BBC’nin haberine göre, Yeni Zelanda Sağlık Bakanlığı, ülkede patlak veren kızamık salgınında ocak-eylül döneminde rekor bir seviyeye ulaşıldığını ve vaka sayısının bin 51’i bulduğunu duyurdu.
Yeni Zelanda’da kızamık vakalarının 877’si ülkenin en büyük şehri Auckland’da görüldü.
Sağlık Bakanlığı, Yeni Zelanda’da 1-50 yaş arası aşısız tüm vatandaşları aşı olmaya ve hastalık riski bulunanları “diğer insanları tehlikeye atmamak için işten, okuldan veya halka açık yerlerden uzak durmaya” çağırdı.
Bakanlık ayrıca Auckland’a gelmeden en az iki hafta önce aşı olunması tavsiyesinde bulundu.
ABD Hastalıkları Koruma ve Önleme Merkezi de Yeni Zelanda’yı ziyaret etmeden önce aşı olunmasını içeren bir tavsiye yayınladı.
Öksürük, döküntü ve ateşe yol açan bulaşıcı ve ölümcül kızamık hastalığı, güvenli ve etkili aşılamaya rağmen son birkaç yılda bazı gelişmiş ülkelerde tekrar ortaya çıktı.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) göre, dünya genelinde 2019 yılının ilk üç ayında görülen vaka sayısı, geçen yıla göre 4 kat daha arttı.
Kızamık rakamları yükselişte
Öksürme ve hapşırmayla yayılan kızamığa yakalanan birçok kişinin iyileşmesine rağmen hastalık hayati tehlikeye yol açabiliyor.
DSÖ’ye göre aşının yaygın olarak yapılmaya başladığı 1963’ten önce kızamık her yıl 2,6 milyon kişinin ölüme sebep oluyordu.
Kızamık hastası sayısı, vakaların yeniden görülmeye başlandığı 2016 yılına kadar istikrarlı bir şekilde düşüyordu.
DSÖ, İngiltere dahil dört Avrupa ülkesinde kızamığın yeniden görülmeye başlandığını açıklamıştı.
İngiltere ve Galler’de 2018’de 991, 2017’de de 284 kızamık vakasıyla karşılaşılmıştı.
Gelişmiş ülkelerdeki artışın bazı ailelerin psikolojik, dini sebeplerle ya da çeşitli kaygılarla çocuklarını aşılatmamasından kaynaklandığı düşünülüyor.
