YTÜ, Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi (CNRS) tarafından yürütülen “A Chapter in a Global History of Philosophy New Perspectives on Bergsonism -GlobPhilBersgon” (Küresel Felsefe Tarihinden Bir Bölüm Bergsonizm Üzerine Yeni Perspektifler) başlıklı uluslararası projenin altı ortağından biri oldu. Frnasa’nın ev sahibi olduğu Projede Türkiye’nin dışında Japonya, Brezilya, Kamerun ve Litvanya’dan okullar yer alıyor. 5 yıl sürecek araştırma projesi için CNRS, 70 bin euroluk bütçe ayırdı. 5 yıl boyunca her yıl bir ülkede konferanslar düzenlenecek. İlk konferans bu yıl Japonya’da olurken, sonuç bildirgesi son yıl İstanbul’da yayınlanacak.
OSMANLI’DAN CUMHURİYETE GEÇİŞTE ETKİLİ
Proje Koordinatörü Prof. Dr. Mehmet Sait Özervarlı, “Dünyanın önemli filozoflarından Henry Bergson’ın ülkeler bazında etkilerini araştırmak için böyle bir proje hayata geçirdik. Türkiye’den Hindistan’a, Afrika’ya kadar etkileri hala çok hissediliyor. Bizim için de Osmanlı Devleti’nden Cumhuriyet’e geçiş sürecinde çok etkili olmuş biri. Dolayısıyla bu etkileri karşılaştırmak, farklılıklar ve benzerlikleri bulmak, hangi ülkede nasıl etkisi olduğunu görmek ve yapılan eleştirileri tartışmak için yola çıktık. Bergson’ın görüşleri çok merkezli olduğu için sonuç bildirgesinin de doğu ve batı arasında köprü olan İstanbul’da olmasını istedik. Konferansımız 2025’te olacak ancak biz hazırlıklarımıza şimdiden başladık. Uluslararası çalışmalarımızla ülkemizin adını daha çok duyurmak istiyoruz” dedi.
ÇOK MERKEZLİ ANLAYIŞ BENİMSEDİK
“Projeyi Fransa’ya biz teklif ettik ve ortaklıklarda her kıtadan bir ülkenin olmasını istedik. Kuzey Amerika’da da workshop yaptık. Ancak daha çok sesi fazka duyulmayan ülkeleri ön plana çıkarmak istedik. Tek bir bakış açısıyla değil, çok merkezli bir anlayışla çalışmak istedik. Bu açıdan biz Akdeniz havzasını temsil ediyoruz, Kamerun Afrika kıtasını, Brezilya güney ve kuzey Amerika’yı, Litvanya Doğu Avrupa üzerinden Avrupa’yı ve Japonya Uzak Doğu’yu temsil ediyor.
BERGSONIZM NEDİR?
Fransız düşünür Henri Bergson tarafından kurulan felsefe akımıdır. Felsefi bir kavram olarak sezgiye akıl, zihin ve soyut düşünme karşısında hem öncelik hem de üstünlük tanır. Bu sebepten de sezgicilik olarak bilinir. Sezgiciliğe göre bilginin kaynağı sezgidir. Bergson’da bu kavram daha da özel bir anlamda gerçeği dolaysızca kavrama yetisi olarak belirtilmiştir.