Kitaplarlarını severek okuduğumuz yazarları ne kadar tanıyoruz? Onları sadece romanlarıyla, şiirleriyle tanıyabileceğimizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Yazarların da normal insanlar gibi garip ve tuhaf takıntıları varmış.
Örneğin, Hüseyin Rahmi Gürpınar eldivensiz dışarı çıkmazmış. Bunu yapmasındaki sebep çok titiz olmasında mı yoksa bir takıntı mı bilemiyoruz.
Fransız yazar Balzac ise hayatı boyunca 50 bin fincan kahve tüketmiş. Bilen bilir Balzac tam bir kahve tutkunuymuş.
ÇİRKİNİM DÜŞÜNCESİ
Türk şiirinin önemli şairlerinden olan Cahit Sıtkı Tarancı, Ahmet Haşim ve yazar Reşat Nuri Güntekin çirkin olduklarını düşünerek sürekli içe kapanırlarmış.
Hatta bu ruh hali şiirlerine yansımış. Şiirlerindeki ana tema çoğu zaman ölüm korkusu, hoşnutsuzluk ve karamsarlık olmuş.
Cahit Sıtkı Tarancı
ON ALTI SAAT AYAKTA KİTAP OKUMAK
On dokuzuncu yüzyıl İngiliz şairlerinden Percy Bysshe Shelley’in okuma tutkusu eşine az rastlanır cinsten. Günde on altı saat, hem de ayakta durarak okuduğu olurmuş.
Bernard Shaw, evinin bahçesine yaptırdığı bir kulübede yazmış tüm eserlerini.
ROMANTİK YAZMAK…
Alexandre Dumas, yeni elbiseler giyip, bir de yakasına bir çiçek taktıktan sonra başlarmış yazmaya. Romanını bitirmeden evden çıkmamak için ayakkabılarını ve çalışma odasının anahtarını hizmetçisine verirmiş.
Alexandre Dumas
TEVFİK FİKRET’İN ŞEMSİYE MERAKI
Tevfik Fikret dört mevsim buzlu su içer ve sokağa şemsiyesiz çıkmazmış. Şemsiyeyi, göz göze gelmek, karşılaşmak istemediği kişilerden kaçmak için kullanırmış. Tolstoy‘u çok sevdiğinden, onun gömleklerine benzer gömlekler giyermiş.
Görüldüğü gibi dünya edebiyatına önemli eserler kazandıran yazarların da aslında pek çok takıntıları varmış.
Ergül Tosun
Kitap sayfası için iletişim: