Akademisyenliğinin yanı sıra daha önce pek çok yabancı otomobil firmasında otomotiv mühendisi olarak çalışan Sökmen, 27 Aralık 2019’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından tanıtılan Türkiye’nin Otomobili ile ilgili AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Bu otomobilin, sahip olduğu donanımla piyasadaki birçok aracı geride bırakacağını vurgulayan Sökmen, “Bugün birçok araç, tasarımıyla satış rakamlarının üstüne çıkıyor. Bizim araç da tasarımıyla ‘satılır’ diyebileceğimiz bir boyutta ama bir taraftan da şöyle bir durum var; bu araç sadece bir otomobil değil. Tabii burada çıtayı Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu (TOGG) ekibi çok yukarıya koymuş. Bu bir teknoloji hamlesi olmuş.” dedi.
Sökmen, Türkiye’nin Otomobili’nin, muadili olarak gösterebilecekleri Tesla’dan bazı avantajlarının olduğunu anlattı.
Söz konusu iki aracın tasarımını karşılaştıran Sökmen, şöyle devam etti:
“Bizim aracın bir defa menzili oldukça iyi; 300-500 kilometre. Hızlı şarj olanağı çok iyi. Bu demektir ki pilin soğutması ciddi anlamda verimli çalışıyor. Bu sistemler çalışmadıktan sonra bu menzilleri yakalayamazsınız. Aracın içinde ön bölümün tamamen hologrofik asistan olması ve bunun baz versiyonda müşteriye sunulacak olması çok büyük bir artı. Yine elektrikli araç platformunda bize özgü bir platform kurulmuş. Yani bu platformu kalkıp da başka bir otomobil şirketi kullanamayacak. Dış kapılardaki kulpların ortadan kaldırılması yıllardır otomotiv sektöründe konuşulur ama bakıyoruz bunu gerçekleştiren bizim yerli aracımız. Gayet başarılı bir mühendislik çalışması. Mühendislik bilimi açısından heyecan duydum. Aracın satışının tahmin edilenden fazla olacağını düşünüyorum.”
“Dünyada bilinen birçok markanın araç tasarımını İtalyan firma yapıyor”
Dr. Öğr. Üyesi Sökmen, birçok yabancı firma tarafından Türkiye’nin “dizel araç çöplüğü” haline getirilmeye çalışıldığını savundu.
Türkiye’nin Otomobili lansmanının, yabancı şirketlere ülkeye daha kaliteli araçlar getirmeleri yönünde bir çağrı anlamı da taşıdığını kaydeden Sökmen, “Bazı modelleri Türkiye’de satmamalarının nedeni, bizi belli bir klasmanda görüyorlardı fakat yerli araç çıktıktan sonra bunu yapamayacaklar. Çünkü Türkiye; elektrikli, menzili uzun, bütün parçalarıyla kaliteyi yakalamış bir ürün ortaya koyuyor. Yabancı firmalar, bununla rekabet edebilmek için Türkiye’ye daha iyi araçlar getirmek zorunda.” ifadelerini kullandı.
Sökmen, bugün dünyada bilinen birçok markanın araç tasarımlarının İtalya’da bir firma tarafından yapıldığını aktardı.
Üniversitelerde üretilen araçların stil çalışmaları için bile Türkiye’de firma bulunamadığını dile getiren Sökmen, şunları kaydetti:
“Stil çalışması noktasında yeni mühendisler yetişmesi gerekiyor. Şu durumda Alman, Japon, Fransız firmaları dahi ismi geçen İtalyan tasarım firmasıyla çalışıyor. Bu projenin tasarımında ismi geçen İtalyan firmasına yön veren kişi, gururumuz olan Murat Günak. Günak, Mercedes’i tasarlamış biri. Tasarım firmaları size anahtar teslim araba yapmıyor. Siz onlarla uzun süre çalışıyorsunuz. Piyasadan, vatandaştan aldığınız bilgileri bu firmalara veriyorsunuz, onlar sizin yönlendirmenizle ilerliyor. Mesela Japon firmaları stil konusunda kesinlikle kendileri çalışmazlar.”
Bursa’ya “Amerika’nın Detroit’i” benzetmesi
Fabrikanın kurulması için Gemlik ilçesinin isabetli bir seçim olduğunu söyleyen Sökmen, Bursa’ya “Amerika’nın Detroit’i” benzetmesi yapıldığını hatırlattı.
Bursa’nın, İtalyan ve Fransız araç firmalarına ev sahipliği yaptığını ifade eden Sökmen, “Yan sanayi Bursa’da oldukça kuvvetli. Bugün Alman firmalarına, bildiğimiz elektrikli araç üreten firmalara kadar yan sanayi var. Bursa bu altyapıyı çok iyi kullanacaktır. BTÜ olarak elektromobil takımımız var. Bu takımda yetişen öğrencilerimiz, Türkiye’nin Otomobili fabrikasının hazır elemanları.” değerlendirmesinde bulundu.
BTÜ Alternatif Enerjili Taşıtlar Topluluğu Başkanı ve Makine Mühendisliği 4’üncü sınıf öğrencisi Buğra Aydoğdu da elektrikli araç konusunda üç yıldır çabalarının olduğunu ve “Hacivat” isminde model ürettiklerini belirtti.
Her yıl topluluklarına onlarca öğrencinin katıldığı bilgisini veren Aydoğdu, “Şu an 160 öğrenci var. Bunlardan belli bir kısmı mezun oldu ve piyasada çalışıyor. Bursa’da okuyan bir üniversite öğrencisi olarak bizi çok gururlandırdı. Bizim için de geleceğin enerjisi bu elektrikli araçlar. Yerli araba fabrikasında çalışmak için de kendimizi hazır hissediyoruz ve çalışmaya talibiz.” diye konuştu.