Güney Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Hani bin Berik, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 4. Tugayın konseye bağlı güçlerin kontrolüne geçtiğini belirtti.
Diğer birliklerin de birbiri ardına kontrol altına alınacağını savunan bin Berik, “Sivillere zarar verme endişesinden dolayı şimdiye kadar ağır silah kullanmadık. Tugayın birçok askeri esir düştü.” ifadesini kullandı.
Konsey yanlısı gazeteciler, sosyal paylaşım sitelerinde, Güney Geçiş Konseyi bünyesindeki Hizam el-Emni güçlerinin 4. Tugayın içinde çekilen fotoğraflarını yayınladı.
Bu arada Güney Geçiş Konseyinin 4. Tugayı kontrol altına aldıklarını duyurmasının ardından koalisyon güçlerine ait savaş uçakları Aden üzerinde alçak uçuş gerçekleştirdi.
Hükümetten ve Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinden konuyla ilgili henüz bir açıklama gelmedi.
Dün yapılan açıklamada hükümete bağlı Cumhurbaşkanlığı koruma güçlerinin, Aden’deki Maaşık Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresindeki bölgelerde kontrolü sağladığı, söz konusu noktalarda zırhlı araç ve askerlerin konuşlandığı belirtilmişti.
Yemen’in güneyindeki geçici başkent Aden’de çarşambadan bu yana Hizam el-Emni güçleriyle yaşanan çatışmalarda 7’si sivil 18 kişi hayatını kaybetmiş, 61 kişi de yaralanmıştı.
NE OLMUŞTU?
Aden’de BAE destekli Hizam Emni güçlerine ait El-Cela Karargahı’na geçen hafta düzenlenen saldırıda ölenler, dün Maaşık Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yakın mezarlıkta toprağa verildikten sonra civarda silahlı çatışma çıkmış, ölü ve yaralıların olduğu belirtilmişti.
Hizam Emni güçleri tarafından Maaşık Sarayı’na açılan yolların kapatıldığı o saatlerde, Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerine ait savaş uçakları da Aden semalarında görülmüştü.
Güney Geçiş Konseyi Başkan Yardımcısı Hani bin Berik konseye ait “Bağımsız Aden” kanalında yaptığı açıklamada, destekçilerine “Maaşık Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na yürüyerek ele geçirmeleri” çağrısında bulunmuştu.
Yemen’de hükümete bağlı güçleri Aden’i kaosa sürüklemekle suçlayan bin Berik, hükümetin Aden’de kalmasının tehlike oluşturduğunu öne sürüyor.
Yemen’de 2011’de başlayan halk ayaklanmaları sonrasında, Kuzey ve Güney Yemen’in birleştiği 1990 öncesindeki “ayrılık” fikirleri yeniden gündeme gelmiş ve Güney Hareketi adı altında ayrılıkçı hareket oluşmuştu.