RUSYA ve Çin’in 2014’ten bu yana yenilenen Suriye’ye insani yardımla ilgili kararı veto etmesiyle bu ülkeye gıda ve ilaç yardımı konusunda kriz patlak verdi. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) geçmişte onayladığı Suriye’ye sınır ötesi yardım kararının süresi 10 Ocak’ta sona erecek. BMGK’nın yeni bir karar onaylamaması, söz konusu tarihten itibaren Suriye’ye uluslararası yardımların riske girmesi anlamına geliyor. Suriye’ye ikisi Türkiye’den olmak üzere hâlihazırda dört noktadan uluslararası yardım gönderiliyor. Yardımlar şu anda mevcut BMGK kararı doğrultusunda 2014’ten beri Suriye ve Ürdün arasındaki er-Remse sınır kapısı, Türkiye ile olan Babüsselame ve Babülhava sınır kapıları ve Irak ile olan El-Yarubiyye sınır kapılarından ulaştırılıyor.
İKNA EDİLEMEDİ
Yenilenmesi gereken yardım kararı, Almanya, Belçika ve Kuveyt tarafından Rusya ile uzun süren müzakerelerin ardından BMGK’da oylamaya sunuldu. Rusya’yı ikna etmek isteyen konseyin diğer üyeleri, Suriye ve Ürdün arasındaki er-Remse sınır kapısının kapatılıp diğer üç kapının yardımlar için kullanılmaya devam etmesini ve kararın bir yıllığına uzatılmasını teklif etti, ancak Rusya ve Çin bu teklifleri kabul etmedi. Yardımların gönderildiği sınır kapılarının sayısının azaltılmasını isteyen Rusya, Çin ile Suriye’ye yardımlar yapılmasına 2014’ten beri imkan sağlayan BMGK kararının yenilenmesini veto etti. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo kararı ‘utanç verici’ olarak niteledi. ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Kelly Craft de vetonun sonuçlarının felaket olacağını söyledi. BM insani yardım yetkililerinden Ursula Mueller, BMGK onayı olmadan birçok sınır ötesi yardımın duracağını ve milyonlarca insanın açlık ve hastalık riskiyle karşı karşıya kalacağını kaydetti.
RUSYA’NIN TEKLİFİ
Rusya, kendi tasarısında ise hem Ürdün hem de Irak ile olan sınır kapılarının kapatılmasını, Türkiye ile olan Babüsselame ve Babülhava sınır kapılarının açık kalmasını ve bu karar tasarısının ise sadece 6 aylığına uzatılmasını teklif etti. Ancak Rusya’nın karar tasarısı gerekli olan 9 oyu alamadığı için kabul edilmedi. Rusya’nın BMGK Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia, suçu Rusya’ya atmanın yanlış olacağını, Suriye’de insani durumun giderek iyileştiğini savunarak “Bugün kim kazandı? Kimse. Kim kaybetti? Suriye halkı” dedi.
ESAD’IN PETROL TESİSLERİNE İHA SALDIRISI
SURİYE devlet televizyonunun haberine göre, Humus kentinde Beşar Esad rejimine ait bir petrol rafinerisi ile iki doğalgaz tesisine, insansız hava araçlarıyla (İHA) saldırı düzenlendi. Saldırı nedeniyle Humus petrol rafinerisinde çıkan yangın kısa sürede kontrol altına alındı. Petrol Bakanlığı, tesislerdeki üretim birimlerinin saldırıda zarar gördüğünü ve çıkan yangınların söndürülmeye çalışıldığını duyurdu. Suriye’de 2011’de iç savaşın başlamasından önce günlük petrol üretimi 350 bin varil civarındaydı. Bu üretimin yarısı ihraç ediliyordu. Ancak şu anda rejimin kontrolündeki bölgelerde halen günde sadece 24 bin varil petrol üretilebiliyor, bu da ülke ihtiyacının çok az bir kısmını karşılıyor.