Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Otelden ayrılıp semt pazarına doğru ilerlediğimde bu şehrin bana söyleyecek çok şeyi vardı. Biliyorum. Sanki bana; “Gördüklerin yeterince inanılmaz gelebilir sana ama daha saklı sürprizlerim yeni başlıyor” diyordu. Ve ilk sürprizini kent merkezinde ziyaret ettiğim Quan Cong tapınağında yaptı. Tepemde güneş, hava mis, sarı sıcak renklerden bir demet huzur veren, buram buram Çin etkisi kokan sokaklardan yürüyerek geldiğim tapınakta, saklı sürpriz kendini gösterdi. Tüm sağlık sorunlarına ve yaşadığı engele rağmen evinden uzak ruhuna yakın, gezebilme sevincine ağlayan bir kadının kalbine yukardan tatlı tatlı darbeler iniyor. Kafamı kaldırıp yağmur damlalarıyla önce içimdeki endişeleri bertaraf ediyorum. Yaşamın akıl almaz akışını, içimdeki tüm duygu geçişlerini şiddetlenen yağmurun yüzüme vurmasıyla tekrar hissediyorum… Her bir damlası şehrin ruhunu duygu dünyama dantel gibi işliyor. Ve kendime, benliğime doğru gösterişi olmayan bir geçiş yapmamı sağlıyor.

Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

Kendimle bir dağılıyorum, bir birleşiyorum. Ne dağılırken eksiliyorum ne de birleşirken artıyorum. Bu sağanak yağmurda, bedenimle ruhum arasında duygusal bir afet yaşarken; saçlarım bozulmasın, ayakkabılarım ıslanmasın diye çil yavrusu gibi dağılan insanların bitmek bilmeyen, her durumu kontrol altına alma çabalarını gördükçe birkaç gün sonra bize kalacak anılara yağan bu yağmurun farkında olmamalarına üzülüyorum. Kaybetmekten korktukları ne diye düşünmeden edemiyorum. Her şehirde herkesin üstüne yağmur yağabilir. Ama 20 yılını hastanelerde geçirmiş birinin üzerinde hayalindeki şehirde yağarsa o şehir özeldir, o yağmur güzeldir. Ve sizi de kendinize özel hissettirir. Kaybetmez kazanırsınız.

Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

Renk cümbüşü içinde keşif

Siz de benim gibi çarşı pazar gezmeyi seviyorsanız bu sevimli şehir tam size göre. Bozuk kaldırımlardan kültürler arası geçiş yaparak vardığınız Hoi An’ın semt pazarları adeta renk cümbüşü ve esnafı da bu renklerden sadece bir tanesi.  Almak istediğiniz ürüne karar verdikten sonra dükkâna ya da pazar tezgâhına yöneliyorsunuz. Satıcıyla, indirim yapabilir misiniz diye söze başlanır. Burada alışverişte ilk kural pazarlık yapmaktır. Arzı sunanla talep edenin aynı fiyatta uzlaşıncaya kadar pazarlığı devam eder. Tabii yanınızda bu pazarlığı destekleyen birileri olursa tadından yenmez. Muhtemelen alıcı ile satıcı arasında; neden hep sizin dediğiniz oluyor? Neden fiyatı aşağı yuvarlıyorsunuz? Neden yukarı tamamlamıyoruz? Diye devam edip giden pazarlıkta eğer bizim gibi tok satıcıya denk gelirseniz cimri damgası yiyip dükkândan kovulmaktan beter olursunuz.

Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

Ama bu durumu  asla şahsi algılamıyorsunuz. Buranın esnafının özelliği bu… Cimri damgası yememe rağmen pes etmiyorum. Esnafla, Sultanahmet’te doğup büyümemden mütevellit Eminönü ve Mısır Çarşısı’ndaki alış verişlerimden kalan alışkanlıktan dolayı, şöyle tatlı bir sohbet için dükkânın önündeki tabureyi çekip oturuyorum. Ne alacaksınız? diyen dükkan sahibine gaflete düşüp şimdilik bir şey almayacağım arkadaşımı bekliyorum derseniz çıplak bacağınıza şaplağı yersiniz. Ama ben şehri, dükkânlarını, esnafını bu iki örneğe rağmen çok sevdim. Genellemek bana göre değil ve genelleme bu şehrin insanına, esnafına haksızlık olur diye düşünüyorum.

Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

Hoi An’da saatin sadece saate bakılarak anlaşıldığı günlerden birini yaşıyorum. Kalbimin bambaşka çarpmasını sağlayan o yağmurlu havadan sonra gecenin karanlığına aydınlık veren, içimi ısıtan yüzlerce fener. Bu fenerlerin oluşturduğu renk ambiyansları ve sokak aralarında megafonlardan kulağıma çalan klasik müzik. Bir şehri şehir yapmaktan çıkarıp masallaştırmak istiyorsanız böyle basit ama ruha dokunan eylemlerde bulunun. Masallaştırın ki sizi kilometlerce yolu aşıp ziyarete gelen ben gibi insanları, çocuk hayallerine geri götürün. Bu şehir bunu yapmış.

Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

Hoi An, beni hoyrat bir yalnızlıktan kopartarak zaman içinde farklı mekânlarda gezdiriyor sanki. Venedik’e göre daha geniş kanallara sahip. Bu kanallar arasında teknelerle yolculuk yaparken, ahşap oymacılığı yaparak her yanlışı bir nakışa çeviren insanların yaşadığı köye yolum düşüyor. Ahşabı, önlerinde son teknolojik makinalarla önceden çizdikleri bir örnek olmadan, kopyala yapıştır hırsızlığından uzak; gözleri, ruhları ve hayal dünyalarının verdiği zenginlikle şekillendiriyorlar.

Benim gibi yürümeyi sevenler, bisiklete bayılanlar, kanallarda tekneleri taksi niyetine kullanıp köyden köye gezmek ve bardaktan boşalırcasına yağan yağmurun altında kahve içmeyi sevenler,  Hoi An sizi bekliyor.

Vietnam’ın Vedenik’i Hoi An

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

smm panel

oyun forumu

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

Darıca Kombi

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts