Yaşanan veri ihlali konusunda kamuoyunu zamanında ve uygun şekilde bilgilendirmemek, veri ihlalinin mali ve itibari sonuçlarını daha ciddi hale getirebiliyor. Bazı yüksek profilli vakalar arasında yatırımcılarına yaşadığı veri ihlalini bildirmediği için para cezasına çarptırılan ve eleştirilen Yahoo! ve veri ihlali olayını örtbas ettiği için ceza alan Uber yer alıyor.
5.200’den fazla BT ve siber güvenlik uygulayıcısının katıldığı küresel ankete dayanan rapor, yaşadığı durumun sorumluluğunu üstlenen kuruluşların hasarı daha hafif atlattığını gösteriyor. Yaşadıkları ihlali ifşa eden işletmelerin maliyetlerinin META bölgesinde 983 bin dolar olduğu tahmin edilirken, olayın medyaya sızdığı emsallerde zarar 1.579 milyon dolar çıktı. Aynı durum Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’da faaliyet gösteren KOBİ’ler için de geçerli. Müşterilerini bir ihlal hakkında gönüllü olarak bilgilendirenler, olayların basına sızmasıyla ortaya çıkanlara göre %19 daha az mali zarar yaşadılar (105 bin dolara karşılık 130 bin dolar).
Nasıl ifşa edildiğine bağlı olarak bir veri ihlalinin ortalama maliyeti
META bölgesinde veri ihlali yaşayan işletmelerin yaklaşık yarısı (%53) proaktif ve gönüllü olarak olayı açıklamaya devam ederken, yaklaşık dörtte birinde (%26) sızıntılar medya üzerinden haber alındı. İhlal yaşayan kuruluşların %21’i ise bunu hiç açıklamadı.
Olayı açıklamamayı ve sızdırmamayı başaran işletmeler minimum kayıp bildirmiş olsa da bu yaklaşım ideal olmaktan oldukça uzak. Zira bu tür şirketler, bir siber güvenlik olayı kamuoyuna niyetlerine aykırı olarak açıklanırsa daha fazlasını kaybetme riskiyle karşı karşıya.
Anket ayrıca, saldırıyı hemen tespit edemeyen şirketlerde risklerin yüksek olduğunu kanıtladı. İhlali keşfetmesi bir haftadan fazla zaman alan KOBİ’lerin %29’u bunun basına yansıdığını görürken, anında tespit edenlerde bu durum yaşanmıyor. Büyük kurumlar için bu oran sırasıyla %18 ve %30.
Şirketin Kıdemli Ürün Pazarlama Müdürü Yana Shevchenko, “Veri ihlalini proaktif olarak açıklamak, işleri bir şirketin lehine çevirmeye yardımcı olur ve sonuç sadece finansal etkinin ötesine geçer. Müşteriler ne olduğunu ilk elden duyduğunda markaya olan güvenlerini sürdürme olasılıkları daha yüksektir. Ayrıca, şirket müşterilerine varlıklarını korumaya devam edebilmeleri için daha sonra ne yapacakları konusunda tavsiyelerde bulunabilir. Şirket ayrıca durumu yanlış bir şekilde tasvir edebilecek üçüncü kaynaklara dayanan yayınlar yerine, medyayla güvenilir ve doğru bilgileri ilk elden paylaşarak hikâyenin kendi tarafını kamuoyuna aktarma fırsatı bulabilir” diyor.