Sivas’ın yöresel lezzetlerinden olan Peskütan çorbası halk arasında şifa deposu olarak biliniyor. Saymakla bitmeyen birçok özelliği olan Peskütan çorbası uzun süre tok tuttuğu için özellikle Ramazan ayında da sıkça tercih ediyor. Sütün ekşitilmesiyle yoğurt kıvamında yapılan Peskütan hem yaz aylarında hem de kış aylarında tüketiliyor. Yazın soğuk içilerek ferahlatan çorba kışın ise içleri ısıtıyor. Hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendiren Peskütan çorbası lezzetiyle damak çatlatıyor.
Ata yemeği yazları soğuk kışları sıcak içiliyor
Peskütan çorbası hazırlayan Ayla Kocabeyoğlu, peskütanın yazın soğuk kışın ise sıcak yediklerini belirterek, “Peskütan yapımı köylerde yoğurdu biriktiriyorlar. İkin gün ekşitiyorlar. Daha sonra pişiriyorlar. Pişirdikten sonra torbalıyorlar. Daha sonra kaya tuzu ekleniyor ve yoğurarak tuzunu eritiyorlar. Arından kavanozlara ve bidonlara basılıyor. Peskütan çorbası için ise 1 bardak mercimek 1 bardak yarmayı ve kemikli eti haşlıyorum. Öncelikle yarma ve mercimeği ayrı ayrı haşlıyorum. Sonra bir tencereye alıyorum. Üzerine kemik suyunu koyuyorum. Daha sonra peskütanı 1 kaşık un 1 yumurta ile blenderden geçiriyorum. Sonra haşlanmış olan mercimeğin üzerine aktarıyorum. Daha sonrasında biraz et konuluyor. Kaynayana kadar hiç durmadan karıştırılıyor. Sonra biraz tereyağı, nane ve küçük küçük soğan doğruyorsun. Ben soğan doğramıyorum meşhur körmen diye bir otumuz var onu koyuyorum. Pişirmesi bu kadar. Yazın biz peskütanı pişirir soğuk yeriz. Kışın sıcak yeriz. Özelliklerinde sağlığa faydalı olduğunu biliyorum. Bizim ata yemeğimiz. Kışın olmazsa olmazımız. Haftada1 olmasa da 15 günde 1 kesin pişiririz. Yazın ferahlatıyor insanı soğuk yediğimiz için kışın sıcak yediğimiz için şifa kaynağı oluyor. Hastalanınca, grip olunca peskütan pişiririz’’ ifadelerini kullandı.
Serpil Kaya ise “Peskütan çorbası ata yemeğimiz. Yazın soğuk içiyoruz içimizi ferahlatıyor. Kışında sıcak içiyoruz. Hasta olduğumuz zaman grip olduğumuz zaman içimizi ısıtıyor. Şifa diye sürekli içiyoruz’’ dedi.