BBC radyosuna verdiği mülakatta “Birisi Usain Bolt gibi 100 metreyi 9,8 saniyede koştuğunda bunu kutluyoruz. Kimse kalkıp otomobiller, uçaklar dünyasında hızlı koşmanın anlamını sorgulamıyor” dedi.
“Bu, bedeninizin hayal bile edilemeyecek bi şeyi yapabileceği konusunda insanlara ilham vermekle ilgili bir şey ve zihinsel matematik ve hesaplama da bunun gibi bir şey” diye sürdürdü.
‘Zihni çalıştırıyor’
Bhanu Prakash’ın bir matematik dehası olarak doğmuş olduğunu düşünebilirsiniz ama öyle değil.
İnanılmaz matematik yolculuğunun başlamasına bir kaza sebep olmuş aslında.
Beş yaşındayken başından aldığı bir yara yüzünden bir yıl yataktan kalkamamış. Doktorlar anne ve babasına kazadan dolayı ömür boyu bilişsel özürlü kalma ihtimali olduğunu söylemişler.
“O yüzden beynimi sürekli çalıştırmak, kazanın etkilerini atlatabilmek için zihinsel matematiğe tutundum” diyor.
Bhanu Prakash orta sınıf bir ailenin çocuğu ve Hindistan’da hali vakti yerinde aileler genellikle çocuklarının matematik gibi az bilinen bir alana ilgi duymak yerine sağlam bir meslek edinmesini ya da bir iş açmasını hedefliyor.
Fakat rakamlara ilgisi sayesinde Bhanu matematik alanında eğitimini tamamlamak üzere.
‘Harika bir zihin sporu’
Alanındaki üst düzey yarışmacıların çoğu gibi Bhanu Prakash da altın madalyaya giden başarısını iyi hazırlanmış olmasıyla açıklıyor.
“Bu bir masaya oturup ders çalışmak kadar basit bir şey değil” diyor ve daha çok zihinsel bir spora benzetiyor.
“Kendimi sadece hızlı hesap yapan biri değil hızlı düşünen biri olarak hazırladım” diyor.
Küçük yaştan itibaren okul dışında günde altı ila yedi saat egzersiz yaşmaya başlamış.
Fakat kupayı kazanıp rekorları kırdığından bu yana her gün belli saatlerde egzersiz yapmıyor.
Onun yerine “yapılandırılmamış egzersiz” dediği yöntemle, sürekli olarak rakamlara kafa yorduğunu anlatıyor.
“Gürültülü müzik eşliğinde, insanlarla konuşurken, kriket oynarken zihnimi çalıştırıyorum çünkü o zaman zihniniz aynı anda bir çok şeyi yapmayı öğreniyor” diyor.
Mülakatın orta yerinde 48li çarpım cetvelini saymaya başlayarak hızını gösteriyor.
“Yanımdan geçen her bir taksinin plaka numarasıyla hesap yaparım. Biriyle konuşuyorsam gözlerini kaç kaç kere kırptıklarını sayarım. Kulağa ürkütücü gibi gelebilir ama bütün bunlar beyninizi sürekli çalıştırır” diyor.
‘İnsanlara ilham verebilmek’
Bhanu Prakash’ın bütün bunları yapmaktaki amacı -her ne kadar bunlardan hoşlansa da- rekorlar kırıp madalyalar kazanmak değil.
“Rekorlar kırmak hesaplar yapmak dünyanın matematikçilere ihtiyacı olduğunu söylemenin metaforik bir yolu aslında. Matematik eğlenceli bir şey olmalı ki onu sevdiğimizi de söyleyebilelim” diyor.
En büyük amacı matematik hakkındaki olumsuz algıyı ortadan kaldırmak, kendi ifadesiyle “Matematik fobiyi yok etmek.”
Çok insanın rakamlardan korktuğunu söyleyen Prakash ” Korku, meslek seçimlerini etkiliyor ve matematiği tercih etmiyorlar” diyor.
Matematikçilerin içine kapalı tek konuya odaklı tuhaf kişiler gibi görüldüğünü söylüyor ve uluslararası düzeyde yarışmanın matematiğin zevkli bir iş olduğunu sergilemek bakımından bir tür görev olduğunu düşünüyor.
Dört dünya rekoru ve bir çok başka başarı ödülü alan Bhanu Prakash’ın ailesinin onunla gurur duyduğunu söylemeye gerek yok.
Kendisini nasıl teşvik ettiklerini ve desteklediklerini anlatıyor.
“İlk uluslararası şampiyonluğumu kazandığımda amcam gelmiş geçmiş en hızlı zihinsel hesap yapan insan olmayı hedeflememi önerdi. En hızlı zihinsel hesap yapan insan ünvanını alabileceğim hiç aklıma gelmemişti” diyor.