Yaşamadığı aksilik kalmadı sarı kırmızılıların. Hiç ardı kesilmeyen bir sakatlıklar zinciri, neredeyse sistematik şekilde gelen cezalar, hatalı hakem kararları vesaire derken ne kendisi oynadığını anlayabildi, ne biz… Dün ıstıraplarla dolu sezona noktayı koymak için bu mevsimde sıcağıyla insanı fena hırpalayan Antalya’daydı Terim ve ekibi. Beşinci sıraya tutunmak ve bir Avrupa bileti düşlemekten başka amacı kalmayan Galatasaray, futbol açısından hiçbir varlık gösteremediği korkunç bir başlangıç yaptı. İlk 20 dakika bırakın şutu, pozisyonu, rakip yarı sahada bile görülmedi. İlk yarı bittiğinde sadece bir şutu vardı ve o da elbette ‘isabetsiz şut’ kategorisindendi!
KOŞMAYA KÜSMÜŞ BİR GALATASARAY
İlk 45 dakikada, özellikle ilk yarım saatte niçin daha fazla gol üretemediğini Antalyaspor cephesi ciddi şekilde sorgulamalıdır; çünkü Donk’u biraz kenara ayırırsak karşılarında koşmaya bile küsmüş bir Galatasaray vardı. İkinci yarıda işin rengi değişti ve en azından karşı tarafta da bir kale olduğunu hatırlayan Galatasaray belirdi sahada. Yavaş yavaş dozu artan baskının neticesinde geçen hafta da takımını ateşleyen harikulade bir gol atan Saracchi ile beraberlik, sonra da kazanılan penaltıyla galibiyet sinyali geldi ancak tabelayı belirleyen yine 90’dan sonra yenilen gol oldu. Şimdi, yeniden başlamak zamanıdır Galatasaray için….
DURUM PARLAK DEĞİL
Durum parlak değil, transfer işi çetrefil, imkânlar kısıtlı, gelir kaybı yaşanacağı kesin… Malumunuz, krizler aynı zamanda fırsat kapısıdır ve bu kapıyı açmak konusunda Galatasaray’dan daha iyisi yoktur. Yeniden başlamak, bariz ağırlıklardan kurtulmak, tazelenmek ve yeniden yarışın liderliğine soyunmak zamanıdır; o zaman herkes işbaşına…