Geçtiğimiz günlerde Avrupa Patent Ofisi, arama kurtarma çalışmaları için geliştirilen bir sinyal sistemiyle ilgili bir patent başvurusunu reddetti. Başvurunun reddedilmesinin nedeni ise başvuru yapılan sinyal sisteminin kullanışlı olmaması değil, başvurunun yapay zeka adına yapılmasıydı. Çünkü patent kanuna göre, başvurusu yapılan patentin mucitlerinin insanlar olması gerekiyordu.
Reddedilen bu başvuru, tabii ki yapay zeka tarafından yapılan ilk buluş değil. Makineler günümüzde yeni materyallerden müziğe kadar birçok alanda yenilikler üretiyor. En dikkat çekici insan özeliklerinden biri olan yaratıcı olmak, artık makinelerin de kazanmaya başladığı bir özellik haline geliyor.
En basit tanımıyla, arama ve birleştirme süreci olarak açıklayabileceğimiz yaratıcılık ve yenilikçilik sürecinde bir bilgiden yola çıkıyor, yeni ve kullanışlı yeni bir parçaya ulaşıyoruz. Teorik açıdan baktığımızda bu makineler tarafından yapılabilecek, hatta yapılabilen bir şeydir. Çünkü makineler veriye ulaşma, işleme ve bağlantı kurma konusunda ileri düzeydedir. Ancak makineler verilerden yenilikler yaratabilse bile, bu durum yakın zamanda insan yaratıcılığı seviyesine tamamen ulaşabilecekleri anlamına gelmiyor.
Çünkü inovasyon, genellikle sahip olduğumuzu bile bilmediğimiz ihtiyaçlara dayanıyor. Buna en iyi örneklerden biri olarak Walkman’in ortaya çıkışını gösterebiliriz. Hiçbir tüketici yürürken müzik dinleme arzusunu dile getirmemiş olsa bile, bu yenilik teknoloji dünyasındaki en büyük başarılardan biri oldu. Bu gizli ihtiyaçların formüle edilmesi ve açık hale getirilmesinin zorluğunu düşündüğümüzde, makinelerin inovasyon için ihtiyaç duyduğu veri havuzunun oldukça geniş olduğunu, bunların tespit edilmesinin ise çok zor olduğunu söyleyebiliriz.
İnsanlar inovasyon için ömür boyu süren geniş deneyimlerden yararlanırken, makineler büyük ölçüde onları sağladığımız verilerle sınırlı kalıyor. Makineler, giriş verilerine dayalı olarak birçok yeniliği hızlı bir şekilde üretebilir. Bununla birlikte çığır açan yeniliklerin genellikle birbirine uzak veya birbirine bağlı olmayan alanları birbirine bağladığını düşündüğümüzde, bu yeniliklerin makinelerden çıkması pek olası değildir. Kayak ve sörfü birbiriyle ilişkilendiren snowboard’un icadı, hatta korolardaki çalışmayı kolaylaştırmak için yapışkan ve not kağıdının birleştirilmesiyle ortaya çıkan post-it icadı buna en iyi örnekler olarak karşımıza çıkıyor.
Ayrıca yaratıcılık sadece yenilikle değil, kullanışlılıkla da ilgilidir. Makineler aşamalı olarak yeni tasarımlar ortaya çıkarabiliyor olsa da bu tasarımların her zaman yararlı olacağını söyleyemeyiz. Yararlılık, potansiyel olarak yenilikleri kullananların gözünde tanımlanır ve makineler için bunu yargılamak oldukça zordur. Ancak insanlar, diğer insanlarla empati kurabilir ve ihtiyaçları daha iyi anlayabilir.
Burak Kesayak
twitter.com/BurakKesayak