’de anlaşma olsun veya olmasın İngiltere’yi AB’den ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor.
KABUL EDİLMEDİ
İngiltere Başbakanı Boris Johnson’ın 15 Ekim’de erken genel seçime gidilmesini öngören teklifi parlamentoda kabul edilmedi.
Parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasında yapılan oylamada Johnson’ın ülkeyi 15 Ekim’de erken seçime götürmeyi öngören teklifi 65 “hayır” oyuna karşı 298 “evet” oyu aldı ancak 650 üyeli parlamentodan geçmesi için gereken 3’te 2’lik çoğunluğa erişemedi.
Muhalefet partileri erken seçime desteği, anlaşmasız Brexit’i önleyecek tasarının yasalaşması koşuluna bağlamıştı.
ANLAŞMASIZ BREXİT ENDİŞESİ
Muhalefet, Johnson’ın erken seçim sürecinde fiili durum yaratarak ülkeyi AB’den anlaşmasız ayırmasından endişe ediyor. Muhalefet kulislerinde muhtemel erken seçim tarihi olarak kasım ayı zikrediliyordu.
AB HAZIR
Londra’da 31 Ekim’de gerçekleşecek Brexit’e ilişkin siyasi kriz derinleşirken, AB Komisyonu anlaşmasız ayrılığa dair son hazırlıklarına ilişkin raporunu yayımladı.
Komisyonun raporunda, İrlanda – Kuzey İrlanda sınırı hakkındaki ihtiyat maddesinin, “Hayırlı Cuma Anlaşmasını” koruyan, uluslararası hukuktan doğan yükümlülükleri güvence altına alan ve Avrupa ortak pazarının bütünlüğünü sürdürebilecek tek çözüm olduğu ifade edildi.
1998 yılında İngiltere ve İrlanda Cumhuriyeti hükümetleri arasında imzalanan Hayırlı Cuma Anlaşması, İrlanda adasında 30 yıl süren “düşük yoğunluklu savaşı” sonlandırmıştı.
İhtiyat maddesi ise Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasında fiziki bir sınır kurulması ve sınır kontrolleri yapılmasının önüne geçmeyi hedefliyor.
“ANLAŞMASIZ AYRILMA RİSKİ ARTTI”
Raporda, ayrıca, Brexit’in gerçekleşmesine kısa zaman kaldığı belirtilerek, “İngiltere’deki siyasi durum, ülkenin (31 Ekim’de) AB’den anlaşmasız ayrılması riskini arttırdı.” değerlendirmesinde bulunuldu. Komisyon, anlaşmasız Brexit’in üye ülkelerde doğuracağı olumsuz ekonomik sonuçlarla mücadele kapsamında, AB’nin doğal afetler için kullandığı fondan pay aktarılacağını da duyurdu.
Öte yandan, AB Komisyonu Başsözcüsü Mina Andreeva, basına yaptığı açıklamada, Londra’daki siyasi kararlarda değişiklikler olabileceğini ancak birliğin pozisyonunun sabit olduğunu vurguladı.
Andreeva, “İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile yapıcı biçimde çalışmak istiyoruz. Kendisinin bize sunacağı tüm önerilere Brexit anlaşmasına uygun olduğu sürece açığız.” dedi.
KEMER SIKMA AÇIKLAMASI
İngiltere Maliye Bakanı Sajid Javid, ülkede kemer sıkma döneminin sonuna gelindiğini belirterek, gelecek dönemde sağlık, eğitim ve emniyet teşkilatına toplam 13,8 milyar sterlin seviyesinde yatırımın yapılacağını belirtti.
İngiliz parlamentosunda konuşan Maliye Bakanı Javid, “Önümüzdeki yıl hiçbir bakanlıkta (bütçelerinde) kesinti olmayacak. Her bakanlığın günlük harcamaları en azından enflasyonla uyumlu şekilde artırılacak. Kemer sıkmanın sonu derken kastettiğim bu.” ifadelerini kullandı.
Javid, 2020-2021 yıllarını kapsayan dönemde ülkede sağlık, eğitim ve emniyet teşkilatına yönelik harcamalar için ek 13,8 milyar sterlinlik pay ayırılacağını söyledi.
Savunma Bakanlığı’nın bütçesinin de 2,2 milyar sterlin artırılacağını belirten Javid, toplamda bütçe düzenlemeleri kapsamında kamu harcamaların artışın son 15 yılın en yüksek seviyesi olduğunu kaydetti.
ANLAMSIZ VE PALAVRA
Muhalefetteki İşçi Partili Gölge Maliye Bakanı John McDonell ise bütçe düzenlemeleri kapsamında verilen kamu harcaması sözlerini anlamsız ve palavra olarak niteledi.
McDonell, “Britanya halkının aklıyla alay etmeyin. Hükümet kemer sıkma dönemini bitiriyormuş gibi yapıyor fakat hiç öyle bir niyetleri yok.” ifadelerini kullandı.
Merkezi Londra’da bulunan düşünce ve araştırma kuruluşu Mali Çalışmalar Enstitüsü Direktörü Paul Johnson ise İngiliz ekonomisindeki zayıflık göz önüne alındığında, kemer sıkmanın sonlandırılmasın zor olduğunu söyledi.
Johnson, “Ekonomik belirsizliklerin çok yüksek olduğu bir zamandayız. Ekonominin ciddi şekilde kötüleştiği bir dönemde, ki anlaşmasız ayrılırsak daha da kötüleşebilir, kemer sıkmanın sonlandığını söylemek büyük bir risk.” ifadelerini kullandı.
RESESYON ENDİŞELERİ ARTTI
İngiltere’de hizmet sektörünün ağustos ayında cılız büyüme göstermesi de ülkede resesyon endişelerini artırdı.
IHS Markit/CIPS verilerine göre İngiltere’de hizmet sektörü satın alım yöneticileri endeksi (PMI) ağustos ayında 50,6 seviyesine geriledi.
Bir önceki ayda ülkede hizmet sektörü PMI verisi 51,4 olarak gerçekleşmişti.
PMI verilerinde 50 ve üzeri sektörel büyüme, bu seviyenin altı sektörel daralma olarak yorumlanıyor.
Veriye ilişkin değerlendirmede bulunan IHS Markit Başekonomisti Chris Williamson, “Hizmet sektöründeki aktivite, Brexit sürecine ilişkin endişelerdeki artış nedeniyle işletmelerin ve tüketicilerin harcamalarını ağustos ayında azaltmaları sonucunda neredeyse durakladı. Bu yıl, şu ana kadar İngiltere’de hizmet sektörü 2008 yılından bu yana en kötü performansını sergilemiş durumda. Ulaşımda, finansal hizmetlerde, otellerde, restoranlarda, işletmelerde endişe verici zayıflıklar görüyoruz.” yorumunu yaptı.
Williamson, “Anlamlı bir büyümenin olmadığı bu ortamda İngiltere’nin resesyona girme ihtimali artmış durumda.” dedi.
Ağustos ayında imalat ve inşaat sektörlerinde daralma yaşanmasının ardından, ekonominin yaklaşık yüzde 80’ini temsil eden hizmet sektöründe son derece zayıf gelen büyümenin sonucunda, ülkenin bir resesyona girebileceği konusundaki endişeler arttı.
İngiliz ekonomisi bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,5 büyümenin ardından, ikinci çeyrekte yüzde 0,2 seviyesinde daralmıştı.
MERKEZ’DEN SON TAHMİN
İngiltere Merkez Bankası (BoE) Başkanı Mark Carney, İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden (AB) anlaşmasız şekilde ayrılmasının, ülke ekonomisine olası olumsuz etkilerinin, tahmin edilenden daha hafif olabileceğini söyledi.
İngiliz Parlamentosunda konuşan BoE Başkanı Carney, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız ayrılmasının ekonomi üzerindeki olası olumsuz etkilerine ilişkin daha önce kasım ayında bankanın yaptığı tahminlerin, şu an için görece daha hafif olduğunu, bunda anlaşmasız çıkışa yönelik hazırlıkların etkili olduğunu belirtti.
Carney, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız ayrılmasının ülke ekonomisinin yüzde 8 yerine yüzde 5,5 daralmasına neden olabileceğini belirterek, anlaşmasız çıkışa yönelik hazırlıkların artırılmasının olası ekonomik zararı azaltabileceğini kaydetti.
Kasımdan bu yana İngiltere’nin gümrüklerinde hazırlık yaptığını aktaran Carney, finansal şirketlerin erişimi için geçici anlaşmaların yapıldığını söyledi.
İngiltere Merkez Bankası Başkanı Carney, İngiltere’nin AB’den anlaşmasız şekilde çıkmasının işsizliği yüzden 8 yerine yüzde 7’ye, enflasyonun ise yüzde 6,25 yerine yüzde 5,25’e yükseltmesinin tahmin edildiğini kaydetti.
Carney ayrıca, daha önce anlaşmasız çıkış halinde İngiliz sterlinindeki değer kaybı ve ek gümrük vergileri nedeniyle gıda fiyatlarında yüzde 10 artış görülebileceğinin tahmin edildiğini, bunun son güncelleme ile yüzde 5-6 seviyelerine çekildiğini söyledi.
STERLİN TOPARLANDI
İngiltere’de muhalefetteki milletvekillerinin ülkenin AB’den anlaşmasız şekilde ayrılmasını engellemeye yönelik girişimlerinin ardından, İngiliz sterlini akşam saatlerinde ABD doları karşısında yüzde 1,1 değer kazanarak 1,22’ye yükseldi.
İngiliz sterlini dün gün içerisinde ABD doları karşısında 1,20 seviyesinin altına gerileyerek, son 34 senenin en düşük seviyesini görmüştü.
İNGİLTERE’DE SİYASİ BELİRSİZLİK
Başbakan Johnson, geçen hafta parlamentoyu 9 Eylül-14 Ekim tarihlerinde tatil etme kararı almıştı.
Johnson bu adımıyla milletvekillerine anlaşmasız Brexit’i önleyecek yasa çıkarmak için yeterli zamanı bırakmamayı hedefliyordu.
Parlamentoyu tatil kararı muhalefet partileri tarafından “darbe” diye nitelendirilirken, hafta sonunda İngiltere’de 30’dan fazla kentte protesto gösterileri düzenlenmişti. Ancak Avam Kamarasında, parlamento gündemini belirleme yetkisini hükümetten alıp milletvekillerine veren teklif, dün akşam 301’e karşı 328 oyla kabul edilmişti.
Johnson, dün parlamentoda yapılan kritik oylamada muhalefet partileriyle hareket eden 21 milletvekilini Muhafazakar Partinin parlamento grubundan ihraç etmişti. Muhalefet partileri bugün parlamentonun alt kanadı Avam Kamarasından ülkenin AB’den anlaşmasız ayrılmasını önleyecek bir yasa tasarısını geçirmeye çalışacak.
Çıkarılacak yasanın, İngiltere ile AB arasında bir Brexit anlaşmasına varılamaması halinde hükümeti AB’den yeni bir erteleme istemeye mecbur bırakacak şekilde formüle edilmesi bekleniyor.
Başbakan Johnson, dünkü oylamanın ardından yaptığı konuşmada, parlamentonun anlaşmasız Brexit’i önleyecek bir yasa çıkarması halinde ülkeyi erken seçime götürmek için bir teklifi parlamentoya sunacağını açıklamıştı.
BREXİT SÜRECİ
Başbakan Johnson, 31 Ekim’de anlaşma olsun veya olmasın İngiltere’yi AB’den ayırmaktaki kararlılığını sık sık yineliyor. Eski Başbakan Theresa May’in AB ile vardığı Brexit anlaşması parlamentoda 3 kez reddedilmişti. Johnson, May’in istifa kararı almasının ardından Muhafazakar Partinin yaklaşık 150 bin üyesinin oylarıyla başbakanlık görevine seçilmişti. İngiliz parlamentosu, 29 Mart’ta gerçekleşmesi gereken anlaşmasız Brexit’i yasa çıkartarak engellemiş, hükümet AB’nin de onayıyla Brexit’i 31 Ekim’e ertelemişti.
İngiltere, 2016’daki referandumda yüzde 48’e karşı yüzde 52 oyla AB’den ayrılma kararı almıştı.
AVRUPA BORSALARI’NDA SON DURUM
Avrupa borsaları günü yükselişle tamamladı.
Avrupa’da şirketlerin hisseleri Hong Kong yönetiminin tartışmalı yasa tasarısını “resmen” geri çekeceğine yönelik haberlerin ve “anlaşmasız Brexit” riskinin azalmasının etkisiyle değer kazandı.
Kapanışta gösterge endeksi Stoxx Europe 600 yüzde 0,89 yükselerek 383,18 puandan kapandı.
Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 1,21 artarak 5.532,07 puana, İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 1,58 değer kazanarak 21.737,80 puana yükseldi.
Almanya’da DAX 30 endeksi günü yüzde 0,96 yükselişle 12.025,04 seviyesinden, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,59 artışla 7.311,26 seviyesinden kapandı.
Avro/dolar paritesi ise (TSİ) 19.18 itibarıyla yüzde 0,50’lik yükselişle 1,1028 seviyelerinde işlem gördü.