LALE Cander Pirelli Endüstriyel Lastikler ve Pirelli Ticari Lastikleri Türkiye’nin Yönetim Kurulu Başkanı. Erkek egemen sektörde iki şirketin de yönetim kurulu başkanı olan ilk kadın Lale Cander, Türkiye’nin yabancı sermayeyi çekmeye devam edeceğini ve 2023 yılında dünyanın ilk 15 ekonomisinden biri olacağı görüşünde. Lale Cander farklı bir sektörde üst düzey konuma gelmeyi başaran kadınlardan… Aslında avukat. Uzmanlığı ise yabancı yatırımcılar üzerine. Lale Cander ile hem yeni görevini hem de yabancı sermayenin Türkiye’ye bakışını konuştuk.
Avukatsınız aslında. Yabancı şirketlere hukuk hizmeti verdiniz yıllarca. Türkiye Pirelli Başkanlığı nasıl gerçekleşti?
– Avukatlığım boyunca en büyük desteği İtalyan ve Amerikalı arkadaşlarımdan gördüm. İlk İtalyan müvekkil şirketim Merloni şirketi olmuştu. Daha önceden arkadaş ortamından tanıdığım Enrico Boari Eni petrol şirketinden Merloni’ye genel müdür olarak transfer olunca bana hukuk danışmanlığı teklif etti ve son derece kompleks hissedarlara ilişkin davaları beraber kazandık. Ondan sonra Merloni’yi diğer İtalyan şirketleri takip etti, hep avukat veya temsilci olarak çalışıyordum.
Pirelli’ye de hukuk danışmanlığı mı yapıyordunuz?
– Evet. Pirelli Milano’ya 7 yıl danışmalık yaptıktan sonra 2 sene önce kız kardeşimi çok vahim bir hastalıktan hastaneye yatırdığımda Milano’dan Pirelli’de Global Kurumsal İlişkiler Müdürü olan arkadaşım Filippo Grasso’dan bir telefon geldi ve Yönetim Kurulu Başkanı Marco Troncetti Provera’nın beni Pirelli-Prometeon Türkiye Endüstriyel Lastikleri’nin yönetim kurulu başkanı yapmak istediğini haber verdi. O üzüntü içinde çok mutlu ve onur verici bir haberdi. Daha sonra da 11 Nisan’da Pirelli Ticari Lastikleri Türkiye’nin yönetim kurulu başkanlığına getirildim. Şu an her iki şirketin de Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yapıyorum.
UZUN VADELİ DÜŞÜNEN GELİR
Yabancı yatırımcı çekme potansiyeli hangi alanlarda, hangi sektörlerde var?
– Gerçek ve doğrudan yatırımcılar uzun vadeli düşünürler. Türkiye gibi nüfusun yüzde 65’i 30 yaş altında olan bir ülkeden söz ediyoruz. Genç nüfusuyla Türkiye çok cazip bir pazar. Yabancı yatırımcı ve yabancı sermaye böyle bir pazardan vazgeçemez. Hem ulaşabileceği diğer pazarlar açısından bölgesel konumu hem de genç tüketici nüfusun yoğunluğu açısından yabancı sermayenin her zaman gözü kapalı geleceği bir pazardır. Yatırımcı için önemli olan teşvikler, destekler ve güven ortamıdır. Şu an Türkiye’de bunların hepsi mevcut. Benim avukatlığa başladığım yıllarda, Devlet Planlama Teşkilatı’nda, Yabancı Sermaye Dairesi Genel Müdürlüğü vardı. Bütün izinleri oradan alırdınız. Zaten yabancı sermayenin hiçbir şirketin yüzde 100 hisse sahibi olmaya hakkı yoktu. Şimdi yabancı veya Türk farketmez, yatırımcı değil bürokraside muhatap bulmak, en yüksek siyasi otoriteye ulaşıp derdini ve talebini anlatabiliyor, her türlü destek ve teşvikten faydalanabiliyor. Yerli yatırımcıya tanınan haklar, yabancı yatırımcıya da tanınıyor. Bu konuda en güven veren ülkelerden biriyiz.
Türkiye’deki gelişmeler yabancı yatırımcılara nasıl yansıyor?
– Ülkedeki siyasi gerginlik ve dönemsel dalgalanmalar bazı yatırımcıları yavaşlatsa bile uzun dönemde hiçbir etkisi olmaz. Ekonomideki dalgalanma ancak kısa vadede yatırımın 2-3 misli karşılığını almaya odaklı yatırım fonlarının gelişini yavaşlatır. Doğrudan ve reel yatırımcı her zaman uzun vadeli düşünür ve planını ona göre yapar. Burada önemli olan ülkenin kanunları ve siyasi iradesinin yabancı sermayeye pozitif bakması ve gereken teşvik ve destekleri sağlamasıdır. Bunun yanı sıra yabancı yatırımcının beklentilerinden biri ehil işgücüdür. Bu da Türkiye’de en mükemmel haliyle mevcut. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ekonomik paketler yabancı yatırımcılar tarafından da yakından takip ediliyor.
500 MİLYON EURO YATIRIM
İtalyanların Türkiye’de yeni yatırımları olacak mı?
– İtalyan şirketler açısından Türkiye çok bilinen bir pazar. İlk gelen şirketler Pirelli ve Fiat gibi İtalya’nın uluslararası alanda en bilinen, en eski amiral şirketleri. Bunların halen Türkiye’ye yatırım yapmaya devam ettiklerini ve Türkiye’nin istikrarlı bir ülke olduğuna tam güven içinde olduklarını biliyoruz. Hiçbir güven sorunu yok. 2018 yılında İtalyan şirketleri Türkiye’ye 500 milyon Euro’luk doğrudan yatırım gerçekleştirerek Türkiye’ye en yüksek yatırım yapan ikinci büyük ülke oldular. İtalyan şirketleri Türkiye’yi bir pazar olarak görmekten ziyade bir ortak olarak kabul ediyor.
LALE CANDER KİMDİR?
Lale Cander Arap asıllı, Siirt’e yerleşmiş bir ailede doğdu.Ailesinde hukuk okuyan ilk kişiydi. Üniversitede okurken Türkiye’nin ilk yabancı sermaye avukatlarından merhum Rasim Cenani’nin oğlu sınıf arkadaşı oldu. Rasim Bey’in babası Asım Cenani Bey de Atatürk’ün ilk Ticaret Bakanı’ydı. Onların yazıhanesine gidip gelirken de aynı konuda uzmanlaşmak istedi. İngilizcesini ilerletip kendi hukuk bürosunu kurdu. İlk müvekkili Texas’tan gelen Trakya’da petrol arayan bir petrol arama şirketi oldu.Bu işle birlikte yabancı müşteri portföyü genişledi.Cander TGRT’nin Murdoch tarafından alınmassının ardından Fox Tv’ye dönüçmesinde de ana hissedar oldu. Amerikan şirketlerinin avukatı olarak tanınan Cander, Siirt’e yaptığı yatırımlarla da biliniyor.
KADINLARLA BÜYÜDÜLER
Erkek egemen sektörde bu konuma gelmek ne ifade ediyor?
– Türkiye’deki iki şirketin aynı anda yönetim kurulu başkanlığını yapan ilk kadınım. Kadınlar globalde de her yerde var, sadece üretimde ve bayilik ilişkilerinde yoklar. Özellikle üst yönetimde Pirelli’de cinsiyet ayrımcılığı yapılmaz. Önemli olan başarı.Şu an Milano’da Prometeon Endüstriyel Lastiklerde üst yönetimde 3 kadın var. Dördüncüsü Türkiye’den gidiyor. Global satın almanın başına Türkiye’den genç bir kadını getiriyorlar. Kadınlar iş hayatına entegre oldukça yönetimde aldıkları pay artıyor. Önemli olan karar mercilerinde kadınların etkin yer almaları. Daha çok erkek ürünü gibi duran bir sektörün lider pozisyonundaki Pirelli ve Prometeon’da kadınların çok rahat yetkili konumlara yükselmeleri, bu şirketlerin tam bir yeni milenyum şirketi olduklarının göstergesi.