Dünyanın sayılı, Türkiye’nin de en uzun sulama tüneli olan Suruç Tüneli sayesinde Atatürk Barajı’ndan Suruç Ovası’ndaki topraklara 5 yıldan bu yana su veriliyor. Yürütülen yatırımlarla 562 bin 950 dekar arazinin sulandığı bölgede pamuk, mısır, buğday ve arpa en fazla ekilen ürünler arasında yer alıyor.
Sulanan alanın sürekli artırıldığı bölgede, modern sulama sistemlerinin kullanımına yönelik yapılan eğitim çalışmalarına rağmen çiftçilerin vahşi sulama yönteminden vazgeçmemesi ürün verimi ve toprak kalitesinin düşmesine neden oluyor.
İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Murat Yahlizade, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yanlış sulamanın toprağın ile ürünün verim ve kalitesine büyük zarar verdiğini söyledi.
Yahlizade, çiftçilere modern sulama sistemleri konusunda köy köy gezerek eğitimler verdiklerini ifade etti.
Eğitimlerde vahşi sulamanın zararları ve modern sulama sisteminin yararlarının yanı sıra modern sulama sistemlerine yönelik devlet desteklerini anlattıklarını kaydeden Yahlizade, devletin modern sulama sistemlerinde yüzde 75’e kadar hibe desteği verdiğine dikkati çekti.
Yaptıkları uyarılara rağmen çiftçilerin vahşi sulama yönteminden vazgeçmediğini belirten Yahlizade, şöyle devam etti:
“Salma sulama sistemi toprağın yapısını bozduğu için erozyona sebep oluyor. Toprağın üst katmanının verimli alanın aşınmasına sebep olmakta ve toprağın kalitesini düşürmektedir. Toprağın kalitesi düştüğünde bitki gerekli mikro-makro besin elementlerinden yoksun kalıyor ayrıca salma sulama sistemini kullandığımız zaman toprağın taban suyu yükselmektedir. Taban suyu yükseldiği zaman da direkt bitkinin boğulmasına sebep oluyor. Kök sistemi suyun altında kalarak toprağın havalandırılmasını engelliyor. Sürekli suyun içerisinde kalan kök sistemi zamanla çürümekte ve bitkiye hastalık bulaşmakta ve bitkinin kurumasına yol açmakta bu da verimin düşmesine neden oluyor.”
“SU ARTIK DÜNYANIN VAZGEÇİLMEZ STRATEJİK BİR ÜRÜNÜ”
Yahlizade, toprağın verimliliği açısından en verimli sulama sisteminin damla sulama sistemi olduğunu vurguladı.
Damla sulama sistemi sayesinde toprağın suyu daha kolay emdiğini ifade eden Yahlizade, “Damlama sulama sistemini kullandığımız zaman tıpkı hasta bir insana serum vermek gibidir. Bu sulama sistemi ile birlikte mikro besin elementlerini, kullanmak istediğimiz ilaçları dahi bu şekilde toprağın, bitkinin bünyesine direkt heba olmadan verebilmekteyiz. Normal şartlarda dünya tarımına, modern tarıma baktığımız zaman ülkelerin büyük bir kısmı artık su israfının önünü de geçmek istiyor. Su artık dünyanın vazgeçilmez stratejik bir ürünüdür.” diye konuştu.
“MİLLİ EKONOMİMİZE VURULAN BÜYÜK BİR DARBE”
Yanlış sulama sisteminin hem su hem de toprak israfına neden olduğunu vurgulayan Yahlizade, “Toprağın yüzeyi eğimliyse yapılan vahşi sulamayla birlikte yüzeydeki verimli katman, aşağıya süzülerek dere yataklarına gitmektedir, zamanla çoraklaşma meydana gelmektedir. Çoraklaşan topraklarımız ise verimden, kaliteden düşüyor. Bu da milli ekonomimize vurulan büyük bir darbe oluyor. Verimli topraklarımızın gelecek nesillere kalmasını istiyorsak vahşi sulama yönteminden vazgeçip modern sulama sistemlerine yönelmemiz gerekiyor. Modern sulama sistemleri almak isteyen çiftçilerimize her zaman destek vermeye hazırız.” diye konuştu.