İstinye Üniversitesi Yönetim Bilişim Sistemleri Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Şebnem Özdemir, “Veri o kadar fazla bir hale geldi ki bu veriden öğrenebilen bir makinanın varlığıyla tekrar eden işleri makinaya yaptırabilir hale geldik. Bu anlamda yapay zeka da insanın tekrar eden ve robotlaştıran iş yükünden kurtulması demek.” dedi.
Özdemir, üniversitenin Topkapı Kampüsünde düzenlenen “Yapay Zeka: İyi, Kötü, Çirkin” başlıklı konferansta yapay zeka olgusundaki gelişmeleri ve sorunları ele aldı.
İnsanoğlunun popüler olan ve kendisi heyecana sürükleyen her şeyi sevdiğini, bu yüzden dünyanın yapay zeka çalışmalarına yöneldiğini ifade eden Özdemir, yapay zekanın “pek çok farklı disiplinin bir araya gelerek oluşturacağı uygulamalar kümesi” olarak tanımlanabileceğini dile getirdi.
Özdemir, yapay zeka uygulamalarıyla insanın tekrarlı olarak yaptığı işleri yapay zeka kanalıyla yapılabilmesinin ve bir şeyler üretebilme becerisinin açığa çıkarılmasının hedeflendiğini belirterek, “Yapay zeka 2017’de ‘İnsanlığın yeni elektriği’ olarak tanımlandı. Çünkü elektrikle birlikte insanoğlunun hayatı nasıl değiştiyse yapay zekayla birlikte öngördüğümüz de bu. Daha adil, iyi, kolay yaşanılabilir ve temiz bir dünya. Hem insanlık hem doğa anlamında.” diye konuştu.
Yapay zekanın yeni bir değişim meydana getirdiğine işaret eden Özdemir, yapay zekanın tarihine ilişkin bilgi verdi.
Yapay zekanın insanlara farklı bir alan sunduğuna dikkati çeken Özdemir, “Veri o kadar fazla bir hale geldi ki bu veriden öğrenebilen bir makinanın varlığıyla tekrar eden işleri makinaya yaptırabilir hale geldik. Bu anlamda yapay zeka da insanın tekrar eden ve robotlaştıran iş yükünden kurtulması demek. Yapay zekanın yarattığı bu heyecanlı dünyaya insanların girmesindeki temel nedenler arasında daha insanca yaşayabilmek var.” değerlendirmesini yaptı.
Özdemir, yapay zekanın sanat, tıp, eğitim ve spor gibi birçok alanda kullanıldığı, neredeyse yapay zekanın kullanılmadığı bir alan olmadığını vurguladı.
Yapay zekaya “iyi veya kötü” demenin yanlış ve yanlı bir tavır olduğunu savunan Özdemir, şunları kaydetti:
“Yapay zeka bizi yansıtıyor. Yapay zeka nötr bir şey, bir araç gibi. Sizin elinize bir bıçak verildiğinde bunu insanı kurtarmak için de kullanabilirsiniz, öldürebilirsiniz de. Yani niyetlere göre çalışan bir dünyadan bahsediyoruz. Yapay zekayı gözümüzle büyütüp korkunçlaştırmaya ve kötüleştirmeye çalışıyoruz ama kullandığımız her teknoloji iyi ve kötü anlamda kullanılabilir. Kullanıcısına göre zararlı ya da yararlı hale geliyor. Yapay zekada adil bir dünya geliştirebilmemiz için işin hem teknik tarafını doğru öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü elimizde şu an veriden öğrenen yapay dar zeka var. Dolayısıyla veri setimizi teknik anlamda doğru kurgulamamız gerekiyor ki makinamız doğru öğrensin.”
Dünyanın yapay zekayı anlamaya ve yeni teknolojiler geliştirmeye çalıştığına işaret eden Özdemir, yapay dar zekanın öğrenebilmek için insan verisine ihtiyaç duyduğunu, bu nedenle yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesi bakımından insan kaynağı fazla ve çeşitli olan Türkiye’nin şanslı olduğunu belirtti.