Bozkır, Bangladeş’in Cox Bazar bölgesini ziyaretinde, burada yaşayan Arakanlı Müslümanların durumlarıyla ilgili konuştu.
Yaklaşık 1 milyon Arakanlı mülteciye ev sahipliği yapan Cox’s Bazar’ı ziyaret etmenin büyük ayrıcalık olduğunu dile getiren Bozkır, “Öncelikle, Bangladeş hükümetine, komşusu olan savunmasız Arakanlı Müslümanların en kötü zamanlarında ihtiyaçlarını karşılamak için attığı adımlardan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Sığınak ve korunma arayışıyla buraya ilk mülteci grupları geldiği sırada onlara ev sahipliği yaparak yardım elini ilk uzatan Cox’s Bazar halkına da çok teşekkür ediyorum.” ifadelerini kullandı.
Bozkır, burada akıl almaz dehşet ve zulümden sağ kurtulan Arakan halkının dirençli bakışlarıyla karşı karşıya kaldığını belirterek, “Sadece geçen yıl denizde 200 kişi hayatını kaybetti. Son haftalarda ise burada kampta yangın çıktı, buna rağmen güvenli bir yere ulaşmak için zorlu yolculuklar yapan bu insanlar yine de hayata tutunmakta ısrar ediyor.” dedi.
Arakanlı Müslümanların barınmalarına ve geleceklerine ilişkin belirsizliğin halen sürdüğünü kaydeden Bozkır, “Gönüllü, onurlu ve güvenli bir dönüş nihai hedef ancak Myanmar’daki insani ihtiyaç artmaya devam ediyor. Bugün Rakhine eyaletinde tahminen 600 bin vatansız Arakan Müslümanı var ve bunların 144 bini, 2012’den bu yana terk edilmiş 21 kampta ve bölge halkının arasına karışarak yaşamlarını sürdürüyor.” diye konuştu.
Bozkır, Uluslararası Adalet Divanının 2020’de, Arakanlılara karşı soykırımı önlemek için mümkün olan her şeyin yapılması gerektiği yönündeki kararının unutulmaması gerektiğini vurgulayarak, “Arakan Müslümanlarının ve diğer azınlıkların emniyeti ve güvenliği sağlanmalıdır. Tüm Arakanlı mültecilerin, tam yurttaşlık hakkı, seyahat özgürlüğü ve onurlu ve sürdürülebilir şekilde dönmelerine olanak tanıyacak koşulların sağlanmasını da içeren temel haklarına saygı gösterilmeli.” dedi.
Myanmar’da 1 Şubat’taki askeri darbeden bu yana, polis ve güvenlik güçleri tarafından gerçekleştirilen gözaltı, tutuklama ve göstericilere karşı aşırı güç kullanımı gibi uygulamalarla güvensizlik ve çatışma ortamının sürdüğünün rapor edildiğini bildiren Bozkır, “Ordunun ülkedeki olumsuz gidişatı tersine çevirmesi ve halkın iradesine saygı göstermesi için çok geç değil. Ordu, tedbirli olmalı ve son seçimlerin sonucuna uygun olarak sivil yönetime dönüş yolu geliştirmeye gayret etmeli.” değerlendirmesinde bulundu.
Tüm liderleri Myanmar’ın demokratik reformuna katkı sağlamak yönünde hareket etmeye, anlamlı diyaloğa girmeye, şiddetten kaçınmaya, insan hakları, temel özgürlükler ve hukukun üstünlüğüne tamamen saygı göstermeye çağırdığını belirten Bozkır, “Ayrıca bu fırsatla askeri yetkilileri ve BM Özel Temsilcisi Christine Schraner Burgener’e, durumu ilk elden kabul edilebilir koşullar altında değerlendirmek ve şeffaf ve açık bir diyalog için koşulları teşvik ederek Myanmar’a erişim izni vermek üzere çağrımı yineliyorum.” dedi.
Bozkır, “Dünya Myanmar’dan vazgeçmedi. Arakan Müslümanlarının içinde bulunduğu kötü durumu unutmadık. Sizi temin ederim, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Arakan halkı için daha iyi bir gelecek sağlamaya kararlıdır.” ifadelerini kullandı.