YÖK Başkanı Yekta Saraç, TBMM plan bütçe komisyonunda gündeme gelen konuyla ilgili; yatay geçiş yapan öğrenciler olduğu, ancak mahkeme kararlarının ‘kazanılmış hak’ kararları nedeniyle bir şey yapamadıklarını söylemişti. Aradan geçen 4 ayın ardından YÖK’ten konunun takipçisi olduklarını belirten bir açıklama geldi. Açıklama şöyle:
‘YATAY GEÇİŞTE KOLAYLIKLAR SAĞLANDI’
“Bilindiği üzere Yükseköğretim Kurulu tarafından, COVID-19 küresel salgını süresince öğrencilerin mağduriyetini önleyici çeşitli kararlar alındı. Özellikle yurtdışında öğrenim gören Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerimizin mağdur olmaması için yatay geçiş işlemlerinde bazı kolaylıklar sağlandı. Bu kararlar dünyayı etkileyen küresel salgında yurda dönmek durumunda kalan öğrencilerimizin mağdur olmamaları, eğitim ve öğretimlerini mevcut mevzuatın öngördüğü çerçevede Türkiye’de sürdürüp tamamlayabilmeleri için alındı.
UKRAYNA ÜZERİNDEN USULSÜZ YATAY GEÇİŞ
Son derece olumlu düşüncelerle, iyi niyetle alınan bu kararların bir takım kişi ve çevrelerce suistimal edildi. Bu şikâyetlerin akabinde kurulumuzca inceleme başlatılmış ve Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından yapılan incelemeler neticesinde usulsüz yatay geçişlerin yapılmış olduğu ve bunların ‘özellikle Ukrayna’da bulunan bazı yükseköğretim kurumları üzerinden’ yapıldığı tespit edildi.
İLK 1000’DEKİ ÜNİVERSİTELERDE BAŞARI SIRASI ARANMIYOR
Kayıt ve yurtdışından yatay geçiş için Yükseköğretim Kurumları Sınavında (YKS) başarı sıralaması şartı aranan tıp, eczacılık, hukuk gibi programlara yurtdışından yatay geçiş yapacak kişilerde Dünya Üniversite Sıralamalarında ilk 1000 içinde yer alan yükseköğretim kurumlarında okuyanlar için bu başarı sırası aranmıyor. Söz konusu sıralamalarda ilk 1000’de yer alan Ukrayna’daki bazı yükseköğretim kurumlarının, yatay geçişte başarı sıralaması şartından muaf olabilmek için tercih edildiği, bazı öğrencilerin bu yükseköğretim kurumlarına usulsüz kayıt yaptırmış olduğu, kimilerinin kayıt işlemleri sonrası ilgili ülkede bir gün bile bulunmaksızın yükseköğretim kurumlarımıza yatay geçiş yaptığı anlaşıldı.
YKS’DE 231 BİNİNCİ OLAN HUKUK ÖĞRENCİSİ
KKTC’de bulunan bazı üniversitelerde önce YKS’de başarı sıralaması kararı olanların dışındaki programlara kayıt yapılıp sonra başarı sıralaması olan Türkiye’deki ilgili programlara geçişin sağlandığı da denetleme raporlarına yansıdı. Bir örnek verilmesi gerekirse; YKS başarı sırası 231 bin olan bir adayın önce siyaset bilimi ve kamu yönetimi programına kayıt yaptırdığı, ardından KKTC’deki bir üniversitenin hukuk programına yatay geçiş yaptığı, sonrasında da buradan İstanbul’daki bir vakıf üniversitesi hukuk programına mevzuata aykırı biçimde geçiş yaptığı tespit edildi. COVID-19 küresel salgını dolayısıyla insani saiklerle sağlanmış olan yatay geçiş imkânının, fırsat eşitliğine aykırı bir kazanım elde etmek için YKS sınavını dolanmanın bir yolu haline getirilmiş olması kamu vicdanını zedelemektedir.
USULSÜZ ALINAN ÖĞRENCİLERİN KAYDI SİLİNECEK
İncelemeler sırasında ayrıca eksik belgelerle yatay geçişleri yapılmış öğrenciler de tespit edilerek, tüm bu hususlarla ilgili olarak öğrenci yatay geçişlerinde mevzuata uygun hareket edilmesi ve ivedilikle gerekli belgelerin tamamlatılması; belgeleri uygun olmaksızın veya eksik belgeleri tamamlatılmaksızın usulsüz yatay geçiş yapmış veya yurt dışından öğrenci kabul kontenjanı çerçevesinde usulsüz alınmış öğrencilerle ilgili olarak mevzuat hükümleri gereğince kayıt işlemlerinin iptal edilmesi üniversitelere bildirildi.
SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Yurtiçinde YKS sınavına yıllarca hazırlanan yüzbinlerce gencimize ve onların emeklerine haksızlık ederek özellikle YKS başarı sıralaması şartı bulunan tıp, hukuk, eczacılık gibi programlara fırsat eşitliğine aykırı ve usulsüz bir şekilde kayıt hakkı kazanmaya yönelik olan; küresel salgın döneminde yurtdışındaki öğrencilerimizin mağdur olmaması için alınmış, insani tarafı ağır basan kararlarımızın bir tür istismarı niteliğindeki bu girişimlerin asla kabul edilmeyeceği ve gereğinin yapılacağı bilinmelidir. Bu bağlamda Kurulumuzca bazı üniversiteler hakkında işlem başlatılmış, bazı üniversitelerimizce de sorumlular hakkında savcılıklara suç duyurusunda bulunuldu. Yükseköğretim Kurulu olarak, bu gibi hakkaniyeti çiğneyen kişi ve kurumlara müsamaha gösterilmeyeceğini, akademiye ve hakkaniyetle üniversiteyi kazanan öğrencilerimize karşı işlenen bu suçun cezasız kalmaması için gereğinin yapılacağını ve konuyla ilgili denetim ve takiplere tavizsiz bir şekilde devam edileceğinin bilinmesini isteriz.”