Marmaris ilçesinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken deniz üzerinde yürünüyor hissi veren Kızkumu’na akın başladı. İlçeye 35 kilometre mesafedeki turistik Orhaniye Mahallesi’nde bulunan efsanevi Kızkumu Plajı, hafta içi günlük 1000, hafta sonu 2 bin kişinin ziyaret ettiği yerlerin başında geliyor. Koyda deniz içinde bulunan ve doğal oluşumlarla meydana gelen 500 metre uzunlukta, 3,5 metre genişlikteki kumul yol, ziyaretçilere suyun üzerinde yürüyormuş hissi veriyor.Mayıs ayı ortasından itibaren acenteler, bölgeye çeşitli turlar düzenlemeye başladı. Cip safari ve günübirlik gezi turlarıyla gelenler, deniz üzerinde yürüyüp,o anları cep telefonlarıyla görüntüleyerek anı ölümsüzleştiriyor. Turistler, deniz üzerindeki keyifli yürüyüşün ardından çevredeki kafeteryalarda dinleniyor.
Tatilcilerden Melek Demir, ailesiyle sürekli Kızkumu’na geldiklerini belirterek, “Deniz üstünde yürüyor hissi veriyor. Kumlu olduğu için sürekli yürümek yoruyor ama çok güzel bir duygu” dedi. Kızkumu’nda kafeterya ve apart otel işleten Cihan Gök de, “Nisan ve mayıs ayı sonuna kadar Kızkumu’na Ortadoğulu turistler akın ediyor.
Haziran başından itibaren Avrupa’nın her ülkesinden ve ülkemizin çeşitli şehirlerinden tatile gelenler buraya uğruyor. Kızkumu, turistlerin olmazsa olmazları arasında yer alıyor. Günlük 1000 ile 2 bin arasında değişen bir ziyaretçi mevcut. Sosyal medya hesaplarında ’Kızkumu’ diye yazıldığında açılmış çok sayıda sayfa ve muhteşem güzelliği paylaşan binlerce turist görebilirsiniz. Bildiğim kadarıyla dünyada deniz üzerinde yürüme hissi veren başka bir yer yok. Burayla ilgi çeşitli efsaneler var. Fakat rehberlerin anlattığı prenses ile balıkçının aşk hikayesi sonrası gelişen olaylar. Tamamen doğal bir oluşum. Korunması için gözümüz gibi bakıyoruz” dedi.
KIZKUMU EFSANESİ
Efsaneye göre Bybassos Kralı’nın kızı güzel prenses ile bir balıkçı birbirlerine aşık olurlar. Kız geceleri sahile çıkıp kandille balıkçıya işaret verir ve balıkçı da karşı kıyıdan sandalıyla gelerek buluşurlar. Kral bunu zaman içerisinde öğrenerek bir gece kızını takip ettirerek balıkçının denizden geldiğini, kızının kumsalda onu beklediğini, beklediği yeri de elindeki bir ışıkla balıkçıya haber verdiğini öğrenir.
Kral askerlerine kızını kumsalda yakalayıp elindeki ışığı alarak balıkçıya işaret vermelerini ve balıkçıyı yakalamalarını emreder. Denilen yapılır. Balıkçı karşı kıyıdan ışığı gördüğü anda atlar kayığına, kürek çekmeye başlar. Kız askerlerin elinden kurtulup denizin ortasındaki delikanlıya doğru koşmaya başladığı anda bir mucize gerçekleşir ve kızın her adım attığı deniz anında kumsala dönüşür.
Arkadan koşan askerlerin üzerlerindeki ağırlık onları suya batırdığı anda bir asker ok ve yayına sarılır. Amacı delikanlıyı vurmaktır ama ok kıza saplanır. Efsaneye göre de kumların rengi kızın kanıyla kırmızıya dönüşür. Delikanlı, okla öldürülen prensesi alıp kayığıyla ortadan kaybolur ve bir daha ikisini de gören olmaz.